| Küçük Yaralı Misafir | |
|
|
Yazar | Mesaj |
---|
Leon S. Dekker Hava Perisi
Mesaj Sayısı : 264 Kayıt tarihi : 22/10/12 Yaş : 33
| Konu: Küçük Yaralı Misafir Çarş. Ağus. 07 2013, 01:17 | |
| O lanet günden sonra her şey bir şekilde yoluna giriyordu. En azından hala Elise'e sahip olmanın verdiği mutlulukla idare ediyordu. Gerçi sadece onunda yanında gülüyor ve onun yanında mutlu oluyordu. Dışarı da ise işler hiç olmadığı kadar karmaşık bir hal almıştı. Jared ile yaptıkları ortaklık hala geçerliydi ve bunun dışında hala sevdiği kadın tehlikedeydi. Hal böyleyken her ne kadar Elise'in yanında yüzü gülen aşık bir adam olsa da dışarıdaki hayatına bir canavardan farksız olarak devam ediyordu. Kavgaları daha kanlı, öldürdüğü perilerin sayısı ise çok fazlaydı. Yine bir akşam üstü malikaneden ayrıldığında Elise'in gitme diyen bakışlarını görmüştü. Ama kalamayacağını ikisi de çok iyi biliyordu. Her şeyi Jared tek başına yapamazdı. Tamam geçmişte tek başına çalışmış olabilirdi. Ama oluşturdukları ekip geçerli olduğu sürece ve Elise tehlike de olduğu sürece onun yanında yer alacaktı. Hem zaten farklı bir şey yapmıyordu. Eskiden bazen zevk için bazen de sadece sinirini bozdukları için perileri kolayca harcıyordu. Şimdi ise en azından bir amacı vardı.
Malikaneden ayrıldığında görevinin onu götürdüğü yere gitti. Bu gece yine kanlı geçeceğe benziyordu ve bunun aksini zaten istediği söylenemezdi. O küçük şeytan geri de kalmış olsa da öfkesi hala tazeydi. Perilerin arasına karışıp önemli bilgileri almaya çalışırken fena halde hırpalamıştı. Bununla birlikte kendi de oldukça kötü görünüyordu. İşleri sona erdiğinde eve gitmek için karanlık caddede yürürken bir köpek sesi duydu. İnsanların arasına karışmıştı artık ama elbette insanların genel özelliği etraflarını incelememek olduğundan onun yaralı olduğundan habersizlerdi. Hatta onu fark bile etmemişlerdi. Köpeğin acı çektiği belli eden havlamaları ile hızlandı. Bir insan sahibi olduğu belli olan köpeğin canını yakıyordu. Henüz öfkesi hala geçmemişken köpeğe vurduğu sopayı havada yakaladı. Eli acımıştı ama bunu umursamadı. O sopayı eline aldığında bir büyü ile insana tasma takıp kapıya zincirledi. Aynı köpeğe yaptığı gibi bedenine darbeler indirirken insanın yalvarışlarını duyuyordu. Bu bakışlarındaki karanlığı arttırırken insanı yaralı bir halde orada bırakıp köpeği yanına aldı. Tasmasını çıkardıktan sonra bir büyü mırıldandı. Malikanenin önüne gelmeleri sadece bir kaç saniyelerini almıştı.
Henüz yavru olan kahverengi köpekle içeri girdiğinde Elise oturma odasında onu bekliyordu. Her zamanki gibi endişe dolu bir tavırlarla... Onu gördüğünde az önceki karanlık kimliği yok olup aşık adama döndüğünde yüzüne bir gülümseme yerleştirmişti.
"Ben geldim sevgilim ve yalnız değilim. Küçük bir misafirimiz var..."
