| Yaralı Güzel | |
|
|
Yazar | Mesaj |
---|
Rebekah Oswald Cadı l Admin
Mesaj Sayısı : 110 Kayıt tarihi : 30/04/13
| Konu: Yaralı Güzel Paz Ağus. 18 2013, 01:25 | |
| David ile yaşadıkları aklından bir türlü çıkmıyordu. O yakışıklı cadının teni, tadı, dokunuşları beynini ele geçirmiş durumdaydı. Şuan burada oturmuş planın detaylarını inceleyeceğine onu düşünüyor olmasının tek açıklaması buydu. Tadı damağında kalmıştı ve onu yeniden istiyordu. Bu çok garip ve aynı zamanda kafa karıştıran bir durumdu. Derin bir nefesle aklındaki düşünceleri uzaklaştırıp görevine yoğunlaşmayı denedi. Bu diğer bütün görevlerden önemliydi ve hata yapma şansı yoktu. Karşı tarafın ayinini basıp küçük tarafsız bir çocuğu kurtarmalıydı. Eğer ikisini de oradan canlı çıkarmak istiyorsa kendini hemen toplamalıydı. O yakışıklı ve seksi cadıyı neden tekrar tekrar istediğini, onun dokunuşlarının ve tadının neden aklından çıkmadığını ve onu neden düşündüğünü düşünmeyi bırakmalıydı. Lanet olsun hala onu düşünüyordu. Gözlerini kapatıp birkaç derin nefes aldıktan sonra bütün planı bir kez daha gözden geçirdi. Caitlyn oldukça dikkatli olup ikisinin de karargaha canlı dönmesini istediğini birkaç kez vurgulamıştı. Bu orada karşılaşacağı cadıların sıradan cadılar olmadığı anlamına geliyordu. Kesinlikle güçlü olmakla birlikte savaşmak konusunda da oldukça iyi olmalıydılar. Saate göz atıp detayları kontrol ettikten sonra bir büyüyle ayinin yapılacağı yere gitti. Bir çok cadı ve perinin aurasını hissettiğinde gülümsedi. Anlaşılan gösteri oldukça büyük, kanlı ve eğlenceli olacaktı.
İçeri girdiği anda cadı koruması altındaki perileri kolayca öldürse de onlarla ilgilenirken aynı zamanda cadılarla da uğraşarak kurtarması gereken ufaklığı korumak oldukça zordu. Çocuğu kendi büyü gücüyle beslenen bir büyüyle koruma altına aldığından zayıflamıştı. Bu da yaralanmasına neden olmuştu. Etrafta çocuk ve kendisi dışında hiçbir canlı kalmadığında nefes nefese bir haldeydi. Aldığı yaralar çok fazla kan kaybetmesini sağlarken tek bir çizik bile almamış çocuğu yanına çekip etrafa son kez baktı. Herkesi öldürdüğünden emin olduğunda karargaha gidecek bir büyü yapmıştı. Köprü girişindeki gizli yerlerine gittiklerinde bilinci yarı kapalıydı. Kendi için iyileştirme büyüsü yapamadan kendinden geçerken aklındaki son şey gördüğü katliam yüzünden çocuğun hafızasıyla ilgilenmesi gerektiğiydi.
