Alışveriş Sonrası Sürpriz

Sihirbaz Mesaj Sayısı : 158 Kayıt tarihi : 05/06/13 Yaş : 31

Sabah uyandığında elini garip bir alışkanlıkla yatağın diğer tarafına attı. Malikanede kalmaya başladığından beri Dante baştan istememiş olsa da birlikte uyumaya başlamışlardı. Uyandığında onu bulamamak suratını assa da Dante'nin nerede olduğunu biliyordu. O çalışan bir erkekti ve şirkete gitmesi gerekiyordu. Karnının guruldama sesleri eşliğinde yataktan kalktı. Hızla duşa ilerlerken küvet içinde banyo yapmak için gözüne harika görünmüştü. Küvetin içine neredeyse yarım kutu duş jelini doldurup sıcak suyla iyicene köpürttü. Köpükler o kadar fazlaydı ki içine girdiğinde havada baloncuklar oluşmaya başlamıştı. Sonunda banyosunu tamamladığında Dante'nin havlularından birine sarındı. Temiz havluda bile onun kokusunu alabiliyordu. Aşağı inip yemek yediğinde bugün için Dante'e söz verdiği gibi Nora ile alışverişe çıkması gerekiyordu. Aslında alışveriş kulağa çok eğlenceli geliyordu. Bir sürü yeni ciciye sahip olacaktı. Hızlı bir şekilde hazırlanıp Nora ile dışarı çıktıklarında şoför onları şehir merkezine bıraktı.

Gittikleri alışveriş merkezi çok büyüktü. Almaları gereken ise çok fazla şey vardı. Aldıklarının arasında seksi olanlarda normal olanlarda vardı. Gerçi ikisinin arasındaki farkı pek bilmiyordu. Onun için önemli olan tek şey ona yakışıp yakışmadığı ve nasıl rahat ettiğiydi. Son aldıkları yerde üzerinde lila rengi tam dizinde bir elbise ile kaldı. Elbise straplez olabilirdi ama Nora sayesinden üzerine bir bolero almıştı. Dante, aklına gelir gelmez onu görmek istedi. Noraya uzun bir süre dil döktüğünde kendini kabul ettirmişti. Ama onun bir şekilde Dante'nin gazabından korunması gerektiği için hizmetçi kızın eve gitmesini istedi. Hoş aslında yine evde bir şeyler olabilirdi ama onu görmek istemesinin nesi kötüydü. Şirketten içeri girdiğinde bir kaç erkek personelle konuştu. Her biri daha önce duymadığı şekilde garip şeyler söylemişlerdi. Gerçi hepsinin ortak noktası güzel olmasıydı. Ama onların ne düşündüğü kimin umurundaydı. Üzerindeki yeni kıyafeti görmesi gereken tek kişi Danteydi. Onun odasına ilerlerken yolda bir kaç kişi telefon numarasını istemişti. Telefonunun olmadığı ise onlara kabul ettirmesi Dante'nin odasının kapısına dek sürdü. Hızla kapıyı açtığında arkasında ona bakan erkeklere umursamadan güzel gözlerini Dante'e dikti.

"Sürpriz,sence nasıl olmuşum. Seni özledim ve görmek için akşamı beklemek istemedim"

