Havuz Keyfi ve Sonrası

Hayatı bir gecede mahvolmuştu ve hayatı yine bir gece de normale dönmüştü. Aslında dönmeye başlamıştı demek daha doğru olurdu. Bir şeyleri düzeltmek için çabalaması gerekiyordu. Ama neyse ki hayatında bazı mükemmel kişiler tarafından hayatı eskisi gibi olmasa da güzeldi. En azından mutluydu. Jonathan'a aşıktı ve onunla olduğu için çok mutluydu. Onun dışında ise tüm vaktini Stacy almıştı. Bazen kuzeni de olaya dahil olsa da büyük bir yeri ikizi kaplıyordu. Çocukluklarında sürekli olarak dip dibe gezdikleri ve hayatlarının büyük bir bölümü çalındığı için arayı kapatmaya çalışıyorlardı. Stacy, yeni doğmuş bir bebekten farksız olarak dünyaya döndüğü için kaçırdığı ve bilmediği bir çok şey vardı ve bunu ona göstermeyi gerçekten seviyordu. Sonuç olarak onu kendinden başka tam olarak tanıyan yoktu. Onunla yine anlaştıkları için Dante'nin evine gitmek zorunda kaldı. Onunla buranın dışında zaman geçirmeyi daha çok seviyordu. Çünkü o zaman Dante'i görmek zorunda kalmıyordu. Aslında onu görmesinde sorun yoktu. Kalbi Jon'a aitti, yine de içinde bulundukları durum garip geliyordu. Stacy, anlamıyordu ama Dante'nin de kendisinden rahatsız olduğunu bir şekilde hissediyordu. Sonuçta eski sevgilisiydi ve onu iyi tanıyordu. İkizine hayır diyemediğinden kendini bir anda bikiniler içinde Drake malikanesinin havuzunda bulmuştu. Birlikte suyun keyfini çıkartırken sanki yine 10 yaşına geri dönmüş gibi hissetti, kendini... İkizi ile olmanın en iyi yanı belki de buydu, onun yanında kendini yeniden masum bir çocuk gibi hissedebiliyordu. Gerçek her ne kadar tam tersi olsa da...

Güzel geçirilen vakitlerin ardından bir telefon sesi ortamı bozdu. Arayan Elise'di ve Stacy'i istiyordu. Her halde cici kızlar için bir konu olacak ki o durumun dışında kalmıştı. O da hazırlanıp Stacy ile çıkmak istese de ikizi ısrarla ne zaman istersen o zaman gidersin konuşması yaptığından biraz daha havuz keyfi çıkarmaya karar verdi. Üstelik saat erkendi, Dante gelmezdi ve su harikaydı. Bir süre daha suyun keyfini çıkartıp havlusu üzerinde Stacy ve eski sevgilisinin odasına doğru gitti. Onun kıyafetlerini kullanabileceğini söylemişti. Bir banyo ve yeni bir kıyafetle buradan ayrılabilirdi. Odaya gittiğinde dolabı biraz karıştırıp beyaz bir elbise buldu. Elbise elinde odadan çıktığında ise birine çarptı. Dengesini sağlamaya çalışırken pekte özenerek bağlamadığı havlu üzerinden kaydı ve siyah-kırmızı karışımı bikini ise ortada kaldı. Bedeni hala ıslaktı. Çarptığı kişinin Dante olduğunu fark etmesi ise hareketini engelledi. Ne yapacağını bilemez bir halde ağzından tek bir kelime çıktı.

"Selam..."