| |
|
| |
David Collins Cadı l Felsefe ve İmitasyon Profesörü
Mesaj Sayısı : 118 Kayıt tarihi : 24/06/12 Yaş : 31
| Konu: Geri: Yaralı Güzel Paz Ağus. 18 2013, 13:05 | |
| Akademi de istemediği halde sihirbaz kayıtları ile uğraşıyordu. Fikri hala değişmemişti ona göre gereksiz işlerle uğraşıyordu. Bir kaç cadı avı, sihirbaz eğitiminden daha çok işe yarardı. Bun konudan kesinlikle emindi. Kağıtların içine gömülü bir halde onları okurken yine aklına Rebekah gelmişti. Cadı, yaşadıkları o günden son hiç aklından çıkmamıştı. Bu durum ise sinir bozucuydu. Hayatının en kötü günü olan yılın o gününde kendini içkiye vermişti. O günkü planın devamı ise yalnız olarak evine dönmekti. Ama birden ortaya çıkan cadı benliğini ele geçirmişti. Hala baştan çıkarıcı inlemeleri kulağında yankılanıyor, ateşli bedeninin tadını algılayabiliyordu. Ani gelen öfkesi ile kağıtları karıştırdı. Cadının kafasını karıştırmasını istemiyordu. Aralarında olan her şey harika olsa da sadece tek bir güne sığdırılmıştı. Gerçi hiç bir bedenle tek bir güne bu kadar şey sığdırmamıştı, ama bunun önemi yoktu. O cadı ile tekrarlanmaması gerekiyordu. Bunu söylerken bile kendine yalan söylüyordu. Sinirle dişlerini sıktı, o cadıyı hala arzuluyordu. Derin nefes alarak ayağa kalktı, saçlarını karıştırıp başka şeyler düşünmeye çalışıyordu. Tam o sırada çalan telefon ise kafasını biraz dağıtmıştı. İşleri bir kenara bırakıp telefonda söylenenleri yerine getirmeye karar verdi. Karargahta yapması gerekenler vardı, bu iyiydi. Akademi olmasa da oradaki işler kafasını kesinlikle dağıtırdı.
Karargahta son görevlerin listesine bakarken Rebekah ismine takıldı ve görevin ne kadar tehlikeli olduğuna... Lanet olsun neden kimse onunla gitmemişti. Bir ritüelin ortasındaydı görev. Bu da çok fazla cadı demekti ama Rebekah tek başına gitmişti. İçine dolan endişe onu sinir ederken önün gelen ilk şey tekmeledi. bu endişe iyi değildi, buradan gitmeli ve o cadıyı görmemeliydi. Ama daha o çıkamadan burnuna dolan harika kokuyla Rebekah içeri girmişti. Kız kendinden geçmeden hemen önce hızlı bir refleksle onu kucaklayıp, üst kata çıkardı. Diğerlerinin bakışlarına aldırmadan... Kıza yatağa yatırıp hızlı bir şekilde yaraları ile ilgilendi. Şu an yaptığının yanlış yada doğru olduğunu umursamıyordu. Sadece bedeninin tadını çok iyi bildiği bu cadıya yardım ediyordu. Kız kanla kaplı bedeni içinde bile harika görünüyordu. Onları temizlemek için büyü yerine bir kova su ve bez aldı. Bezi kızın teninde gezdirirken içinde oluşan arzu nedeniyle yarım bıraktı. Cadı bir kaç dakika içinde iyileştirme büyüleri sayesinde uyanacaktı.
| |
|
| |
Rebekah Oswald Cadı l Admin
Mesaj Sayısı : 110 Kayıt tarihi : 30/04/13
| Konu: Geri: Yaralı Güzel Paz Ağus. 18 2013, 15:26 | |
| Basacağı yere geldiğinde detayları hatırlarken aklına yine david gelmişti. Ah bu cadı aklından bir an olsun çıkmıyordu. Acaba şuan ne yapıyor diye düşünürken aklına gelen şeyle gülümsedi. O aynı zamanda bir profesördü. Onu çocuklara sabırla ders öğretirken düşünemiyordu. Ne yaptığını fark edince kendine kızarak toparlanıp daha fazla düşünmeyi engellemek adına harekete geçti. Onu düşünmesi kötü bir şey değildi ama görevde düşünmesi sakıncalıydı. İçeri girdiğinde çocuğu direk koruma altına alıp görevi yerine getirmiş bayılmadan öncede kendini ve ufaklığı barınağa getirmeyi başarmıştı. İçeri girer girmez burnuna dolan tanıdık erkeksi kokuyla içinden david diye geçirdi. Demek buradaydı. Onu görmek için sabırsızlanan yanına bir anlam yükleme gafletinde bulunmayıp görüş alanına giren yakışıklı cadıyı inceledi. Biraz gergin miydi kendisine mi öyle gelmişti. Problem ne acaba diye düşünürken kendini bir anda onun kucağında bulmuş saniyeler sonraysa bilincini yitirmişti.