| |
|
| |
Elise Demon Sihirbaz
Mesaj Sayısı : 207 Kayıt tarihi : 23/10/12 Yaş : 33 Nerden : İstanbul Lakap : yok
| Konu: Geri: Küçük Yaralı Misafir Perş. Ağus. 08 2013, 01:12 | |
| Her şey yavaş yavaş sonunda normale dönüyordu. Okula döndüğünden beri ev hapsi tamamıyla bitmiş zamanla da tam olarak iyileşmişti. O tadı korkunç olan iksirlerden içmek zorunda değildi artık ve gönlünce dışarıda vakit geçirebiliyordu sevgilisiyle kendini çok yormama derdi olmadan bu da moralini bir şekilde düzeltiyordu. Kuzeni stacy ile gittikçe daha bir yakınlaşıyorlardı. Kaybettikleri zamanları telafi ediyorlardı. Dante’nin yeni sevgilisi olduğunu bilmek şok etkisi yaratmıştı fakat onları anlayabiliyordu. Jon’la son konuşmaları ise pek iyi geçmemişti. Scarlett konusunda aklı karışmıştı. Üstelik leon ile jonathan hala iyi anlaşamıyorlardı. Doğrusu birbirlerinin boğazlarına sarılmıyor olmaları bile bir ilerlemeydi. Sevdiği adamın yanında onunla birlikte harika zamanlar geçiriyor, göreve gitmediği zamanlar fazlasıyla mutlu ediyordu. Aslında sadece onun yanındayken tam anlamıyla mutlu ve huzurlu oluyordu. Leon hayatına hiç girmemiş olsaydı nasıl olurdu düşünmek bile istemiyordu. Ne onsuz bir geçmiş ne de gelecek istemiyordu. Onu seviyordu ve hep yanında görmek istiyordu. Ne yazıkki bu pek mümkün olmuyordu. Sevgilisinin hazırlanışını izlerken iç çekti. Gitmesini istemiyordu. Aşık olduğu adam, biricik perisi yeni bir görev için giderken gitme dercesine ona baktı. Fakat o gitmişti. Kalamayacağını biliyordu aslında ama işte yinede bu durumu kabul edemiyordu.
Endişe içinde geçen daha doğrusu geçmeyen (çünkü onsuz geçirdiği her an bir ömür gibi geliyor ve zaman bir türlü geçmiyordu)saatlerin ardından sonunda sevgilisi eve gelmişti. Elindeki yavru kahverengi köpek dikkatini çekmişti fakat daha çok dikkatini çeken şey onun yaralarıydı. Telaşla''Hoş geldin. İyi misin? '' diye sorduktan sonra onu kolundan çekiştirip koltuğa oturttu''Hemen dönerim. '' diyerek banyoya gitti. Temiz havlu ve ilk yardım çantasıyla geri döndüğünde ilk iş olarak sevgilisinin gömleğini çıkarttı. Göğsünde yara olup olmadığından emin olmalıydı. Omzundaki yarayı temizleyip sardıktan sonra patlamış kaşıyla ilgilenirken'' Bilgi sağlama görevine gidiyorsun ve kavgamı ediyorsun? Kendine dikkat etmen konusunda uzun uzun konuşmuştuk sanıyordum. '' diye onu azarladıktan sonra '' Başka önemli bir yaran var mı benim fark edemediğim? ''diye sordu. Sevgilisinin elindeki küçük köpeği severek ''Sanırım bu tatlı köpeğinde yaralarıyla ilgilenilmeli. '' Dedi. Küçük sevimli ve yaralı köpeğin ayağını sararken''Tanrı aşkına bunu onun gibi sevimli bir şeye hangi cani yaptı? ''diye sordu.
| |
|
| |
Leon S. Dekker Hava Perisi
Mesaj Sayısı : 264 Kayıt tarihi : 22/10/12 Yaş : 33
| Konu: Geri: Küçük Yaralı Misafir Perş. Ağus. 08 2013, 15:58 | |
| Bedeni yara içindeydi. Ama o köpeği gördüğünde ona bunu yapan insana işkence etmemek için hiç bir neden göremedi. Sorun neydi bilmiyordu. Gerçi önemsememişti de o an. Henüz yavru olan bir köpeğe bu şekilde acımasızca davranan bir insan iyi olan hiç bir şeyi hak etmiyordu. Onu tıpkı köpeğe bağladığı şekilde boynuna bir tasma takıp ipini de bir yere bağladı. İnsana hızla darbeler indirdikten saniyeler sonra köpeği alıp uzaklaştı. Eğer saniyeler yerine dakikalarla bunu yapsa insanın yaşama şansı kalmazdı. Hoş ölümü umurumda değildi. Sadece acı çeksin istiyordu. Eve girdiğinde Elise'in endişeli gözlerine bakarak bir kaç cümle kurmuş, kucağındaki küçük köpeği hafifçe kaldırarak onu görmesini sağlamıştı. Endişesini kelimelerle dile getirdiğinde sevdiği kadının yönlendirmesi ile koltuğa oturdu. Yanın ayrılıp malzemeler ile geri döndüğünde başını hafifçe yana yatırıp ona baktı.
"Sevgilim ben iyiyim. Bu yaralar benim için bir ilk değil biliyorsun. Alıştım artık, gerçi yine de bu ilgine hayır diyemem"
Konuşmasından sonra onun yarları ile ilgilenmesine izin verdi. Bastırdığı ilaç yüzünden canının yanması sadece yüzünün buruşmasını sağladı. Sonrasında duyduğu azar konuşması ile kucağındaki köpeğin yaraları olmayan yerlerini okşadı bir süre.