Sihirbaz Mesaj Sayısı : 227 Kayıt tarihi : 01/11/12 Yaş : 36

İşleri şu aralar aklını meşgul edebilen tek şeydi. Eve eskisinden daha az uğrar olmuştu.Sevgilisine ayırabildiği süre minimum seviyedeydi. Bunun ise yalnızca bir nedeni vardı oda hayatlarının hemen hemen her anında,her saniyesinde hatta her salisesinde yer almaya başlayan eski sevgilisi scarlett'tı ve o bunun için ona kızamıyordu bile... Çünkü biliyordu ki oda stacy'nin zoruyla drake malikanesine geliyordu. Çocuksu sevgilisi fazlasıyla masum olduğundan bir erkeğin eski sevgilisiyle arasına mesafe koyması gerektiğinden habersizdi. Bu eski sevgilinin onun ikizi olması bir şeyi değiştirmiyordu. Bir zamanlar çok özel zamanlar paylaşıp birbirlerinin her şeyini bilen iki kişi litaratürde asla çok sık bir araya gelmezdi. Makul olan buydu. Onlarda olansa bunun tam tersiydi. Sevdiği kadın sanki dante ile scarlett sevgili değilmiş de hiç yatmamışlar gibi davranıp hep birlikte zaman geçirmek istiyordu. Bu da imkansızı istemekle eşdeğerdi...

İç çekip dosyalardan başını kaldırdığında saate baktı. Çoktan öğlen olmuştu. Bedenini koltuğa yaslayıp gözlerini kapadı. İyi bir iş adamı olmak zorunda kaldığından beri oldukça sıkı çalışıyordu ve yorulmuştu. Stacy'nin bügunkü planını hatırlamaya çalışarak bir süre hareketsiz kaldı. Onun öğlen vakti kuzeniyle olan randevusunu hatırladığında fırsattan istifade evde dinlenmeye karar vererek şirketten ayrılıp malikanenin yolunu tuttu. Hızlı ve sorunsuz bir yolculuğun sonunda eve geldiğinde ceketini koltuğun üzerine fırlatıp kravatını gevşetti. Gömleğinin düğmelerini açarken üst kat merdivenlerini tırmanmaya başlamıştı. Bir yandanda evdeki huzur veren sessizliğin tadını çıkartıyordu.

Saçlarını karıştırırken sert bir şeye çarptığında duraksadı. Kafasını yavaşça kaldırıp gözlerini yer döşemelerden çarptığı şeye diktiğinde ağız sulandıran bir manzarayla karşılaştı. Gözlerini kızın gözlerine diktiğinde derin bir nefes aldı. Hangisiyle karşı karşıya olduğunu çözmeye çalışıyordu. Stacy kuzeniyle buluşmaya gittiyse bu scarlett olmalıydı. Diğer yandan eğer vazgeçtiyse ve scarlett'ta erken gittiyse şuan karşısındaki sevgilisi de olabilirdi. Kızın konuşmasından sonra elini nereye koyacağını bilemediği için saçlarına götürerek '' Merhaba?a nasılsın?'' diye sordu.

Burada olmak eski anılarının canlanmasına neden oluyordu. Malikaneye ilk geldiğinde Dante'nin sevgilisiydi ve onu ilk kez o gün biraz daha iyi tanımıştı. Ailesi ile olan durumu da o gün öğrenmişti. En önemlisi ise onunla o gün ilk kez birlikte olmuştu. Aslında hayatında ilk kez biriyle birlikte olmuştu. Dante onun ilk erkeğiydi. O zaman onun son erkeği olacağını düşünüyordu. Nasıl mutlu olduğunu hatırlıyordu. Ama tabi bu mutluluk o kadar uzun sürmemişti. Eskiden mutlu olduğu her dakika diğer benlik ortaya çıkardı. Şimdi o kişinin Stacy olduğunu biliyordu. Ama bunu bilmek ona kızmak demek değildi. Çünkü her şey bir lanet yüzündendi. Eski anılar beynine hücum ettiğinde bu güne dönmekte zorlandı. Ama bu güne dönmesi gerekirdi. Çünkü şimdi her şey daha farklıydı. Sonsuza dek ona ait olmak istediği erkek ikizinin sevgilisiydi ve en kötüsü de tatlı kızı üzmemek için sürekli olarak takılıyorlardı. En azından bugün Dante'i görmediğine memnundu ve bu memnuniyet haline devam etmek istiyorsa gitmesi gerektiğini biliyordu. Kendine kıyafet almak için ikizi ve Dante'nin odasına girdi. Derin bir nefes aldığında Stacy'nin şekerli çilek kokusunun yanında Dante'nin erkeksi kokusunu hissetti. Bu durum canını sıkarken acele ederek kapıdan çıktı. Ama acelesi yüzünden önüne bakamadan birine çarptı.