Bilincini yitirmiş ve zaman mekan kavramını kaybetmişken hissettiği bu garip güven duygusunun nereden geldiğini merak etti. Yaralı olduğunu biliyordu. Oldukça kötü yaralanmıştı. Endişelenmeliydi lakin endişe hissetmiyordu. Tuhaf bir huzur içindeydi. Kendine gelmeye başladığında burnuna dolan o baş döndüren erkeksi kokuyla olanları tam olarak hatırlamayı denedi. Onun kendisine doğru geldiğini hatırlıyordu. Sanırım o yokken karargahta önemli şeyler olmuştu ya da özel hayatında ters giden bir şeyler vardı. Sıkıntılı görünmüştü gözüne sonra onun kendisini kucağına aldığını hatırladığında gözlerini araladı. Karşısında onu görünce gülümseyerek ''Merhaba… '' dedi. Yataktan yavaşça doğrulup yaralarını kontrol etti. Gözlerini onun gözlerine dikerek ''Yardımın için teşekkür ederim. '' Dedikten sonra dudaklarına küçük bir öpücük kondurup geri çekildi. Merakla ''Bir sorun mu var? Geldiğimde biraz sıkıntılı görünüyordun. Anlatmak ister misin? '' diye sordu.
En son Rebekah Oswald tarafından Ptsi Ağus. 19 2013, 19:54 tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi | |
|
| |
David Collins Cadı l Felsefe ve İmitasyon Profesörü
Mesaj Sayısı : 118 Kayıt tarihi : 24/06/12 Yaş : 31
| Konu: Geri: Yaralı Güzel Paz Ağus. 18 2013, 16:40 | |
| Kolları arasındaki cadının harika kokusu başını döndürürken bir kaç saniye ne yapacağına karar vermeye çalıştı. Ona yardım etmesi ebette gerekliydi ama karışıklık sinirini bozuyordu. Üstelik onun için endişe etmesi ayrı bir dertti. Onu hala arzuluyor olmasını bir şekilde düşünebilirdi ama bu endişe hiç iyiye alamet değildi. Onunla aralarında garip bir şeyler oluyordu ve bu son derece rahatsız ediciydi. Kendini şu an bir karargahta olduklarını hatırlatıp onu sadece yaralı bir arkadaşı olarak görmeyi denedi. Bu düşünceye tutunup kızı yukarıya çıkardığında yavaşça yatağa yatırdı. Cadı şu an yaralıydı ve onun bu cadıyla ilgilenmesi gayet normaldi. Sonuçta aynı taraf için çalışıyorlardı. Her ikisininde karanlık taraf ile ilgili düşünceleri hemen hemen aynıydı. Her ikisi de intikam arzusu içinde görevlere çıkıyorlardı. Yani bir takım arkadaşı olduklarını gösteriyordu. bu yardımda yanlış bir şey yoktu. Tabi ıslak bezi yumuşak teninde gezdirirken içinde oluşan arzu dışında... Bu hissettiğinde ellerini kızın üzerinden çekti ve derin bir nefes aldı. Aldığı nefes bile ona ihanet ediyordu. Güzel kokusu ciğerlerini doldururken arzusunu görmezden gelmek daha da zorlaşıyordu. Kız yavaşça gözlerini açtığında ona baktı. Kontrol edemediği endişesi hala içindeydi ve lanet şey bakışlarına yansıyordu. Kızın konuşmasından sonra aldığı teşekkürle gülümsemeye çalıştığında dudaklarına kapanan harika dudaklarla dondu. Kızın kısa öpücüğüne hiç bir karşılık vermedi. Sonradan duydukları ile içinken kendine lanetler okudu.
"Canımı sıkan bir kaç şey var, önemsiz detaylar... Sen iyi misin?"
İyi olup olmadığını sadece geçiştirmek için söylemişti. Sonuçta büyülerden sonra iyi olacağını biliyordu. İçindeki tutku gün yüzüne çıkmaya hazırken seksi cadı ile aynı odada kapalı kalmak iyi bir fikir değildi, bu yüzden ayağa kalktı. Yüzündeki zoraki gülümsemeyi bozmadan konuşmaya başladı.
