Tiffany Nelson Cadı l Cafe Nova'nın Sahibi
Mesaj Sayısı : 144 Kayıt tarihi : 03/06/12 Yaş : 33 Nerden : İstanbul Lakap : Acemi Cadı
| Konu: Yaralı prens Cuma Eyl. 06 2013, 15:55 | |
| Cadılarla karşılaştıklarında sevgilisinin yanına doğru ilerlerken duyduğu kelimeler sinirlerini bozmuştu. Etraf ilk kez o zaman dikkatini çekmişti. O harika manzaranın yerinde yeller esiyordu. Bulundukları o harika yer çöken karanlıkla birlikte son derece korkutucu bir hal almıştı. Cadıların tavırlarına karşılık sevgilisinin geçmişinden olan kişilere verdiği cevapla karışan ortalığa korku dolu gözlerle baktı. Sevdiği adam iki cadıya karşı tek başına savaşıyordu ve diğerlerine kıyasla daha az yara alsa da yaralanmıştı. Endişeyle dudaklarından bir fısıltı şeklinde onun adı döküldüğünde işler daha da karışmıştı. Dikkatini dağıttığını fark ettiğinde kendine lanetler okurken dikkatini çevredeki hareketlilik çekti. Gözleri kırmızı bir çift gözle keşistiğinde nefesi kesildi. Arkasından gelen uluma sesleri kulaklarını doldururken kalbi korkuyla olduğundan daha da hızlı atmaya başlamıştı. Sevdiği adamın acı dolu sesini duyduğunda dikkatini yeniden kavgaya yöneltmişti. Karanlık aurası hat safhada cadılardan birinin kafasını kopardığında gözleri şaşkınlıkla büyürken ikinciyi öldürmesini izledi. Sevgilisini hayatta görmenin rahatlığıyla derin, rahat bir nefes aldı. Raven'ın kanla kaplı bedeniyle yanına gelişini sessizce izledi. İçten içe o kanın çoğunluğunun ona ait olmaması için dua ediyordu. Endişeli gözlerini onun üzerinden bir an olsun ayırmamıştı. Karanlık prensi yanına çöktüğünde telaşla ''Sen iyi misin? Sevgilim...'' diye sordu. Dudaklarına kapanan dudaklara karşılık verirken endişesi hiç azalmamıştı. Sevdiği adamın mırıldandığı büyüyle kendilerini bir anda şatoda bulduklarında yakışıklı cadısının kendisinden geçmesiyle endişeyle ''Raven'' diye mırıldandı.
Daha sonra hızlı bir büyüyle onu üst kattaki odalardan birine çıkarıp yatağa yatırdı. Üzerindekilerden kurtulup vücudundaki kanı bir başka büyüyle temizleyerek yaralarını kontrol etti. Bildiği en güçlü iyileştirme büyülerini tek tek uygulamaya başlaması sadece birkaç saniyesini aldı. Gecenin ilerleyen saatlerini uyumak yerine büyü kitaplarının arasında geçirdi. Bulduğu daha güçlü iyileştirme büyülerini sevgilisinin üzerinde denerken zaman su gibi akıp gitmişti. Sabaha güneşi doğduğunda sevdiği adamın tüm yaralarını iyileştirmeyi başarmanın verdiği rahatlıkla esnedi. Uyandığında kendini büyük ihtimalle berbat hissedicekti ama en azından iyileşmişti. Yerde otururken gerilerek vücudunu esnetti. Etrafı büyü kitaplarıyla doluydu. Onun kendini iyi hissetmesi için yeni büyüler ararken dayanamayarak yüz üstü uzanarak dirseklerinin üzerinde büyü aramaya devam etti. Bir süre sonra farkında bile olmadan dizlerini kendine çekip uykuya dalmıştı. Ne kadar süre uyuduğunu bilmiyordu ama hissettiği harakettlilikle uyanıp sevgilisine baktı. Gözlerini ovuşturarak ''İyi misin?'' diye sordu.