Üzerinde ıslak bikini ile kalakalmak bir yana gömlek düğmeleri açılmış Dante ile karşılaşmak bir anda hareketsiz kalmasını sağladı. Eski anılardan sonra onu görmek iyi değildi, hem de hiç iyi değildi. Şu an açık olan o göğsün tadını hatırlıyor olmak... Tanrım... diye iç geçirdiği bir anda ona selam verdi. Duyduklarından sonra dişlerini alt dudağına geçirdi.

"Ben... İyiyim... Sen... Senin evde olduğunu bilmiyordum..."

Yerdeki havluyu almak için eğildi ve bir çırpıda eline aldı. O an için kafasında tek bir düşünce belirdi... Acaba duşu evde alsa daha mı iyi olacaktı?

Sihirbaz Mesaj Sayısı : 227 Kayıt tarihi : 01/11/12 Yaş : 36

Stacy ile yatak muhabbetleri bir müddet askıya alınmıştı. Dante eve scarlett ile karşılaşmak istemediği için çok geç geldiğinden sevgilisiyle ilgilenmek içinde pek fırsatı olmuyordu. Bunu çocuksu sevgilisinin pek sorun ettiğini sanmıyordu. O daha çok 10 yaşlarındaki çocuklar gibiydi ve itiraf etmesi gerekirse bu onu bazen yoruyordu. Ara sıra çok nadirende olsa keşke bizim yaşlarımıza adapte olabilse dediği olmuştu. Scarlett'la birazda bu yüzden karşılaşmak istemiyordu.

Aklına hep birlikte geçirdikleri mutlu zamanlar geliyordu bu da onu oldukça rahatsız ediyordu. Burada durmuş karşısında seksi güzelin kim olduğunu çözmeye çalışırken gözlerinde gördüğü ufak bir kıvılcımla çok gerilere gitmişti. O ifadeyi biliyordu. Uzun bir süre karşı karşıya gelmişti. Bikinili afetin scarlett olduğundan hiçbir süphesi kalmadığında gözlerini onun bedeninden ayırmayı zorlukla başarıp yere dikti. Derin bir nefesle kızın kokusunu içine çekerken ''Ben... İşim erken bitti ve eve gelip dinlenmek...'' diye konuşmaya başlamıştı ki gözleri istemese de onun gözleriyle buluştuğundan bir süre aksadı.

Kendini toparlamaya çalışırken ''İstedim.'' diye tamamladı cümlesini bu arada farkında bile olmadan kıza bir adım daha atarak aralarındaki mesafeyi kapatmıştı. Nefesi onun yüzüne çarpacak kadar birbirlerine yakınlarken ''Görüşmeyeli uzun süre oldu...'' dedi. Birkaç dakika içinde içindeki tutku yüzünden kontrolünü kaybedip kızı dudaklarından öptü.

Onu gördüğü ilk anda eli ayağı birbirine dolanmıştı. Az önce onun kokusunu içine çekmiş ve geçmişe bir yolculuk yapmıştı. Hatırladığı şeyler güzel olmakla birlikte kafa karıştırıcıydı. Şimdi birde çıplak göğsünü görmek onu başka bir kafa karışıklığına sürüklüyordu. Birbirlerinden nefret ederek ayrılmamışlardı. Yani en azından o Dante den asla nefret etmemişti. Dante, ise Lenoir'de olanlardan sonra ondan nefret etmişti bunu biliyordu. Ama gerçekleri öğrendiğinde onun destekçisi olmuştu. Şu an kendini garip hissetmek istemese de hissediyordu işte... Garip durum yüzünden alt dudağını dişlemeye başladı. Kurduğu yarım yamalak cümleden sonra yerdeki havluyu almak için atıldı. Ona bakmaya devam etmek hiç iyi yerlere gidecek gibi durmuyordu. Dante, konuşmaya başladığında havluyu üzerine sardı. En azından bu şu anki durumlarını biraz daha normalleştirebilirdi. Onu dinlerken göz göze gelmeleri kaçınılmaz bir şeymiş gibi gözleri ona kilitlendi. Cümlesi bir anda yarıda kesildiğinde o da bir cümle kurdu.