"Biliyorum konuşmuştuk ama onlar başlattı. Benden ne yapmamı bekliyorsun korkup kaçmamı falan mı? İşte bu yapamayacağım bir şey Elise ve ben gerçekten iyiyim. Önemli bir yaram da yok. "
Sıkkın bir surat ifadesi ile derin bir nefes aldı. Adamlar kendileri karışmıştı. Onlara düzgün cevap verdikleri üzere hiç bir şey yapmayacağını söylemiş. Ama onlar cevap olarak yumruk atmayı tercih etmişlerdi. Buda dayak istediklerinin göstergesiydi, zaten. Elise, köpek ile ilgilenirken onları izledi. Köpek bu ilgiden memnun bir şekilde kucağına biraz daha yerleşmişti. Köpeğin acısını onu okşarken hissedebiliyordu. Sahibinin ise bundan ok fazla acı çekmesini sağlamıştı. Elise'in sorusu üzerine sıkkın bir surat ifadesi kondu, suratına. Sonra ayağa kalkıp küçük bir büyü ile köpeğin rahat edip yatacağı bir köpek minderi oluşturup onu üzerine bıraktı. Elise'in yanına oturmadan önce üzerindeki tüm kirli şeyler kıyafet ile gittiğinde üzerinde evdeyken giydiği kıyafetler oluştu. Sevdiği kadının yanına gittiğinde ona konuşma fırsatı bile vermeden başından sıkıca kavrayıp dudaklarına kapandı. Onu delice bir tutkuyla uzun süre öptü. Nefessiz kaldığında geri çekildi.
"Elise bu sevimli dosta sahibi işkence ediyordu. Gerçi şu an onun da iyi bir tıbbi yardıma ihtiyacı var ve senin gibi bir güzelliğin ona yardım edeceğinden şüpheliyim. Ayrıca bu köpek bizimle kalsa buna ne dersin? Tabi ona bir isim de bulsak iyi olur."
| |
|
| |
Elise Demon Sihirbaz
Mesaj Sayısı : 207 Kayıt tarihi : 23/10/12 Yaş : 33 Nerden : İstanbul Lakap : yok
| Konu: Geri: Küçük Yaralı Misafir Perş. Ağus. 08 2013, 19:18 | |
| Endişe dolu dakikaların ardından sevgilisini karşısında gördüğünde hızla birkaç cümle kurdu. Üzerinde çok fazla kan vardı ve bu onu endişelendiriyordu. Sevdiği adamın kapıdan sanki ikisi de normal insanlarmış da leon maaşlı 0 riskli masa başı işinden çıkıp evine gelmiş edasıyla girerek söylediği sözleri ya da elindeki köpeği görmezden gelerek önce perisini bir yere oturtup malzemeleri almaya gitti. Geri geldiğinde perisinin söylediklerinden sonra bıkkın bir şekilde ''Sen alışkın olabilirsin hayatım ama ben değilim ve bu duruma alışabileceğimi de sanmıyorum.'' Diyerek yaralarıyla ilgilendi. Bunu yaparken onu azarlamadan da duramamıştı. Duyduğu cevaptan sonra derin bir iç çekti. Aşık olduğu adamın kavgadan korkup kaçması gibi bir durumun söz konusu bile olmayacağını biliyordu fakat o zaten böyle bir şey istemiyordu. Tek istediği kendine biraz daha dikkat etmesiydi. Yanağına küçük bir öpücük kondurarak '' Senin herhangi bir şeyden korkup kaçmanı elbette beklemiyorum.Ben sadece senin için fazlasıyla endişeliyim ve kelimelerime pekte dikkat edemiyorum. Neyse önemli olan iyi olman.'' Diyerek konuyu kapattı. Köpeğin yaralarıyla da ilgilendikten sonra ona bunu kimin yaptığını sormuştu.
Sevgilisinin yaralı küçük misafirleri için bir minder oluşturup onu dikkatle oraya bırakmasını izledikten sonra malzemelerini toparladı. Leon üzerini değiştirmiş bir şekilde yanına gelirken gülümsedi. İyi olduğunu görmek güzeldi. Dudaklarına kapanan dudaklara tutku, özlem ve aşkla karşılık verdi. Uzun öpücük bittiğinde nefes nefese kalmıştı. Onun sözlerinden sonra gülümseyerek '' Bizimle kalsa mı? Kalabilir mi gerçekten… Sen harika bir adamsın aşkım. Ufak sevimli bir köpeğimiz oldu. Bu harika '' diye ona sarıldı. Geri çekildiğinde köpeğin yanına gidip onu biraz sevdikten sonra '' Adı hımmm haru olabilir ya da hayır levii cık chiaki olsun. Sen ne dersin?'' diye sorduktan sonra koşar adım mutfağa gidip kısa sürede elinde tepsiyle geri döndü. Tepsideki et süt ve su dolu üç kaseyi köpeğin önüne koyduktan sonra '' Aslında ona besin değeri yüksek olan mamalardan almalıyız.'' Dedi. Sevdiği adamın yanına oturup gülümseyerek '' Yarın onun için alışverişe çıkar tüm ihtiyaçlarını alırım. Sende burada küçük misafirimize göz kulak olursun o ara. Gerçi okul var ama ekebilirim sorun değil.'' Dedi.