| |
|
Raven Aeron Cadı
Mesaj Sayısı : 150 Kayıt tarihi : 01/06/13 Lakap : Kuzgun
| Konu: Geri: Yaralı prens Paz Eyl. 08 2013, 22:00 | |
| Mükemmel bir gün planlamıştı, en başında... Sevdiği kadınla güzel zamanların hafızasına kazınabileceği bir gün. Ama geçmişin karanlığı orada da onu bulmuştu. En mutlu anında ortaya çıkan kirli geçmişindeki cadılar her şeyi mahvetmişti. Önce Tiffany'e imalı bakışları arından ise küçük savaşları... İlk kez bir savaşta kendinden önce birini düşünmüştü. Sevdiği kadına koruma büyüsü yaparken kendisi için hiç bir önlem almamıştı. Aldığı onca yaraya rağmen yinede galip geldiğinde son gayretini sevdiği kadını kabustan çıkarmak için kullandı. Eve geldiklerini idrak ettiği an ise bedenini serbest bıraktı. Kendinden geçmemek için çok çaba harcamıştı. Ama sonuç olarak bedeni sonunda bu duruma dayanamadı. Kendi karanlığında yitip giderken göremese bile Tiffany'nin varlığı ona güç veriyordu. Baygın kaldığı sürelerden her zaman derin bir karanlığın içinde bulurdu kendini. Şimdi ise karşısında meleğini görüyordu. Onunla birlikte olduğunu... Bir anda hayatına giren bu güzel varlığa nasıl böyle bağlandığını bilmiyordu. Ama artık hayallerinde bile o vardı. Onsuz olmak istemiyordu. Hayatında çok az yeri olan güzel anıların, onunla yaşadığı zamanlarla artmasını istiyordu. Sonunda kendini biraz iyi hissetmeye başladığında burnuna dolan o tatlı kokuyla gözlerini açtı.
Karşısında yorgun olduğu her halinden belli olan sevgilisine baktı. Baygın olduğu tüm süre boyunca onunla ilgilendiğini biliyordu. Şimdi kendini iyi hissederken onun sevgilisi ile ilgilenmesi gerekiyordu. Yorgun gözlerle ona bakan sevgilisine bakarak doğruldu.
"İyiyim sevgilim, senin sayende.."
Kızı kollarına çekerek sahip olduğu endişeyi bertaraf etmek adına dudaklarına tutkulu uzun bir öpücük verdi. Kısa sürede kızı bedenini altına almıştı. Öpücük derinleşirken elleri bedeninde bir süre dolaştıktan sonra durdu. Yatağa uzanıp, sevdiği kadının başını göğsüne koyarak ona sarıldı. Saçlarını zarifçe okşamaya başlamıştı.
"Bugünü daha farklı planlamıştım, meleğim. Geçmişim yüzünden güzel bir gün yerine bir kabus yaşadın... Üzgünüm..." | |
|
Tiffany Nelson Cadı l Cafe Nova'nın Sahibi
Mesaj Sayısı : 144 Kayıt tarihi : 03/06/12 Yaş : 33 Nerden : İstanbul Lakap : Acemi Cadı
| Konu: Geri: Yaralı prens Salı Eyl. 10 2013, 21:43 | |
| Eve döndüklerinde nispeten rahatlamıştı. O ne olduğu bilinmeyen yaratıklarla dolu yerden, raven'ı öldürmek isteyen cadılarla dolu geçmişinden ve diğer tüm kötü şeylerden uzakta bu şatoda güvendelerdi. Sevgilisi aldığı yaralar yüzünden kendinden geçtiğinde onunla ilgilenirken aklına şatoya ilk geldiği zamanlar akın etti. O zamanlar ona aşık olduğunu inkar etme derdindeydi şimdiyse bunu sürekli dile getirmek istiyordu. İyileştirme büyüleriyle dolu kitapların arasında kendini kaybederken bu konuda kendini baya geliştirdiğini saatler sonra sevdiği adamın vücudundaki tüm yaraları iyileştirdiğinde fark etti. Yeni büyüler ararken bir an sadece birkaç dakikalığına uyumuştu. Uyandığında korku ve endişeyle raven'ı kontrol etti. Çoktan sabah olmuştu saat neredeyse öğlen 12 ye geliyordu ama o hala uyanmamıştı. Bu endişesini giderek arttırıyordu. Ateşini kontrol ederken karanlık prensi gözlerini araladığında iyi olup olmadığını sormuştu. Aldığı cevapla tatmin olmasada derin bir nefes aldı. Gülümseyerek ''İyi olmana sevindim. Uzun süredir uyuyorsun senin için korkmaya başlamıştım. '' dedi. Gülümsemesi cümlenin sonuna doğru kaybolmuştu. İçindeki endişe gözlerine belirgin bir şekilde yansırken yorgunluğunu unutmuştu. Kendini onun kollarında bulduğunda erkeksi kokusunu derin bir nefesle ciğerlerine doldurarak sıkıca sarıldı.