"Dante, sonuçta burası senin evin gelmen gayet normal..."

Üzerine doğru atılan adımla geri adım atması gerekirken hareketsiz kaldı. Konuşması ise kesilmişti. Dante'nin yeni kurmaya başladığı cümle ile nefesini yüzünde hissetti. Baş döndüren kokusu anında ciğerlerine dolarken beynini uyuşturmaya başlamıştı. Bir anda dudaklarına kapanan dudaklar ile ne yapacağını bilemedi. Önce karşılık vermedi ama tadı eskisi gibi onu etkilemeye başladığında öpücüğe karşılık vermeye başladı. Elleri saçlarını kavrayıp onu kendine daha fazla çekmeye başladı. Dili ağzının içine girip öpücük daha da derinleşirken kolları birbirine dolandığında kendini az önce çıktığı odada buldu. Gömleğini çıkarıp çıplak tenine dokunmaya başladığında, yatağın kenarına gelmişlerdi. Dante'i yatağa iterek üzerine çıktığında onu öpmeye devam etti. Nereden geldiği belli olmayan tutkunun içinde kendini adeta kaybetmişti. Sonunda nefes nefese bir halde farkındalık kendini gösterdi. Kendini biraz geri çekerek cümle kurmayı denedi.

"Dante, şey ben..."

Sihirbaz Mesaj Sayısı : 227 Kayıt tarihi : 01/11/12 Yaş : 36

Sürekli olarak erteleyip durdukları o kaçınılmaz sonla yüzleşmişlerdi sonunda... Aslında bu garipti çünkü hiçbir şeyi böyle düşünmemişti. Bu anı kafasında binlerce kez tekrar tekrar yaşamıştı. Hepsinde mutlak bir sürtüşme mevcutken olumsuz duygular etrafta kol gezmişti. Tüm olasılıklar bu yöndeyken onunla karşılaştığında kötü hiçbir şey hissetmediğini görmek şaşırtmıştı. Onu bu kadar çabuk mu affetmişti? Anlaşılan öyleydi. Peki neden hep birbirlerinden uzak durmaya çalışmışlardı? Bunun nedeni kesin olmamakla birlikte bir iki tahmini vardı. Belki geçmişleri yüzünden rahatsız hissetmişlerdi. Belki birbirlerine nasıl davranacaklarını bilememişlerdi. Belki de aralarında oluşabilecek herhangi bir şeyden çekinmişlerdi. Sonuçta yalnız kaldıklarında ne olduğunu ikisi de görmüştü.

Onunla mantıklı konuşmaya çalışırken burnuna dolan hoş koku en ufak hücrelerini bile sinsice ele geçirerek içindeki tutku ve açlığı uyandırmıştı. Bunun yanlış olduğunu biliyor ama engelleyemiyordu. Aralarında belki sevgi bitmişti fakat tutku devam ediyordu. Çok geçmeden kızın dudaklarına kapanmasındanda bunu açıkça doğrulamıştı. Scarlett öpücüğe karşılık verdiğindeyse herşey daha fazla kontrolden çıkmıştı. Kendilerine stacy ile dante'nin yatak odasında dante altta scarlett üstte bir şekilde bulmaları çok sürmemişti. Bedeninde gezinen dokunuşları özlediğini fark edebilecek bir halde değildi. Scarlett kendini geri çektiğinde konuşmaya çalışışını bir süre dinlese de hala içindeki tutkunun esiri olduğu için kızı kendine çekip dudaklarına kapanması sadece birkaç salise sürdü.