| |
|
| |
Leon S. Dekker Hava Perisi
Mesaj Sayısı : 264 Kayıt tarihi : 22/10/12 Yaş : 33
| Konu: Geri: Küçük Yaralı Misafir C.tesi Ağus. 10 2013, 01:17 | |
| Elise'in endişe dolu gözleri yaptığı her şeye daha farklı bir anlam katıyordu. Daha önce Rose dışında hiç kimsenin onunla ilgilenmesini izin vermemişti. Ama şimdi sevdiği kadının ilgisi hoşuna gidiyordu. Geceleri estirdiği terör eski benliğinin bir yansıması olarak görünse de alsında o eski halinden çok uzaktı. Kalbinde Elise'e duyduğu aşk ile bambaşka bir adam olmuştu. Yine de aynı şekilde kalbindeki aşkla beraber onun tehlikede olduğu gerçeği ile daha acımasız da olmuştu. Elise'şn endişeli kelimelerine gereken cevabı verse de sonrası için hiç bir şey yapmadı. Kucağındaki yaralı köpeği rahat edeceği mindere yerleştirdikten sonra sevdiği kadınla ilgilendi. Dudaklarına onun tüm endişelerini yok edecek türden tutku dolu bir öpücük verdi. Nefes nefese kaldığında köpek ile ilgili fikrini söylemişti. Elise'i sevinci gözlerinden belli oluyordu. Bu haberle birlikte az önceki endişesinin azaldığını hislerinden anlamıştı. Duyduklarından sonra ona birde başı ile onay verdi. Kız sevimli köpeğe giderken ona baktı. Köpek onun dokunuşlarından gayet memnun bir şekilde hareket ediyor ve sesler çıkarıyordu.
"Bu duruma sevinmen güzel aşkım. Ayrıca harika bir adam olmamın tek nedeni sensin. Chiaki güzel bir isim bence bunu kullanmalıyız. Üstelik çıkardığı seslere bakılırsa Chiaki adını beğendi..."
Köpek ile ufak ilgisi bittiğinde Elise'i kucağına aldı. Tek başına alışverişe çıkma fikrinden hoşlanmamıştı. Elebtte bunu dile getirecekti ama burada değil. Köpek ona verilen yiyecek ve içeceklerin keyfine varırken o da sevdiği kadını üst kata çıkarıp yatağa yatırdı. Üzerindeki kanlı kıyafetlerden kurtulmaya başladı, altında sadece şortu kalana kadar.
"Küçük misafirimiz eve alışması için yalnız kalsa iyi olur. Ayrıca bensiz bir yere gidemezsin, bebeğim. Yani alış verişe birlikte gideriz gerekirse, ayrıca yarın Chiaki'nin yaraları ile daha yakından ilgilenebilirim."
Konuşması biter bitmez onun yanına uzanıp ellerinin yavaşça teninde gezdirdi.
"Bu kadar köpek muhabbeti yeter bence artık bu harika adamla ilgilenmelisin..."
Bu konuşmadan sonra onu tutkulu bir şekilde öpmeye başladı. Elleri ise kızın tenini çoktan keşfe çıkmıştı. Ama onu soymak için bir girişimde bulunmuyordu. Şu an ilgi istiyordu ve bunu almaya hazırdı.
| |
|
| |
Elise Demon Sihirbaz
Mesaj Sayısı : 207 Kayıt tarihi : 23/10/12 Yaş : 33 Nerden : İstanbul Lakap : yok
| Konu: Geri: Küçük Yaralı Misafir C.tesi Ağus. 10 2013, 02:59 | |
| Doğrusu bu sevimli şeyin eski sahibine insan demek kesinlikle kendi türüne hakaret olurdu. Sevdiği adamın ağzından sahibinin daha kötü bir durumda olduğunu öğrendiğinde umursamamıştı. İnsanlara yardım etmeye meyilli biri olmasına karşın bazı durumlarda tavrı oldukça katı olabiliyordu. Dudaklarına kondurulan öpücük içindeki endişeyi azaltırken köpeğin onlarla kalacağını öğrendiğinde ilk başta duyduklarına inanamamıştı. Bu haber onu oldukça sevindirmişti. Elbette asıl sevindiği şey aşık olduğu adamın eve sağ salim dönmüş olmasıydı. Yaralarıyla ilgilendiği esnada sevgilisinin önemli yaralar almadığını görmek ise rahatlatmıştı. Hep ilerde işletme okuyup şirketleri kuzenleriyle birlikte yönetme hayalleri kurardı ama bu gidişle tıp okuyup doktor olacaktı. Leon’un işleri yüzünden doktorluk kesinlikle gerekliydi. Karizmatik perisini kısa bir süzüp iyi olduğu kanaatine vardıktan sonra bir süre köpekle ilgilendi. Ona yiyecek bir şeyler verdikten sonra sevgilisinin yanına dönmüştü. Gülümseyerek ''Tamam chiaki olsun adı…''dedikten sonra nefesi yüzüne çarpacak kadar sevdiği adama yaklaştı. Yanağını okşayarak ''Rose’un katkılarını göz ardı etmemeliyiz bence. Sonuçta biz seninle tanışmadan önce seni karanlıktan kurtaran oydu ve ben bunun için ona her zaman minnettar kalacağım.'' Dedi.