Sihirbaz Mesaj Sayısı : 227 Kayıt tarihi : 01/11/12 Yaş : 36

Her sabah gözlerini açtığında yanında o kızı görmek tuhaf geliyordu. Bazen bu durum sevgilisiyle birlikte olduğu hissine kapılmasına neden oluyor, dudaklarının tadının farklı olduğunu onun scarlett değil de stacy olduğu gerçeğini kendine sık sık hatırlatmak zorunda kalıyordu. Onun hayatına girmesini engellemek için önüne ördüğü duvarları kız büyük bir azimle hiç yorulmadan hepsini tek tek yıkıyordu. Hayatı yeterince karışıktı bir başkasına daha da karıştırabilmesi için ihtiyacı yoktu. Önündeki dosyaya boş gözlerle bakarken sıkıntıyla gözlerini ovuşturdu. Şirkete geldiğinden beri bir şekilde o kızı düşündüğünün farkına varmak kendine öfkelenerek masaya sert bir yumruk indirmesini sağladı. Lanet kızı bir şekilde aklından uzaklaştırmalıydı. Önündeki telefonu açıp birkaç numaraya bastıktan sonra bekledi. Karşıdan gelen arzulu sesle boynundaki kravatını gevşetip derin bir nefes aldı. Kıza beş dakika içinde odasında olmasını söylerken stacy’nin şuan nora ile alışverişte olduğu gerçeğini aklından uzaklaştırmaya çalışıyordu. Telefonu kapattıktan sonra ceketini hızla çıkarıp masaya attı. Elini saçlarının arasında sinirle gezdirdikten sonra gömleğinin birkaç düğmesini açıp kendini koltukta geriye doğru attı. Kapının açılmasıyla gözlerini kapayıp odaya dolan erotik parfüm kokusunu içine çekti. Kadının iç gıcıklayan şuh sesiyle bir şeyler geveleyerek yanına gelirken yaklaşan ayak seslerini dinledi. Topuk sesleri kesildiğinde gözlerini aralayıp karşısındaki güzelliğe baktı. Yeşil gözleri, kızıl saçları ve pürüzsüz cildiyle enfes görünüyordu. Başını biraz kaldırıp kadının dolgun göğüslerini, dümdüz karnını, yuvarlak kalçalarını, biçimli bacaklarını süzdü. Mükemmel fiziği ve üzerindeki seksi kıyafetiyle harika görünüyordu. Çarpınca gülümseyerek kızı bileğinden tutup çekerek kucağına oturttu. İpeksi saçlarını, pürüzsüz cildini biraz okşadıktan sonra sertçe dudaklarına kapandı.

Dudakları kızın dudaklarını tutkuyla sömürürken elleri güzel vücudunda gezinmeye başlamıştı. Dudakları kızın dolgun dudaklarından boynuna oradan elbisenin açıkta bıraktığı göğüslerine kayarken elbise askılarını omuzlarından zarif bir hareketle indirmiş, oldukça mini boyda olan elbiseyi de hafif bir iteklemeyle daha kısa hale getirerek kalçalarını ve bacaklarını okşamaya başlamıştı. Dudakları yeniden kucağındaki afetin dudaklarıyla buluştuğunda elleri yaramaz bir şekilde kadının her tarafında gezerken onunda gömleğinin düğmelerini çözmesine zevkle izin verdi. Öpücükleri giderek derinleşirken kapının bir anda açılmasıyla kızdan ayrıldı. Öfkeli gözlerini kapıyı çalmadan dalan zavallıya dikerken gördüğü kişi önce küçük bir şaşkınlığa ardından daha büyük bir öfkeye neden oldu. Kadını kucağından hızla kaldırırken gözleri kapısının önündeki iki erkek çalışanına kaydı. Odak noktaları belliydi stacy… Bunu fark ettiğinde ''Siz iki geri zekalının iş saatinde burada ne işi var'' diye sinirle bağırdı. Dante’nin hiddetiyle kendine gelip durumu açıklamaya çalışan beyinsizlere bakarak "Defolun. İkinizde kovuldunuz."Diyerek yeniden ortalığı tüm gücü, öfkesi ve otoritesiyle sarstı. İtiraz etmeye çalışan salakla aralarındaki mesafeyi bir çırpıda kapatıp yakasına yapıştı ve "Seni hemen burada öldürmeden toz ol" diye tıslayıp onu geriye doğru iterek bıraktı. Adam dengesini zorla sağladıktan sonra ikisi de kaçarcasına oradan ayrılmıştı. Gözü özel ihtiyaçlarını karşılayan sekreterine takıldığında tek kelime söyledi.

"Çık dışarı"

Kız lafını ikiletmeden toparlanıp hızla odadan çıkarak kapıyı arkasından kapattıktan sonra derin bir nefes aldı. Sesini sakin tutmaya çalışarak konuşmaya başladı.

"Bak burası bir şirket anladın mı? Kafana estiği gibi buraya gelemezsin. Gelmeden önce bana telefonla haber vermelisin. Ayrıca kapıyı çalmadan da odaya girmemelisin. Bu arada oldukça güzel olmuşsun."