Üzerindeki seksi güzelliği altına almasıda aynı anda olmuştu. Elleri onun tadı mükkemmel olan bedeninde gezinirken öpücükleri boynuna oradan göğüslerine ve daha aşağılara indi. Arada tatlı bedeninine ısırıklar bırakıp işine devam ederken göğüslerini okşamaya başlamıştı. Bir eli daha aşığılara kadınlığına inip onu çıldırtmak için her şeyi yaparken dudakları yeniden dudaklarına kapandı. Durması gerektiğini biliyordu sadece bunu yapamıyordu. Aslında bunu isteyip istemediğinden bile emin değildi.

Buradan gitmeliydi, biliyordu. Onu gördüğü ilk anda elinde bulunan elbiseyi üzerine geçirip gitmeliydi. Ama yapamamıştı. Dante, ona doğru adım atarken uzaklaşmalıydı. Ne diye öyle durup ona bakmayı sürdürmüştü. Dudaklarını hissettiğinde ise artık her şey için çok geç kalmıştı. Tatlı tadı hoş kokusu iliklerine kadar işlemişti. Öpüşme derinleşirken saniyeler içinde kendini az önce çıktığı odada Dante'nin üzerinde buldu. Çıplak tenine dokunurken dudaklarını zevkle sömürüyordu. Nefes nefese bir halde geri çekildiğinde farkındalık zihnini ele geçirerek ne yaptığını fark etmesini sağladı. Şu an kendine ait olmayan bir erkeğin üzerinde onu öpüyordu. Üstelik kalbi Jonathan'a aitti, Dante ise ikinize... Şu an bu yaptıklarının doğru olan hiç bir yanı yoktu. Tamam kabul etmesi gerekirse o iyi bir kız değildi. Karanlık hep içinde bir yerlerde var olmuştu. Stacy, iyi ve saf kalbi yüzünden karanlık tarafından ele geçirilmişti. Şimdi ise sadece kendisi vardı, iyi olan kısmı ise ikizi ile birlikte ondan ayrılmıştı. Her şeye rağmen yine de doğru olanı yapmaya çalıştı ve ondan uzaklaştı. Ama Dante, başını kavrayıp yeniden dudaklarının mükemmel dudaklara kavuşmasını sağladı. Sanki az önce durmaya çalışmamış gibi... Tatlı tadın büyüsü ile kaplı dudakları yeniden öpmeye başladığında kendini yatakta onu da üzerinde buldu. Bir süre sonra dudakları boş kaldığında bedeninde hissettiği öpücüklerle gözlerini kapattı. Devam eden öpücüklerin sonunda inlemeye başlamıştı. Gözleri hala kapalıydı ama elleri erkeğin bedenine dokunmaya devam ediyordu. Elleri çıplak göğsünde gezinirken parmak uçlarında Dante'nin heyecanla atan kalbini hissetti. Kadınlığında hissettiği dokunuşla bir süre sonra zevkten çığlık atmaya başladı. Onun için ıslanmıştı, dahası onu içinde istiyordu. Ama içinden bir başka ses onu durdurması gerektiğini söylüyordu. Sırf bu nedenle bir kaç kez konuşmaya çalıştı. Ne yazık ki ağzını her açtığında bedenine yapılan dokunuşlar ve öpücüklerle sadece inleyebildi. Sonunda bedenine inat Dante'nin başını kavrayıp onu yüzüne yaklaştırdı.

"Dante, dur... Bu... Bu yanlış..."

Aldığı her nefeste onun kokusu ciğerlerini doldururken gözlerinin içine baktı. Gördüğü tek şey saf arzu ve tutkuydu. Farkında olmadan onu kendine biraz daha yaklaştırdı. Neredeyse dudakları dudaklarına değmek üzereyken durdu. Gözlerini kapatıp yeniden derin bir nefes aldığında sanki o üzerinde değilmiş gibi mırıldanmaya başladı...

"Aslında... Durmanı tam olarak istediğimden bile emin değilim benim... Benim neyim var?"