Kendini bir anda onun kucağında bulduğunda telaşla ''Hey hey yaralısın beni hemen yere indir. Çıldırdın mı sen?'' diye onu azarlamıştı. Yatak odalarına çıktıklarında leon onu yatağa yavaşça bıraktıktan sonra hızla doğruldu. Onun soyunmasını izlerken duyduklarıyla iç çekti. Gözlerini karizmatik perisinin gözlerine dikerek ''Ama senin benimle alışverişe çıkmak yerine dinlenmen gerek hem chiaki ile birinin ilgilenmesi lazım''dedi. Dudaklarına kapanan dudaklara tutku ve aşkla karşılık verirken elleri teninde çoktan gezmeye başlamıştı. Bir süre onu öptükten sonra leon’u altına aldı. Tatlı bir gülümsemeyle ''Seninle seve seve ilgilenirim sevgilim '' dedikten sonra dudaklarına kapandı. Dudakları önce yanaklarına ardından boynuna kayarken elleri sevdiği adamın bedeninde yavaş ve baştan çıkarıcı bir şekilde geziniyordu. Öpücükleri onun göğsüne kayarken kalçalarını erkekliğin üzerinde hareket ettiriyordu.
| |
|
| |
Leon S. Dekker Hava Perisi
Mesaj Sayısı : 264 Kayıt tarihi : 22/10/12 Yaş : 33
| Konu: Geri: Küçük Yaralı Misafir C.tesi Ağus. 10 2013, 12:30 | |
| Elise'i kucağına aldıktan sonraki itirazlarına gülümsedi. Yaralı olduğu için onu yormamaya çalıştı. Bu hali çok tatlıydı ama onu arzularken gözü hiç bir şey görmüyordu. Şu an sevdiği kadını istiyordu ve almakta kararlıydı. Onu yukarı odalarına çıkardıktan sonra üzerindeki kıyafetlerden kurtulurken konuşmaya başladı. Duydukları ile bakışlarını ona dikti.
"Ne olduğu umurumda değil, bensiz gitmiyorsun ve bunu tartışmaya açık bir konu değil bilmem anlatabildim mi? Ayrıca küçük misafir uyurken dışarı çıkarız hem onun gerçekten dinlenmeye ihtiyacı var..."
Bu konuşmadan sonra onun üzerine çıktı. Dudaklarını öperken bedenini okşamaya başlamıştı. Sevdiği kadın onu altına aldığında elleri onu belinden tutmuştu. Öpücüklerine karşılık verirken bedeninde gezinen eller hoşuna gitti. Elise, tıpkı söylediği gibi onunla ilgilenirken gözlerini kapattı. Teninde hissettiği öpücükler dudaklarından bir zevk iniltisinin çıkmasını sağlarken elleri Elise'i üzerindeki kıyafetlerden kurtarmaya başlamıştı. Bir süre daha sevdiği kadının onunla ilgilenmesine izin verdikten sonra onu altına aldı. Zaten kıyafetlerinin büyük bir bölümü çıktığından göğüslerinin açıkta kalmasını sağlamak kolay olmuştu. Bu olduğunda ise göğüslerinden birini ağzına alarak emmeye başladı. Bir eli kadınlığına gittiğinde onu delice, arzudan kıvranmaya başlayana dek okşadı. Elise'in inlemeleri giderek artarken dudakları göğüslerini sömürürcesine emiyordu. Eline bulaşan ıslaklık onu delice bir arzuya sürüklerken bacaklarının arasına yerleşti. İlk basınç oldukça yavaş olsa da giderek hızlanmaya başladı. Kısa sürede birbirlerinin hareketlerine uyum sağladıklarında giderek hızlandı. Sonunda o mükemmel an geldiğinde kendini serbest bırakıp nefes nefese bir halde yan tarafa geçti. Henüz Elise'i kollarına almamıştı. Çünkü itiraf etmek istemese de bu sevişme yarası için pek iyi olmamıştı. Kolunu, omzundan hareket ettirip yarasının üstte kalmasını sağlayacak şekilde yatıp, başını Elise'in çıplak göğsüne yerleştirdi.