"İyi olduğuna göre ben gitmeliyim, Rebekah"
Bu kelimelerden sonra kapıya gitmek için ayaklandı ama adımları zorakiydi. Asıl istediği şey arkasını dönüp kıza yeniden sahip olmaktı. Lanet arzu peşini bırakmıyordu.
| |
|
| |
Rebekah Oswald Cadı l Admin
Mesaj Sayısı : 110 Kayıt tarihi : 30/04/13
| Konu: Geri: Yaralı Güzel Paz Ağus. 18 2013, 18:12 | |
| Gözlerini araladığında david’in varlığını hissetmek, onu görmek içinde bir şeyleri harekete geçirmişti. Yüzünde oluşan gülümsemeyle ona kısa bir merhaba dedikten sonra yaralarını hatırlayıp yavaşça doğruldu. Tamamıyla iyileşmişti ve kendini oldukça iyi hissediyordu. Onun baştan çıkaran kokusu beynini ele geçirirken arzu yavaş yavaş kendini göstermeye başlamıştı. Teninin ve dudaklarının tadı hala damağındaydı. Onu yeniden ve yeniden istiyordu. Kısa teşekkürün ardından kendini tutamayıp dudaklarına kapandığında yakışıklı cadının ona karşılık vermemesi gözünden kaçmasa da bunu çok fazla sorun etmemişti. Amacı özlediği tadı yeniden tatmaktı ve amacına ulaşmıştı. Geri çekildiğinde onun üzerindeki gerginliğin hala devam ettiğini fark edip neler olduğunu sordu. Bunu laf olsun diye değil gerçekten merak ettiği için sormuştı ve bu pek sık yaşadığı bir durum değildi. Onunla ve hayatındaki değişikliklerle cidden ilgileniyordu. Bu tuhaf hissettirmişti. Ne zamandan beri bir başkasının hayatını umursuyordu? Aklı karmakarışık bir şekilde david’e bakarken onun sözleriyle evet anlamında başını salladı. Yüzündeki zoraki gülümsemeyi fark etmişti tıpkı konu değiştirmeye çalıştığını fark ettiği gibi.Anlatmak istemiyorsa eğer onu buna zorlayacak hali yoktu bu yüzden ona uymayı tercih etmişti.
Onun kaçarcasına gitmeye kalkmasıyla '' David…'' diyerek onu durdurdu. Yataktan kalkıp onun yanına giderken bir büyüyle üzerindeki kanı temizleyip seksi bir gecelik giydi. Onun önüne geçip gözlerini gözlerine dikerek '' Düşündüm de sen hayatımı kurtardın ve bence kuru bir teşekkür yeterli değil'' dedi. Onu duvara yaslayarak '' Sana doğru düzgün bir teşekkür borçluyum'' diyip dudaklarını öpmeye başladı. Elleri erkeğin bedeninde yavaş ve baştan çıkarıcı bir şekilde gezerken bedenini onun bedenine bastırdı. Öpücükleri derinleşirken diziyle erkekliğini okşamaya başlamıştı. Onun dudaklarını emerken bir eli bedeninde geziyor diğer eliyse onu daha çok çıldırtmak adına erkekliğinin üzerinde muzipçe dolanıyordu. | |
|
| |
David Collins Cadı l Felsefe ve İmitasyon Profesörü
Mesaj Sayısı : 118 Kayıt tarihi : 24/06/12 Yaş : 31
| Konu: Geri: Yaralı Güzel Paz Ağus. 18 2013, 21:37 | |
| Arzu bedenini bir zehir gibi ele geçiriyordu. Bu durumu durduramıyordu. Rebekah, bir şekilde onu çekiyordu. Neden şimdi böyle bir şey oluyordu. Ailesini kaybetmenin ardından asırlar geçmişti. Kendini tatmin etmek adına, ne olduğu önemli olmayan bir çok kadınla birlikte olmuştu. Cadı, peri hatta işe yaramaz olduklarını düşündüğü sihirbazlarla bile... Ama hiç biri, böylesine etkilemeyi başarmamıştı, onu. Gerçi elbette zevk almıştı, son derece tatmin olmuştu. Hatta bazıları bu konuda oldukça yetenekli olduklarını, tatları ve hareketleri ile göstermişti. Ama hiç biri onlara bağlanmasını sağlamamıştı. Rebekah'da ise durum bambaşkaydı. Tadı hala damağında onu arzuluyordu, arzu bir yana onun için endişelenmişti. Onu korkutan şeyde buydu. En son ne zaman birini düşündüğünü bilmiyordu. İş sıradan bir takım arkadaşını düşünmekten çok uzaktı. Arzu bedenini daha fazla ele geçirmeden bu odadan çıkmak yapacağı en iyi şeydi. Geçiştirdiği kelimelerin ardından cadıya tek kelime etmeden ayaklandı. Adımlarına her şeye rağmen devam ediyordu, ta ki onun tatlı sesinden ismini duyana dek.