Sihirbaz Mesaj Sayısı : 227 Kayıt tarihi : 01/11/12 Yaş : 36

Stacy... Kalbi ona aitti ama scarlett'ın üzerinde yarattığı etkiyi yok etmeye yetmiyordu. Aralarında herşeyin bittiğini düşünüyordu birkaç dakika öncesine kadar anlaşılan yanılmıştı. Hem de çok yanılmıştı. Aşk yoktu evet ama tutku, özlem ve anlamlandıramadığı başka şeyler vardı. Böyle bir şey daha önce hiç başına gelmediği için bunun ne olduğunu bilmiyordu. Neyle karşı karşıya olduğuyla ilgili hiçbir bilgisi yoktu sadece buna karşı koyamadığını biliyordu. Onu öpmekten ya da ellerini teninde gezdirmekten kendini alamıyordu. Kadınlığıyla yakından ilgilenirken eline bulaşan ıslaklık onu çıldırtmaya başlamıştı. Kızın tahrik edici iniltileri kulaklarını doldururken kendini kaybetmiş bir şekilde üzerini örtmeyi başaramayan bikiniden tek seferde kurtulup vücuduna öpücükler kondurmaya başladı. Bedeninde gezinen eller inlemesini sağlarken eski sevgilisinin attığı çığlıklar oldukça hoşuna gitmişti. Scarlett başını yakalayıp yüzlerini birbirine yaklaştırarak konuşmaya başladığında dikkatini onun söylediklerine vermeye çalışsa da başaramadı. Aklı çok başka yerlerdeydi. Dudakları birbirine değecek mesafeye geldiğinde duyduklarıyla derin bir nefes aldı.

Enfes kokusu ciğerlerini doldururken ''Evet haklısın durmalıyız... Ama bunu istemiyorum'' diyerek dudaklarına kapandı. Elleri bedeninde gezinip kızı ara ara sertçe okşayıp öperken kendi üzerindekilerden de kurtulup onun bacakları arasına yerleşti. Bedenini bir süre onun bedenine sürtüp erkekliğini onun kadınlığına sadece dokundurarak çıldırttan sonra içine yavaşça yerleşti. Hareketleri oldukça sert olmasına rağmen yavaştıda bu da kıza tatlı bir işkence sunuyordu.

Kendini kaybetmesiyle hareketleri hızlanırken o muhteşem ana giderek yaklaşıyordu. Scarlett'ın bedeni gevşeyip rahatladığında oda kendini serbest bırakarak onun üzerine yığıldı. Nefesini düzenlemeyi bir nebze başardığında kendini yana atarak kızı kolları arasına çekti. Kafası karmakarışıkken ''Tadın hala baştan çıkarıcı'' dedi.

Yaptıkları bu şeyin nasıl bir açıklaması vardı bilmiyordu. Gerçekten bu kadar kötü bir kız kardeşmiydi. Dante'nin ikizinin sevgilisi olduğunu biliyor olmasına rağmen onu öpüyordu. Altında olduktan sonra da inlemeden duramamıştı. Stacy bir yana kalbinin sahibi Jonathan vardı. Kalbinin günler sonra atmasını sağlayan peri... Onu unutmak için kendini başka erkeklerin önüne attığı gün onlardan iğrenmişti. Peki Dante, neden üzerinde böyle bir etki yaratmıyordu. Öpüşme devam ettikçe onu daha fazla istiyor ellerini üzerinde gezdirmeden duramıyordu. Sonunda bir yerde onu durdurmaya karar verdi. Bedeni alev alsa da bu yaptıklarının yanlış olduğunu değiştirmiyordu. Sözlerinden sonra yüzleri daha da yaklaşmıştı ve sanki kendi kendine konuşuyormuş gibi bir şeyler mırıldandı. Dante'nin sözleri ise tutku ateşini körüklüyordu. Ona hak veriyor ama duramıyordu. İtiraz etmek için yeniden konuşmaya çalıştı ama dudakları kapatılmıştı. Yeni bir tutku girdabına sürüklenmesini sağlayan öpücüğe karşılık vermeden duramadı. Elleri bedeninde gezerken bacakları ile Dante'nin bedenine ardı. Bedenlerin teması iniltilerini arttırırken dudakları boş kaldığında yeniden inlemeye başladı. Zevk her hücresini ele geçirmiş tenini yakmaya başlamıştı. Bu yüzden zevkten çığlık atmaya başladığında artık bunun son şansı olduğunu bildiğinden yeni bir durdurma girişimine girişti.