Sihirbaz Mesaj Sayısı : 158 Kayıt tarihi : 05/06/13 Yaş : 31

Alışveriş sonrası hep aklında olan kişiye duyduğu özlem kendini gösterdi. Onu bu sabah görememiş olmak canını yeterince sıkmıştı. En son akşam onun yatağına girdiğinde Dante'i görmüştü, sonrası ise yoktu. Ondan ayrı kalmak istememesi şöyle dursun, içinde delice oluşan özlemem engel olamıyordu. Nora'ı bu konuda ikna etmek sandığından da uzun sürmüştü. Zaten tüm alışveriş boyunca kendini rahatsız etmişti. İstediği bir çok şey Nora yüzünden engellenmişti. Bunun tek nedeni ise yine özlediği erkekti. Kıyafet konusuna neden bu kadar kafa taktığını bilmiyordu. Ama yinede Nora'a rağmen istediği bir çok şeyi almayı da başarmıştı. Üzerinde rengine bayıldığı lila rengi elbise ile şirkete vardığında Nora ile ayrılmışlardı. Sevdiği erkeğe hoş bir sürpriz yapacağını düşünerek oldukça heyecanlı görünüyordu. Şirketin içinde ise bir çok kişi tarafından ya durdurulmuş ya da onların sözlerini dinlemişti. Erkeklerin neden bu şekilde davrandığına ise aklı almıyordu. İşin telefon numarası isteme olayı ise tamamen berbattı. Erkekler neden onun bir telefonunun olmadığına inanmıyorlardı? Hepsini bir kenara bırakıp Dante'i görmemin heyecanı ile kapıyı açtı.

Kapıyı açması ile birlikte gördüğü manzara şaşkın bakışlarına neden olurken, sessizce Dante'nin öfkesini seyretti. Aynı anda içinde anlamını veremediği bir kırgınlık vardı. Dante, az önce başka bir kızı seviyordu. Dante onu gerçekten beğenmiyor muydu? Bu düşüce sinirini bozarken parfüm şişesine düşmüş kızın gidişini seyretti. Onun öncesi ile daha kötüydü. Ona ısrar edenler Dante'nin gazabına uğramışlardı. Sonunda yalnız kaldıklarında Dante ile göz göze geldi. Açılmış gömleği ile oldukça hoş görünüyordu. Ona bu haliyle bakmak, içinde anlamını henüz bilmediği duyguların alevlenmesine neden oluyordu. Az önceki kız onun dudaklarından dökülen kelimelerle aklından tamamen çıktı.

"Dante, ben bu kapı çalma alışkanlığını bir an önce kazansam iyi olacak. Ayrıca sadece sürpriz yapmak istemişti ve az önceki kız da neydi. Artık beni değil de onu mu seviyorsun?"

bu düşüncenin gerçek olma ihtimali yüzünün düşmesine neden oldu. içindeki özlem hat safhaya ulaşmışken cevap dahi beklemeden Dante'e ilerledi ve ona sıkıca sarıldı. Başı Dante'nin her gece yattığı çıplak göğsüne değiyordu.

"Ben seni seviyorum, Dante."