Duyduğu sesle durması bir oldu. gitmesi gerekiyordu, hemde bir an önce. Cadı önüne geçtiğinde gördüğü manzara ile dişlerini sıktı. Lanet olsun kanlı kıyafetleri üzerindeyken bile onu yeterince arzuluyordu, bir de şimdi seksi gecelikle karşısında duruyordu. Bu iyi değildi hemde hiç iyi değildi. Sözlerinin ardından kendini duvara yaslanmış bir şekilde buldu. Kızın sözleri ve bakışları ne istediğini gayet net bir şekilde anlatıyordu.
"Rebekah, az önceki teşekkürde yeterli..."
Sözleri dudaklarına kapanan harika dudaklarla yarım kaldı. Zaten zor tuttuğu bedeni tahrikler ve öpücüklerle alev aldı. Kızla yerlerini hızla değiştirip onun dudaklarını vahşi bir arzuyla öpmeye başladı. Elleri harika bedende gezerken geceliğini yukarı kıvırıp kızın kalçalarını kavradıktan sonra bedenine bastırdı. Dudakları boynuna doğru ilerlerken dişleri ile geceliğin askılarını aşağı çekti. Cadının göğüslerinden birini kavradığında inlemeleri onu deli etmeye yetmişti. Rebekah'ı kucağına alıp yatağa götürdü. Bedeni arzudan deliye dönmüştü. Bedenini kızın bedenine bastırıp yeniden harika dudaklarına kapandı. Bir kaç dakika içinde cadıya yeniden sahip olacağı kaçınılmazdı. Ama birden bir şey bedenin ele geçirdi. Yeniden birleşmek sadece işleri daha da karmaşıklaştıracak ve işleri çıkılmaz bir şekle sokacaktı. Bir anda onun üzerinden kalktı. Bunda çok zorlanmıştı ama başarmıştı. Saçlarını karıştırıp üzerini düzeltti.
"Bu kadar teşekkür yeter, aşağı insek iyi olur..."
| |
|
| |
Rebekah Oswald Cadı l Admin
Mesaj Sayısı : 110 Kayıt tarihi : 30/04/13
| Konu: Geri: Yaralı Güzel Ptsi Ağus. 19 2013, 01:29 | |
| Onun bir anda kaçarcasına çekip gitmeye kalkmasını birkaç saniyeliğine şaşkınlıkla izledi. Neler oluyordu? Tamam onunla bir kez birlikte olmuş ve harika saatler geçirmişlerdi. Onu hala arzuladığını da kabul ediyordu ama onun bu tavrı neydi tanrı aşkına? Burada insan yemiyordu sonuçta ya da sevgilimmmm diye boynuna atlayıp kendi kendine gelin güvey olmamıştı. Peki öyleyse bu tavrın nedeni neydi? Sonuçta onlar işlerinde iyi iki profesyoneldi değil mi? Takım arkadaşıydı. Aralarındaki bu şeyin işlerinde sorun olmaması gerekiyordu. Ayrıca şuan onun gitmesini kesinlikle istemiyordu. Onun adını alelacele söyleyip durdurduktan sonra birkaç cümle kurup onu duvara yasladı. Yanına gelirken aklındaki tek şey teşekkür etmek ve bu davranışlarının nedenini öğrenmek olsa da yarı yolda fikrini değiştirmişti. Onu istiyordu ve almakta da kararlıydı. İçindeki arzuyu bastıramıyordu. Cümle kurmasına izin vermeden dudaklarına kapandığında cadının ona karşılık vermemesi sinirini bozsa da istediğini almakta kararlı tavrıyla öpücüklerini ve baştan çıkaran dokunuşlarını sürdürdü. Yakışıklı cadı öpücüğüne karşılık vermeye başladığında elleri onun gömleğinin düğmelerine gitti. Kendini bir anda duvara yaslanmış bulmayı önemsemeden bedenindeki dokunuşların tadını çıkarıp inlemeye devam etti.