"Dante, eğer... Eğer şimdi duramazsak çok geç olacak... Lanet olsun..."

Kadınlığındaki dokunuş onu lanetler okutacak duruma soktu. Bedeni çıplak kaldığında Dante'i soymaya başladı. Artık durmak için çok geçti onu içinde istiyordu. İçine girmesi ertelendikçe, kavrulduğunu hissetti. Sonunda onu içinde hissettiğinde kalçaları ile ona ayak uydurmaya başladı. Dudaklarından Dante'nin adı dökülüp inlerken sonunda doyuma ulaştığında kendini onun kolları arasında buldu. Pişmanlık ise bir kaç saniye sonra kendini gösterdi. Dante, ona güzel sözler söylerken ne diyeceğini bilemedi. Aslında onunda hala harika olduğunu söyleyebilir ve hatta onu yeniden öpebilirdi, lanet... Ellerinin arasından kurtulup çarşafı çekerek üzerini örttü.

"Sende hala çok ateşli ve tatlısın..."

Söylediği sözlerin hemen ardından geçikmiş banyosu için banyoya gitti. Çarşafı bir kenara attıktan sonra ılık suyu ayarladı. Suyun altına geçip, tüm suyun bedenini yalamasına izin verdi.

Sihirbaz Mesaj Sayısı : 227 Kayıt tarihi : 01/11/12 Yaş : 36

Durmak... Evet istiyordu. Aralarındaki tutkuya ve bununla birlikte anlamlandıramadığı bir çok şeye rağmen stacy'ye olan aşkı yüzünden bunun için uğraşıyordu ama başaramıyordu. Kızın tadı, teni onu oldukça farklı etkiliyordu. Neden böyleydi çözememişti. Scarlett'la hiçbir zaman tam olarak mutlu olamamışlardı. Kesinlikle sorunlarla dolu bir ilişkileri olmuştu. Stacy ileyse gayet mutluydu. Her şey yolundaydı. Aralarında hiçbir problem yoktu. Yataktaki faaliyetleri konusunda küçük bir sorunları olsa da bu ilişkilerini etkileyecek düzeyde değildi. Ya da belki de öyleydi. Sadece dante bunu fark edememişti. Kıza sahip olduktan sonra hissettiği karmaşık duygularla gözlerini kapayıp derin bir nefes aldı. Suçluluk bedenini ele geçirirken beraberinde hissettiği diğer şeyler kafasını karıştırdı. Scarlett'a dokunma isteği hala içinde bir yerlerdeydi. İçine düştüğü girdabı anlatması da, bundan kurtulması da oldukça zordu. Düşüncelere dalmışken eski sevgilisinin insanın içini gıcıklayan bir sesle konuşmaya başlaması ile buna ara verdi.

Sözleri biter bitmez bedenine doladığı çarşafla banyoya gitmişti. Bir süre yatakta kalıp düşündü. Elinde olmadan onu aşık olduğu adamı aldatmaya zorlamıştı. Hissettiği pişmanlık duygusunu tahmin edebiliyordu. Lanet olsun o böyle bir şeyi nasıl yapabilmişti? Kötü düşünceler beynine hücum edip onu ele geçirirken boğulduğunu hissedip yataktan hızla kalktı. Odada bir süre sıkıntıyla dönüp durduktan sonra sonunda dayanamayıp banyoya girdi.

Gözleri onun baştan çıkaran vücudunda bir süre gezindikten sonra sonunda onun gözleriyle buluştuğunda beceriksizce '' Ben... Bak... Herşey kontrolden çıktığı için...''' diye kurmaya çalıştığı cümle yarım kalmıştı. Henüz sönmemiş olan tutkuya yenik düşüp yeniden dudaklarına kapanması sadece birkaç saniyesini aldı.