Sihirbaz Mesaj Sayısı : 227 Kayıt tarihi : 01/11/12 Yaş : 36

Stacy’i bir anda karşısında görmenin şokunu atlatır atlatmaz çevresindeki durumun vahametini gördü. Kapıdaki iki beyinsiz sinirini bozarken durumu kıza nasıl açıklayacağını bilmiyordu. Ona neden açıklama yapması gerektiğini de bilmiyordu ya bu konuya o an için takılmadı. Düşünebildiği yegane şey işlerin sarpa sardığıydı. Önceliği kime verse bilemiyordu. Kapıdaki iki beyinsize mi yoksa kapıyı çalmadan dalan çocuksu güzelliğe mi? Sonunda öfkesi ve anlam vermek istemediği bir diğer duygu daha ağır basarak kapıda dikilip içeri seyreden iki çalışanı işten kovdu. Bu öfkesini geçirmeye yetmemişti. İşin aslı onları öldürmeden de geçebileceğini sanmıyordu. Gücüyle onları camdan aşağı fırlatmayı bile düşündü bir an ama planlarının hiçbirini eyleme dökmedi. Derin nefeslerle sakinleşmeye çalışırken yanındaki seksi güzelliği de göndermek zorunda kaldı. Bedeni buna tüm varlığıyla itiraz edip işine kaldığı yerden devam etmesini istediğini her yönden hissettirirken dişlerini sıkıp amacına ulaşamadığı için sızlayan erkekliğini görmezden geldi. Sesini sakin tutmaya çalışarak birkaç cümle kurarken kızın güzelliği ve o normal boyutlardaki elbisenin içinde bile ne kadar güzel olduğu çarptı gözüne… Aklına gelen çarpık düşüncelere engel olamadı. Çok fazla uyarılmıştı ve birilerini yatağa atmadan rahat edemeyeceği de ortadaydı. Odayı kızın tatlı çilek kokusu sararken gözleri elinde olmadan kırmızı dudaklara kaydı. Onların tadına daha önce bakmıştı. Teninin tadınıysa oldukça merak ediyordu. Onu hemen şu masaya ya da gözüne rahat görünen üçlü koltuğa atabilir ve merakını giderebilirdi. Düşündüklerinin korkunçluğunu dehşetle fark edip kafasını iki yana sallayarak bu tür sapkın fikirlerden uzaklaşmayı denedi. Kızın söylediklerini duyduğunda bir süre düşündü. O kızın gözündeki değerinin ne olduğunu anlamaya çalıştı.

Yatak ısıtan sıradan bir kızdı. Onu sevmiyordu ama beğeniyordu. Dış görünüş olarak güzel ve seksiydi üstelik dante’yi eğlendirmeyi de iyi biliyordu. Hayatındaki yeri ise kesinlikle doldurulabilirdi. Öte yandan stacy hakkında ciddi şüpheleri vardı. Onu seviyor muydu emin değildi. Kızın cinsel açıdan ilgisini çektiği ortadaydı. Onu üzmenin hoşuna gitmediğini de biliyordu ama bunun nedeni kızın kendisi mi yoksa eski sevgilisi scarlett mıydı bilmiyordu. Derin bir nefes alarak ''Ben onu sevmiyorum. O sadece…'' diyerek durdu. Ne söyleyecekti? Özel ihtiyaçlarımı karşılayıp yatağımı ısıtan basit bir kadın olduğunu mu? 11 yaşındaki çocuğa böyle söyleyemezdi. Görünüş her ne kadar 18 olsa da gerçeği unutmamalıydı.'' Kapı çalmayı bence de en kısa sürede öğrenmelisin. Ayrıca sürpriz yapmak istemiş olman güzel ama bir dahakine haber ver. Son olarak o kızla aramızda senin anlayamayacağın bir ilişki var. İş ilişkisi gibi düşün. Duygusal bir şey değil.'' Dediği esnada kızın kendine sarılmasıyla duraksadı. Nasıl davranması gerektiğine karar veremese de ona sarılmıştı. Duydukları gözlerini bıkkınca yere dikmesini sağlarken sevgi konusunda onunla konuşması gerektiğini aklının bir köşesine not etti. Gözlerini kızın gözlerine dikerek ''Sevgini kolayca dile getirmen güzel ama bu insanlar tarafından yanlış anlaşılabilir. Sen beni bir abi olarak seviyorsun fakat insanlar böyle anlamaz. Onlar…'' diyerek kıza yaklaştı. Dudaklarını onun dudaklarına başta hafifçe değdirip çekse de kendine hakim olamayarak yeniden dudaklarına kapanıp nefessiz kalıncaya kadar kızı öptü.