Kendini onun kucağında bulduğunda cadının baş döndüren kokusunu içine çekerek onunda hala kendisini arzuluyor oluşunun tadını çıkardı. Yatağa yattıktan sonra üzerine çıkan özlediği bedenin kokusunu derin nefeslerle ciğerlerine doldurdu. Dur dur dur o az önce özledim mi demişti? Ah boşver… Bu harika beden üzerindeyken kim mantıklı düşünebilirdiki zaten? David bedenini bedenine bastırdığında dudaklarından bir zevk iniltisi firar etti. Öpücüğüne tutkuyla karşılık verip ellerini onun bedeninde gezdirirken cadının bir anda üzerinden kalkmasıyla afalladı. Gözlerinin içine bakıp onu dinledikten sonra sinirle kalkıp yakışıklı ve seksi cadıyı yatağa itti. Üzerini çıkıp gözlerini onun gözlerine dikerek tatlı bir ses tonuyla '' Hadi ama david oyun bozanlık yapma… Gözlerindeki arzu ve tutkuyu görebiliyorum. Sende beni istiyorsun… Peki sorun ne? Senden bana sadık bir yatak arkadaşı olmanı istemedim. Sadece küçük bir kaçamak. Biraz gevşe ve kendini bana bırak'' dedi. Konuşma boyunca elleri boş durmayıp baştan çıkaran bir şekilde üzerinde dolaşmış konuşma bitimindeyse dudaklarına kapanmıştı. | |
|
| |
David Collins Cadı l Felsefe ve İmitasyon Profesörü
Mesaj Sayısı : 118 Kayıt tarihi : 24/06/12 Yaş : 31
| Konu: Geri: Yaralı Güzel Ptsi Ağus. 19 2013, 02:01 | |
| Tutkusu onun yanında olduğu sürece peşini bırakmayacaktı. Bunun ise tek kaçış yolu buradan ayrılmaktı. Gitmekte bu kadar kararlıyken nasıl olmuştu da tek bir kelime onu durdurmayı başarmıştı. Kız hızla önüne geçtiğinde önce yüzüne bakmıştı ve fark ettiği şeyle kızın bedenine odaklanmıştı. Az önceki haliyle bile onu arzularken birde gecelikle karşısına çıkmıştı. Kendini duvarda bulduğunda ilk öpücük tüm tutkusunu harekete geçirip kızı vahşice öpmesine neden olmuştu. Çıplak tenine dokunmanın verdiği hazla beraber kızı yatağa yatırdı. Altındaki harika bedeni şu an delicesine arzuluyordu. Tadını çıkarmak istercesine kızın tenine öpücükler kondurup okşarken ne yaptığını fark etti. Ondan uzak durması gerekiyordu. Birine bağlanmak istemiyordu ama bu kız tadı ve kokusuyla aklını başından alıp karışmasına neden oluyordu. Bu karmaşa ile zar zor kızın bedeninin üzerinden kalktı. Yarım yamalak kurduğu cümleye kendi bile inanamadı. Şu an deli gibi cadıyı götürmek istersen aşağı inmekte nereden çıkmıştı. Yinede beynin de çalan tehlike sinyallerine engel olamıyordu. Kızla bu durum devam ederse ona bağlanacağını hissediyordu. Kendi şu an ergen bir velet gibi hissetti bu iğrençti. Son bir azimle kapıya attığı adım cadının onu yatağa itmesiyle yeniden bozuldu. Seksi cadının üzerine çıkması ile gözlerini ona dikti. Ateşli bedeni ile ona sahip olmasını adet sergileyerek gösteriyordu. Cadının geceliği neredeyse üzerinden çıkmıştı. Cadının sözleri ile bir kaç saniye düşündü. Dudaklarına kapanan dudaklar ile ona önce tepki vermedi. Ama lanet olsun artık dayanamıyordu, tamamen sınıra gelmişti. KIzın saçlarını kavrayıp kendinden uzaklaştırdı. Gözlerini onun gözlerine dikti.
"Sadece kaçamak öylemi? Bundan emin misin?"