Dudaklarındaki dudaklara karşılık verdiğinde kendini onun altında bulmuştu öpücükleride gittikçe derinleşmişti. Bedeninde gezinen eller inlemesini sağlarken oda elleri arasındaki o seksi bedeni keşfe başlamıştı. Öpüşme sonlandığında nefesini düzenlemeye çalışırken raven tiffany'nin başını göğsüne koyarak sarıldığında yorgunluğu kendini hatırlatmaya başlamıştı. Sevdiği adama sarılıp gözlerini kapadı. Saçlarındaki dokunuşlar içini ısıtırken elinde olmadan esnedi. Duyduklarıyla gözlerini aralayıp sevgilisine baktı. İç çekerek ''Şey aslında senin yaralanmanı, geçmişinden gelen cadıları ve muhteşem bir manzaradan korkunç kabusa dönüşen yerdeki ne olduğu belirsiz yaratıkları saymazsak güzel bir gündü. '' dedi. Birkaç dakika sonra gülümseyerek ''Bir sonraki pikniğimizde en azından yaralanmamaya dikkat et. Tabi olaysız bir gün daha harika olurdu ama o kadar hayalperest değilim. '' dedi.
| |
|
Raven Aeron Cadı
Mesaj Sayısı : 150 Kayıt tarihi : 01/06/13 Lakap : Kuzgun
| Konu: Geri: Yaralı prens Çarş. Eyl. 18 2013, 12:39 | |
| Bugün tüm planları berbat olsa da günün sonu en azından iyi sonlanmıştı. Göğsünde yatak sevdiği kadının saçlarını okşarken, tatlı kokusunu içine çekiyordu. Geçmişi son derece karmaşık birinin aslında böyle şeylerle karşılaşmasına şaşırmaması gerekirdi. Zaten işin aslı o şaşırmamıştı, sadece endişelenmişti. Belki de ilk kez fark etmese bile ölmekten korkmuştu. Gerçi korktuğu şey ölüm değildi, Tiffany'i geri de bırakacak olması onu korkutuyordu. Şu an göğsünde oldukça memnun görünen güzelinin ardından yapmaya çalışacağı şeyler, kendine zarar verme ihtimali... Onun son derece kırılgan bir canlı olduğunu görebiliyordu. Hatta buna tanık bile olmuştu. Ona yaptığı onca şeyden sonra, sevgili değilken bile şefkatini hissetmişti. Şimdi ise ona deli gibi aşıktı ve aşkın neler yaptırabileceğinin az çok bilincindeydi. Şu an Tiffany'e bir şey olsa onunla birlikte bir parçasının daha yok olacağını biliyordu. Bir şeyden daha emindi, eskisinden bile daha kötü olacağından...Tatlı cadısının esnemesi ve bu yorgunluğunun tek nedeninin kendisi olduğunu bilmek ona mutluluk verirken gülümsedi. Duyduklarından sonra saçını okşamayı bıraktı.
"En azından bugüne güzel bir gün diyebiliyorsun, güzelim..."
Elleri yeniden hareket etmeye başladığında duydukları yaralı bedenine aldırmadan bir kahkaha attı. Onu hızlı bir şekilde altına aldığında dudaklarına kapandı ve uzun süre onu öptü.
"Hayalperest yada değil sen benim sevdiğim tek kadınsın ve bir sonraki piknik organizasyonunu tamamen sana bırakıyorum, sevgilim... Bu sayede belki belalar bizi bulamaz"
Bu konuşmadan sonra onu kısa bir süre daha öptükten sonra başını bu sefer, Tiffany'nin göğsüne koydu. Her ikisi de yorgundu, özellikle Tiffany... Onun iyiliği için baştan çıkarıcı hareketlerini bitirip kollarının arasında uyumasına izin verdi. | |
|