"Seni mutlu etmeyi başardın mı? Gördüğün gibi endişe etmene gerek yok, sevgilim. "
| |
|
| |
Elise Demon Sihirbaz
Mesaj Sayısı : 207 Kayıt tarihi : 23/10/12 Yaş : 33 Nerden : İstanbul Lakap : yok
| Konu: Geri: Küçük Yaralı Misafir C.tesi Ağus. 10 2013, 16:33 | |
| Kendisini kucağına aldığında onun için endişelendiğinden elise’i yere indirmesi konusunda birkaç söz söylese de ikna etmek konusunda başarısız olmuştu. Yatak odalarına çıktıklarında duyduklarına anında itiraz etti. Yaralıydı ve dinlenmeliydi. Ayrıca tek başına dışarı çıkmakta da bir sakınca görmüyordu. Bunu dile getirdiğinde sevdiği adamın söyledikleriyle derin bir nefes alarak peki anlamında kafasını salladı. Görevden yeni dönmüşken onunla tartışmak istemiyordu. Dudaklarına kapanan dudaklara karşılık verirken sevgilisini altına alıp onunla ilgilenmeye başlamıştı. Onu baştan çıkarırken kendisi de her dakika daha çok yoldan çıkıyordu. Leon’un inlemeleri hoşuna giderken baştan çıkaran hareketleri sıklaşmıştı. Üzerindeki giysiler çıkarken sevdiği adama yardım etti. Sevdiği adam onu altına aldığında gülümsedi. Göğüslerinde hissettiği dudaklar inlemesini sağlarken kadınlığındaki dokunuşlar onu deli etmeye başlamıştı. İnlemeleri gittikçe artarken karizmatik perisinin altında zevkten kıvranıyordu. Leon bacakları arasındaki yerini aldığında derin bir nefes aldı. Onu içinde hissettiğinde dudaklarından onun ismi bir inilti şeklinde döküldü. Sevgilisinin hareketleri yavaş yavaş hızlanırken kendini kaybetmişti. Dudaklarından sık sık onun ismi ve zevk iniltileri dökülürken elleri sevdiği erkeğin bedeninde dolaşıyordu. Bedenindeki kasılmalar hat safhaya ulaşıp gevşeyerek rahatladığında nefes nefese bir şekilde kendine gelmeye çalışırken duyduklarından sonra gülümsedi. Elleri saçlarında dolaşırken '' Hemde fazlasıyla…'' dedi.
Sevdiği adamın kafasını yastığa koyup dudaklarına küçük bir öpücük bıraktıktan sonra '' Endişelenmemek elimde değil. Seni seviyorum.'' Diyerek yeniden yatağa yattığı sırada odanın içini elise’in telefonunun sesi doldurmuştu. Yatağın ucundaki küçük masadan telefonunu alıp arayana bakmadan cevap verdi. Telefondaki jondu ve konuştukları konu hakkında düşünüp düşünmediğini soruyordu. Konuşmasını kısa kesip telefonu kapattıktan sonra kendini yatağa geri atıp gözlerini tavana dikti. İç çekerek '' Leon acaba… Yani diyorum ki biz…'' diye cümle kurmayı deneyip başaramayınca sustu. Yan dönüp gözlerini sevgilisinin gözlerine dikerek '' O gün ile ilgili çok hassas olduğunu biliyorum. Ve biz her şeyi unutmak adına bundan söz etmeme kararı almıştık ama biliyorsun ki o… o her şeye rağmen benim… kuzenim ve tüm o şeyleri yaparken kendinde değilmiş. Biz ona haksızlık mı ediyoruz acaba?'' diye sorduktan sonra konuşmasına fırsat vermeden '' Yani jon’un dediği gibi gerçekten lanetin etkisinde bilinçsizce bunları yaptıysa belkide onu affetmeliyim. Sonuçta o benim akrabam'' diyerek son cesaret kırıntılarını da tüketti.