Sihirbaz Mesaj Sayısı : 158 Kayıt tarihi : 05/06/13 Yaş : 31

İçindeki özlem hat safhaya ulaşmışken sonunda Damte'i görecek olmanın verdiği heyecan kapıyı açtı. Peşinde hala var olan iki salak tamamen aklından çıkmıştı. Mutlulukla ışıldayan gözleri içerideki manzara ile karşılaştığı anda donuklaştı. Dante, bir kızı kucağına almış seviyordu ve kızda ona dokunuyordu. Bir anda acıyan kalbi anlamını veremediği bir şekilde parçalanırken ne yapacağını bilemedi. Bir süre sadece olan biteni izlediğinde sonunda Dante ile yalnız kalmak ve onun tatlı sesini duymak onu biraz olsun sakinleştirmişti. Kapı ile ilgili konuyu dile getirdiğinde kalbini parçalayan soruyu dile getirdi, o kızı mı seviyordu gerçekten? Eğer evet derse ne diyeceğini bilemiyordu. Onu sevmediği söylediği ilk anda içine dolan mutluluk tüm bedenini ele geçirdi. Sonraki kapı ile ilgili açıklamayı doğru düzgün dinlememişti bile. Özlemini geçirmek istercesine ona doğru seri adımlar atarken ona sarıldı. Erkeğin sıcaklığını hissetmek ona iyi geliyordu. Buna bir açıklık getiremiyordu, ama onsuz olmak istemiyordu. Her daim onunla olmak istiyordu. Dante, onu kolları ile sarmaladığında daha da sıkı sarıldı. Sözlerini dinlerken hafif geri çekilip onun gözlerine baktı. Beni bir abi olarak seviyorsun demişti, Dante. İşin aslı onu hiç bir zaman abisi olarak görmemişti. Bir abinin sürekli sıcaklığını isteyen bir kız kardeş olamazdı. Henüz aklı 11 yaşında olsa bile içten içe böyle bir şeyin olmadığına neredeyse emindi. İçinde ona karşı çok farklı bir sevgi vardı. Düşündüğünü pat diye söyleyen hali devreye girdiğinde ona cevap vermekte geç kalmadı.

"Dante, ben seni abim olarak gördüğümden pek emin değilim..."

Bu söz istem dışı yanaklarının kızarmasına neden olurken Dante'nin giderek daha da yaklaşması kalp atışlarını hızlandırdı. Dudaklarına konan masum dokunuşlarla bir anda donup kaldı. Sonrasında ise bir anda kendini tutkulu bir öpücüğün içinde buldu. Ona ne zaman karşılık verdiğini bilmiyordu, ama Dante'i öpmeye başlamıştı. Beyni garip bir şekilde çalışırken öpücük devam ederken gözleri tamamen karardı. Göz kapakları inmemişti, henüz ama o büyük bir karanlıktan başka bir şey görmüyordu. Geçen onca yıl gözünün önünden geçerken ikizinin yaşadıklarını gördü ve bunları bir köşeden seyrettiğini... Dante ve kendi karanlığı içinde yaptıklarını görmemişti, sadece ailesi ile yaşadıkları vardı. Çocuk hala içinde olsa bile genç bir kıza dönüşmüştü ve karşısında onu deli gibi öpen erkeğe karşılık veriyordu. Tadı öylesine güzeldi ki anca nefessiz kaldığında ondan uzaklaştı. Ayrıldığında ise dudakalrından sadece onun ismi döküldü.

"Dante"

Sihirbaz Mesaj Sayısı : 227 Kayıt tarihi : 01/11/12 Yaş : 36

Aklı ve duyguları karmakarışıktı. Kendini kıza açıklamaya çalışmasının sebebini anlayamıyordu. Artık onu eski sevgilisi scarlett’la karıştırmıyordu. İkisi birbirinden çok zıttı. Zaman geçtikçe ikisi arasındaki farkı daha iyi görebiliyordu. Bu onu rahatlatıyordu aslında… Bir şeylerin farklı olduğunu görmek eski sevgilisiyle yaşadıklarını unutmasında işini kolaylaştırıyordu. Geçmişinden uzaklaşmasına yardımcı oluyordu. Sanırım alışıyordu içinde bulunduğu duruma ya da sadece kendini kandırıyordu. Gözlerini kapayıp cümlelerini toparlamayı denedi. İhtiyaçlarını karşılayan özel sekreterini nasıl açıklaması gerektiğini düşündü. Açık açık her şeyi anlatması kızın büyükçe bir şok yaşamasına neden olacağından olayı en basite indirgemeyi denedi. Stacy’nin dudaklarından seni seviyorum kelimesini duymak tuhaf hissettiriyordu. Böyle anlarda onun dudaklarına yapışma isteğini kızın 11 yaşını yaşadığını kendine sık sık hatırlatarak bastırmaya uğraşmak yorucuydu. Bu konuda kızı uyarmak için birkaç şey söylemeye çalışırken duydukları kendini kaybetmesini sağladı. Baştan amacı masum bir öpücük olsa da sonra engelleyemediği bir şekilde durum büyümüştü. Kendini durdurmaya uğraşırken kızın öpücüğüne karşılık vermesi mantığının susmasını sağladı. Stacy’nin belinden yakalayıp onu kendine çekti. Öpücükleri daha da derinleşirken yaptığının yanlışlığını umursamadı.