Bu konuşanın ardından artık mantıklı düşünmeyi tamamen bıraktı. Bu bedeni istiyordu ve artık arzusu kontrolden çıkmıştı. Kızı altına aldığında geceliği parçalara ayırdı. Göğüslerini öpüp yalamaya başladığında, diğerini sertçe sıkıyordu. Boşta kalan eli kadınlığına gittiğinde onu okşadı. Kendi için ne kadar hazır olduğunu bir kez daha gördüğünde üzerindekilerden kurtulup canının üzerindeki yerini aldı. Dudaklarını emerken, göğüslerini sıkıyordu ve aynı anda sertçe içine girdi. Sertlik içinde gidip gelirken de devam etmişti. Arzusu vahşi bir canavar gibi kızı tüketiyordu. Ona sahip olmanın verdiği keyifle kızın doruğa ulaşmasına izin verdi ve hemen ardından kendini serbest bırakıp kızın üzerine yığıldı. Nefes nefese bir haldeydi. Kendine gelmeye çalışırken, bedenini yan tarafa attı. Az önce yaptığının sonuçları ise yeni yeni aklına geliyordu. Gözleri tavanı izlerken konuştu.
"Bana cevap verecek fırsatın olmadı ama bunun sonu olduğuna emin misin?"
Bu soruyu ona sormuştu kendi içinse cevap hazırdı. Onu hala deli gibi isterken bunun son olması gerçekten zor olacaktı.
| |
|
| |
Rebekah Oswald Cadı l Admin
Mesaj Sayısı : 110 Kayıt tarihi : 30/04/13
| Konu: Geri: Yaralı Güzel Ptsi Ağus. 19 2013, 23:08 | |
| Cadı kendisini yatağa attığında amacına ulaşmasına ramak kaldığının bilincinde gülümsedi. Bedeninde gezinen ellerin ve dudakların keyfini çıkartırken inlemeleri arttı. Bedeni alev almıştı. Yakışıklı cadıyı baştan çıkarırken tahrik olan rebekah’ın bedenindeki bu dokunuşlar kendini kaybetmesini sağlamıştı. Elleri onun seksi bedeninde gezerken David’in bir anda üstünden kalkmasıyla önce afallamış sonra sinirlenmişti. İçinden bu kadar yeter diyerek ayağa kalkıp onu yatağa itti. Meydana gelen tuhaflıklara dayanma sınırını çoktan aşmıştı ve david bu konuda onu fazlasıyla zorlamaya devam ediyordu. Sorunu neydi? Sadece onunla ufak bir kaçamak istiyordu. Oda kendisini istiyordu. Bu her halinden belliydi. Arzusunu ve tutkusunu hem görüyor hem de hissedebiliyordu. Onun bedeni de tıpkı kendi bedeni gibi alev almıştı. İkisi de birbirinin olmaya bu kadar hazırken altındaki bu yakışıklı cadının inatla kendisinden uzak durmaya çalışmasını anlayamıyordu. Kendisini yanlış anlama ihtimalini ortadan kaldırmak adına ne istediğini bir kez de kelimelerle dile getirip dudaklarına kapandı. Saçlarından tutulup çekildiğinde acıyla buruşan yüzüne birkaç saniyede düzeltmeyi başarıp bir türlü aklından çıkmayan cadıya baktı. Sorduğu soru aklını karıştırmış olsa da düşünmeye fırsatı kalmadı. Kendini onun altında bulduğunda nefes alış verişleri sıklaşmıştı.