| |
|
| |
Leon S. Dekker Hava Perisi
Mesaj Sayısı : 264 Kayıt tarihi : 22/10/12 Yaş : 33
| Konu: Geri: Küçük Yaralı Misafir C.tesi Ağus. 10 2013, 18:18 | |
| Elise'e sahip olurken aklındaki her şeyi unutuyordu. Onun sevgisi, tatlı teni en küçük hücresine kadar onu ele geçiriyordu. Tatlı öpüşmelerinin arasında olaylar gittikçe büyürken kendini kaybetmesi de uzun sürmedi. Onu çıldıracağı ana kadar deli ederken kendi de bir o kadar tutkunun esiri olmuştu. İçindeki sert hareketlerine devam ederken tüm bedeni rahatladığında kendini yatağa attı. Arzu dolu dakikalar geride kaldığında birleşme boyunca varlığını unuttuğu yara kendini hissettirmeye başladı. Hatta şu an canı ilk halinden daha fazla yanıyordu. Eğer Elise pansuman yaptıktan sonra yarayı sarmamış olsaydı, açılan yarayı görürdü. Hatta bu onu daha da endişelendirirdi. Buna izin vermemek adına yaralı omzu üstte gelecek şekilde sevdiği kadına sarıldı. Konuşmalarında bile duyduğu acıdan eser yokmuş gibi davranıyordu. Duyduklarından sonra gülümseyerek ona tatlı bir öpücük verdi.
"Bende seni seviyorum, sevgilim ve seni anlıyorum."
Yeniden dudaklarına kapanmak için eğildiğinde bir telefon sesi tüm atmosferi bozdu. Çalan telefon sesi ile kendini yatağa attığında Elise'in telefonu açmasına izin verdi. Onun telefonda duyduklarından sonra değişen duyguları tedirgin olmasını sağlamıştı. Şu an bir şeyler oluyordu ve bunu hemen öğrenmek istiyordu. Ona soru dolu gözlerle baktığında Elise konuşmaya başlamıştı. Ağzında gevelediği kelimeler onu daha fazla tedirgin ederken tüm konuşma bittiğinde saf öfkesini onu ele geçirmişti. Gözleri koyulaşmış bir şekilde ona bakarken hızla yataktan kalktı. Yerdeki şortu üzerine geçirirken burnundan soluyordu.
"O küçük şeytanı affetmekten söz ediyorsun öyle mi? Ayrıca Jonathan neden bu konu ile bu kadar ilgili. Yoksa minik şeytan onu kandırmayı başarmış mı?... "
Daha fazla konuşamadı. Öfkesi onu delirtiyordu. Bir anda duvara öylesine sert yumruk atmıştı ki duvar biraz içine göçmüştü. Omzundaki yara daha fazla açılmış kanarken, elinden de döşemeye kan damlıyordu.
| |
|
| |
Elise Demon Sihirbaz
Mesaj Sayısı : 207 Kayıt tarihi : 23/10/12 Yaş : 33 Nerden : İstanbul Lakap : yok
| Konu: Geri: Küçük Yaralı Misafir C.tesi Ağus. 10 2013, 20:49 | |
| Yaralarını önemsemeksizin dudaklarına kapanan sevdiği adama hayır diyememişti. Onun iyiliği için seksten uzak durmalıydılar aslında en azından birkaç gün boyunca ama sevgilisine karşı koymak imkansızdı. Dudaklarında onun dudaklarını hissettiğinde mantığı uçup gidiyordu. Bedeni hissettiği duyguların kontrolünde hareket ederek ona ait olmak için yanıp tutuşurken sonrasını düşünmeden davranmaktan başkası elinden gelmiyordu. Onu sevdiğini dile getirdikten sonra sevdiği adamın ağzından aynı kelimeleri duymak mutlu etmişti. O an çalan telefona ekrana bakmadan açmış sonrasındaysa buna pişman olmuştu. Jon’la yaptığı kısa konuşma duygularını değiştirip karamsar ve düşünceli bir ruh haline girmesini sağlamıştı. Arayanın jon olduğunu bilseydi telefonu açmazdı. Kahretsin neden açmadan önce bakmamıştı ki sanki… Sevgilisinin soru dolu bakışları arasında düşündüklerini cümlelere dökmeyi denedi. İlk iki deneyişi başarısızlıkla sonuçlansa da üçüncü denemesinde aklındaki her şeyi kelimelere dökmüştü. Hissettiği öfke, gözlerinde gördüğü şey onu korkuturken leon’un hızla yataktan kalkmasıyla oda kalkıp yatağın ucunda duran seksi geceliğini üzerine geçirdi.