Tatlı çilek kokusu beynini ele geçirmişti. Tadı mükemmel olan dudaklar ona karşılık verirken az önce yeterince uyarılan bedeni daha fazlasını talep ediyordu. Onu üçlü koltuğa atmak hiç olmadığı kadar harika görünüyordu gözüne… Onu engelleyen şeyin ne olduğuysa belirsizdi. Bilinçaltı bir şekilde onun hareketlerini kısıtlıyordu. Zihnen hala çocuk olan birinden yararlanmak dante için bile fazla adice olduğu için böyleydi herhalde. Nefesi kesilene kadar kızı öptükten sonra istemeyerek, büyük bir çabayla geri çekildi. Nefesinin düzelmesini beklerken kızın tepkisini anlayabilmek adına gözlerini gözlerine dikti. O harika dudaklardan kendi ismini duyduğunda kızın yanağını okşayarak ''Çok güzelsin ve sana karşı koyamıyorum '' dedi ve tekrar dudaklarına kapandı. Bu sefer onu sadece öpmekle kalmayıp ellerini bedeninde gezdirmeye başlamıştı. Kalçalarını, göğüslerini ve sırtını okşarken kızı bilinçsizce masaya yatırmıştı. Bu o an iç güdüsel olarak yapılan bir şeydi. Bedeninin isteklerini artık görmezden gelemiyordu.

Sihirbaz Mesaj Sayısı : 158 Kayıt tarihi : 05/06/13 Yaş : 31

"Dante, ben seni abim olarak gördüğümden pek emin değilim". Ona böyle söylemişti ve haklıydı da. Onu hiç bir zaman abisi olarak görmemişti. Gördüğü ilk andan itibaren sürekli olarak ona karşı bir hayranlık vardı. Hatta bu hayranlık giderek bir takıntıya dönüşmüştü. Onunla uyumak istiyor, yanından bir saniye de olsa ayrı kalmak istemiyordu. Onu özlüyor olması ise kesinlikle ayrı bir olaydı. Dante'nin tatlı nefesini yüzünde hissettiğinde kalbi deli gibi atmaya başladı. Dudaklarına değen masum dokunuşla ile nefesini farkında olmadan tuttu. Sonrasında kendini tutkulu bir öpüşmenin ortasında buldu. Ne yapacağını, nasıl hareket edeceğinden bir haber olsa da dudakların ağzına gelen tatla kendinden geçti. Öpücüğe karşılık verdiğinde kendini kaybetti. Gözlerine inen karanlık ihtiyacı olan şey ona verdi. Beyni, bedeni ile birlikte hareket etmeye başladı, o an. İçindeki çocuk hala oradaydı ama artık genç bir kıza dönüşmüştü. Nefessiz kaldığı anda kendini geriye çekti. Ağzından sadece dudaklarının tadı harika olan adamın ismi döküle bilmişti. Kalbi hızlı bir şekilde tarken onunla göz göze geldi. Yanağında hissettiği masum dokunuş sonrası, duydukları ile kalbi daha da hızlı atmaya başladı.

"Sen de çok tatlısın..."

Bu cümleden sonra dudakları yeniden harika dudaklar tarafından esir alındı. Gözleri kapanmış bir şekilde hiç tereddüt etmeden kendini onu öperken buldu. Bedeninde hissettiği dokunuşlarla birlikte hafif bir inilti firar etti dudaklarından... Kendinin masada olduğundan bile habersiz bir şekilde üzerindeki harika bedeni okşamaya başlamıştı. Gömleğinin önü zaten açıktı. Gömleği geri doğru atarak göğsünün, sırtının tamamen açıkta kalmasını sağladı. Nefesi bir anda kesildiğinde dudaklarından hiç istememiş olsa dudakları ayrılmıştı. Derin nefesler almaya başladığında bir şey far etti. O ne yapıyordu, böyle. Dante'i tanımıyordu bile, ama bedeni kendini tamamen ona bırakmıştı. Her bir dokunuş içinin titremesine neden olurken inlemeleri daha da arttı. Mantığı bir anlığına çalıştığında ise ona durmasını söylemeyi başarmıştı.