Geceliği parçalara ayrıldığında gözleri arzudan kararmıştı. Göğüslerinde onun dudaklarını hissettiğinde hazla inledi. Kadınlığındaki dokunuşlarla dudaklarından onun adı dökülürken kendini tam bir teslimiyetle ona sundu. David’i içinde hissettiğinde hazla inledi. Dudaklarındaki dudaklara şehvetle karşılık verirken sert itişler can yakıcı olmakla birlikte oldukça zevk verdiği için kısa sürede kendini kaybetmiş bir süre sonraysa zevkin doruklarına ulaşmıştı.Nefesini düzenlemeye çalışırken yakışıklı cadıda üzerinden kalkmıştı. Duyduğu soruyla yan dönüp onu bir süre izledi. Derin nefesle kokusunu içine çektikten sonra başını onun göğsüne koyarak ''Bilimsel olarak her şeyin bir sonu vardır. Yani bu şuan son bulmamış olsa da ileri de mutlaka birbirimize olan tutkumuzu kaybedeceğimizden eminim. '' Dedi. Ortama bir anda hakim olan huzurlu sessizliğin tadını çıkartarak bir süre dinlendikten sonra aklına gelen şeyle muzipçe gülümseyerek kalkıp cadının üzerine çıktı. Gözlerini gözlerine dikerek ''Belki şuan bile kaybetmiş olabiliriz deneyelim mi? ''diye sorduktan sonra dudaklarına kapandı. | |
|
| |
David Collins Cadı l Felsefe ve İmitasyon Profesörü
Mesaj Sayısı : 118 Kayıt tarihi : 24/06/12 Yaş : 31
| Konu: Geri: Yaralı Güzel Ptsi Ağus. 19 2013, 23:39 | |
| Cadının onu ikinci kez yatağa çekmesi ile arzu dolu bedeni kontrolden çıkmıştı. Duyduğu açıklamalara kahkaha ile gülmemek için kendini zor tutuyordu. Kaçamak olayını geçen sefer otelde sonlandırmış olmaları gerekiyordu. Peki şu an bu yaptıkları neydi. Özlem ve tutku her iki bedeni de ele geçirmişti. Özlem kalbine ne kadar yabancı bir duyguydu. Sadece iki kişiye karşı bir özlemi vardı. Onlara ise asla kavuşamayacağını biliyordu. Peki bu cadıya duyduğu şey neydi. Endişe ve özlem... Aynı anda tek bir kişi için atan kalbe sahip olmak gibiydi. Mantıklı düşünüyor olsa o an yapacağı şey cadıdan kurtulmaktı. Kahretsin aslında iki kez bunu denemişti. Ama arzu dolu ateşli beden gitmesini istemiyordu. Adeta onu baştan çıkararak ona doğru gelen her şeye karşı çıkıyordu. Onun dudaklarına tekrar kapandığında artık kontrolünü kaybetmişti. Onu deli gibi öpüp okşarken geceliği parçalamış ve ona son derece vahşi bir tutkuyla sahip olmuştu. Nefes nefese bir halde beyni yeniden mantıklı çalışmaya başladığında kıza sorduğu sorunun cevabını bekledi. Kendi için cevap ortadaydı. Nasıl oluyordu da böylesine vahşi bir sevişmeden sonra nefes nefese bir halde hala onu arzulayarak sahip olmak istiyordu? Kafası karma karışıktı. Yanında bu seksi beden hislerini alt üst ediyordu. Aslında sorun sadece ateşli bir beden değildi. Rebekah, onun kafasını karıştırıyordu. Cadının göğsüne yatması ile eli istem dışı olarak cadının saçlarını okşamaya başladı. Duyduklarına gülümsemeden edememişti.
"Ben profesör olan kişinin ben olduğumu sanıyordum. Ama bilimsel açıklama yapan sensin işte bu tuhaf..."
Odaya hakim olan sessizlik içerisinde cadının kokusu ciğerlerini dolduruyordu. Cadının yeniden konuşmasının ardından cevap verme fırsatı bulamamıştı. Dudaklarına kapanan dudaklar buna izin vermemişti. Kız bir deney yapar gibi onu öperken direk öpücüğüne karşılık verdi. Hatta bir anda yeniden devreye giren tutku nedeniyle onu yeniden altına alarak harika bedenini okşamaya başladı. Nefesi kesilip öpücük sonlandırdığında gözlerine baktı.
"Deneyiniz, başarısız oldu, bilimsel hanım. Tutku hala ortada var ve ben ona teslim oluyorum"
Kıza yeniden son derece sert ve vahşi şekilde birlikte oldu. O an için mantıklı hiç bir şey kalmamıştı. Tutkulu dakikalardan sonunda kapının çalması ile artık istemeseler de toparlanmak zorunda kalmışlardı. Hala karargahta bulunuyorlardı. Yeni aldıkları görevlerin ardından insanların arasında ona veda etmek daha kolay olmuştu.
| |
|
| |
| Yaralı Güzel | |
|