Duyduklarına söyleyecek mantıklı cümleler ararken ''olanlar yüzünden sinirli olduğunu bi… '' cümlesi sevdiği adamın duvara yumruk atmasıyla yarım kalmıştı. Ufak bir çığlık dudaklarından firar ettiği sırada kendini toparlayıp hızlı adımlarla sevgilisinin yanına gitti. Duvar ile onun arasına girdiğinde ikinci yumruğu havada asılı kalmıştı. Sinirle''Tanrı aşkına biraz sakin ol. '' Dedikten sırada sardığı yarasının kanadığını fark etti. Endişeyle ''Yaran kanıyor '' dedi. Onu çekiştirerek yatağa oturttuktan sonra banyoya koşar adım gidip malzemeleri alarak geri döndü. Eski sargıyı çıkartırken ''Lanet olsun… Öfken kendine zarar vermekten başka bir işe yaramıyor. Bunu kontrol etmeyi öğrensen iyi olur '' Diyerek azarladı. Yarasıyla ilgilenirken üzgün bir sesle ''Üzgünüm... Bu konuyu unutmaya çalıştığımızı biliyorum ama bazı şeyler konuşulmasa da durum değişmiyor. O felaket gün o katliamı yapan kişi benim kuzenimdi. Neyse bu konuyu şimdilik kapatalım. '' Dedikten sonra eliyle de ilgilenip geri çekildi. ''Ağrı kesicileri kullanıp bol bol dinlenmelisin '' dedi.
| |
|
| |
Leon S. Dekker Hava Perisi
Mesaj Sayısı : 264 Kayıt tarihi : 22/10/12 Yaş : 33
| Konu: Geri: Küçük Yaralı Misafir Paz Ağus. 11 2013, 12:22 | |
| Tüm güzel atmosfer telefon sesi ile yok olmuştu. Elise'in telefonda duyduklarından sonra yüzünün düşmesinin hayra alamet olmadığını biliyordu. Zaten sevgilisi aynı zamanda sihirbazıydı ve aralarındaki bağ sadece birbirlerine olan aşkları değildi. Aynı şekilde ritüelle de kaderleri birbirlerine bağlanmıştı. Onun bedenindeki tüm duygu değişimlerini hissedebiliyordu. Tıpkı şu an olduğunu gibi... Onu dinlemeye çalışırken zar, zor kurduğu kelimelerin ardından sözleri ile çılgına dönmüştü. Öncelikle yataktan kalkmıştı. Scarlett, aklına her geldiğinde içinde oluşan öldürme isteği şu hat safhadayken ne yapacağını bilmiyordu. Kelimeler dudaklarından döküldüğünde duvara sert bir yumruk geçirdi. Öylesine öfkeliydi ki ne kanayan eli ne de açılan yarası umurunda olmuştu. Omuzundan ve elinden kanlar akarken, elini yumruk yaptı. Elinde açılan yaralar gerilmenin etkisi ile daha fazla açılırken bir yumruk daha atacakken Elise'in araya girmesi ile yumruk havada asılı kaldı. Sözlerinin ardından onu yatağa sürüklemesine izin verdi. Bir ölüden farksız gibiydi o an... Yatağa oturduğunda kızın yeniden ortadan yok olup gelmesi ile dişlerini sıktı. Burnundan solurken onun sinirle söylediği kelimeleri umursamadı, yarası ile ilgilenmesine izin vermesinin tek nedeni hareket ettiği ilk anda ona zarar verecek olmasıydı. Ama sonunda dayanamadığından bir kaç kelime döküldü, dudaklarından...
"Yaralarım umurum da bile değil..."
Kızın yeniden o günü hatırlatan konuşmaları ile gözünün önüne Elise'e olanlar geldi. O gün onun için ölümü göze almıştı. Scarlett'ın ona zarar vermemesi üzerine orada seve seve ölebilirdi. Şimdi ise o şeytandan uzak durmak istiyordu. Ama Elise aptalca kuzen bağını ya çok abartıyor yada polyanacılık oynamak hoşuna gidiyordu. Kızın içindeki karanlığı görmüştü, üstelik şu an herkes onun morgananın yanında olduğunu biliyordu. Tek başına yeterince şeytanken şu an şeytanın çıraklığını yapıyordu. Elise'in konuyu kapatma tarzını duyduğunda ve konuyu yine yaralarına getirdiğinde dişlerini sıktı yeniden... Yarası olmayan eli ile Elise'in geceliğinin yakasından tutup hızla yatağa itti ve üzerine çıktı.
"Sana yaralarım umurumda değil, dedim. Dinlenmek istemiyorum. Bu konu ise kapanmadı, o küçük şeytan ile yeniden konuşmaya meraklıysan rahatça konuş. Ama şunu iyi düşün yeniden aynı durumda kalırsak bu kez birimiz ölecek. O an geldiğinde kimin hayatta kalacağı konusunda seçim yapabilecek misin?"
Gözlerinde saf karanlık ile ona yaklaşırken dudakları dudaklarına değmek üzereyken geri çekildi. Bir büyü ile kıyafetlerini giydiğinde tek bir kelime dahi etmeden ortadan kayboldu. Bu gece sinirini nasıl atacağını bilmiyordu. Ama her şeye rağmen Elise'in evden Phin ve Jared olmadan çıkamaması için bir büyü yaptığı için onun evde kalacağını biliyordu.
| |
|
| |
| Küçük Yaralı Misafir | |
|