Bunu nasıl yapabilmişti? Şu an bu yatakta Dante ile olmaması gerekiyordu. O, Stacy ile birlikteydi. Tamam belki en başlarda onu kıskanmıştı. Tadını sevdiği ve artık onunla olmayacağı gerçeği ile çileden çıkmıştı. Ama şimdi her şey farklıydı. Stacy'i onunla olması için yüreklendiriyor ve kalbinin sahibi ile birlikte yaşıyordu. Yine de bu gerçekler bile onun koynuna girmesine engel olmamıştı. Aralarındaki tutkunun kontrolsüzlüğü yüzünden kendini üzerinde çarşafla banyoya attı. Ayarladığı, ılık su bedenini yalarken kendine gelmeye çalışıyordu. Ne şampuan ne de bir sabun almıştı eline... Sadece, sadece su ile kendine gelmeye çalışıyordu. İçindeki suçluluğu tarif etmenin bir yolu yoktu. Dante'i yakınında hissettiği an başını çevirdi. Çıplak halde banyoya gelmişti ve lanet olsun ki harika görünüyordu. Gözlerini ondan uzaklaştırıp fayanslara dikerken derin bir nefes aldı.

"Dante gelmemeli ve odada kalmalıydın..."

Bu cümle ile gözünden bir damla yaş aktı. Dante'nin özür dileyen tavrı ile gözleri onunla buluştu. Oda en az kendisi kadar suçlu hissediyor olmalıydı. Sonuçta o da aşık oldum dediği kişiyi aldatmıştı. Yarım bıraktığı cümle dudaklarına kapanan dudaklarla havada asılı kaldı. Aldığı tat onda şimşek etksi yaparken, anında ona karşılık vermesine neden oldu. Onu kendine daha çok çektiğinde Dante'nin bedeni kendi bedeni gibi sırılsıklam oldu. Islak bedeninde parmakları gezerken dudakları kontrolsüzce boynuna yöneldi. Bedenini bastırırken Dante'i duvara dayadı. Dudakları teninin keyfini çıkartırken elleri bedeninin her yerindeydi. Dudakları yavaşça göğsüne kaydıktan sonra dişlerini tenine batırdı. Dili devreye girdiğinde yalayarak ilerledi. Yukarı çıkıp dudaklarını emdi. Soluksuz kalmış bir halde kendini geriye çektiğinde durumu fak etti.

"Ben... Ben ne yapıyorum, böyle..."

Sihirbaz Mesaj Sayısı : 227 Kayıt tarihi : 01/11/12 Yaş : 36

Garipti... Suçluluk hissediyordu ama bunun yanında anlamlandıramadığı bir tatmin ve hala scarlett'a karşı çeşitli arzuları aklını karıştırıyordu. Kızın banyoya kaçmasıyla derin bir nefes aldı. Eski sevgilisinin şuan hissettiğini tahmin ettiği duygular canını sıkıp kötü duyguları arttırırken pişmanlıkla ondan özür dilemeye banyoya girdi. O an yaptığı şeyin mantıklı olup olmadığını düşünmüyordu. Duyguların esiri olmuştu. Tek istediği bu durum konusunda onunla konuşmaktı. Onun seksi vücudunu gördüğündeyse işler değişmişti. Onu gördüğün andan beri olduğu gibi yine hiçbir şey kendi kontrolü altında değildi. Tutku onu yöneten tek gerçekti. Kızın dudaklarına kapandığında az önce hissettiği hiçbir şeyden eser kalmamıştı.

Sadece ama sadece onu istiyordu. Elleri kızın bedeninde gezinirken kızın söylediklerine hak verse de duramadı. Islanmayı bile umursamamıştı. Duvara dayandığında seksi ve baştan çıkaran cazibeli yaratığın yaptıkları inlemesine neden olurken bir süre sonra onun söylediklerini umursamadan yerlerini değiştirip kızı duvara dayayarak '' Sana karşı koyamıyorum '' dedikten sonra ona yeniden ve son derece yavaşça sahip oldu.Banyo ise hiç olmadığı kadar uzamıştı.

» Endişeli Bekleyiş ve Sonrası
» Alışveriş Sonrası Sürpriz
» Aile Toplantısı ve Sonrası
» Berbat başlayan bir gün ve sonrası