"Dante, dur... Dur... Lütfen..."

Sihirbaz Mesaj Sayısı : 227 Kayıt tarihi : 01/11/12 Yaş : 36

Dante ne yaptığının bilincinde değildi. Bedeninin kontrolünü tamamen ihtiyaçları ve tutku yönetiyordu. Kız ona karşılık vermese bile bunu umursamayacak durumdaydı. Onun ne istediğinden çok kendi bedeninin ne istediğiyle ilgileniyordu. Küçük masum bir öpücük giderek ateşli bir öpücüğe dönüşürken stacy’nin karşılık vermesi olayların boyutunu değiştirmişti. Belinden tutup kızı kendine daha çok çektiğinde dudakları yavaşça boynuna kaydı. Elleri ustalıkla gözüne harika görünen vücutta gezinirken kızın çıplak tenine dokunma ihtiyacı gittikçe artmıştı. Az önce yeterince uyarılan vücudu bu yakınlaşmayla daha çok uyarılırken nefessiz kalana kadar kızı öptü. Karşısındaki seksi güzeli şuradaki koltuğa atma arzusunu zorlukla zap etmeyi başarıp geri çekildiğinde nefes nefeseydi. Bu kontrolünü kaybetmiş birinin son irade çırpınışlarıydı. Ona geri çekilmek için fırsat tanımaya çalışıyordu ama kız geri çekilmek yerine kıpırtısız durup gözlerini gözlerine dikerek insanın ruhunu yatıştıran melodik bir sesle onun adını söylemişti. Kendine daha fazla engel olamayıp birkaç cümle kurduktan sonra tekrar o tatlı dudaklarına kapanmıştı. Elleri ustaca yeniden vücudunda gezinirken kızı farkında olmadan masaya yatırmıştı. Dudakları elbisenin izin verdiği kadarıyla göğüslerini öpüyordu. Bir müddet sonra bu ona yetmemeye başladığından elbise askılarını zarif bir hareketle indirdi. Elleri bacaklarını okşarken elbisesinin eteğini yukarı sıyırdı ve gittikçe daha yukarıları kalçasını ve göğüslerini okşamaya başladı.

Üstünü biraz daha çekiştirerek aşağı indirirken göğüsleri tamamen ortaya çıkmıştı. Sutyenini aşağı indirip göğüslerinden birini ağzına alıp emmeye başladı. Bir eli diğer göğüsünü okşarken diğer eli kadınlığını okşamaya başlamıştı. Dudakları yeniden onun dudaklarını bulduğundan bedenini onun bedenine bastırdı. Bedeninde stacy’nin dokunuşlarını hissetmek zevk verirken dudaklarından bir inilti döküldü. Gömleğini çıkarmasında ona yardımcı olduktan sonra nefesi kesilene kadar onu öptü. Daha sonra hiç istemeyerek geri çekilip derin nefesler alırken duydukları beyninde bir süre yankılandı. Kendine gelmeyi bir az olsun başardığında bulundukları durumu idrak edip kızın üzerinden hızla kalktı. Yaptıkları yüzünden kendine sesli birkaç küfür savurduktan sonra sinirle saçlarını karıştırdı. Derin birkaç nefes alarak söyleyecek bir şeyler aradı ve en sonunda ''Özür dilerim '' diyebildi. Birkaç öksürükle ses ayarı yaparak '' Ben bir anda kendimi kaybettim gerçekten üzgünüm. Sanırım eve gitsen iyi olacak şoför kapıdadır. Bir yere gitmek istersen bana haber vermeyi unutma. Nora ile istediğin yere gidebilirsin ama attığın her adımdan haberim olacak '' diyerek üzerine gömleğini hızla giydi. Ceketini eline alarak ''Benim gitmem gerek. Katılmam gereken bir toplantı var evde görüşürüz '' diyerek odadan seri adımlarla ayrıldı. Kapıyı ardından kapatırken içeri kimsenin girmemesi için bir talimat verip özel sekreterinin yanına gitti. Bu gün ikisi de uzun bir süre lüks bir otelde zaman geçireceklerdi.

Sihirbaz Mesaj Sayısı : 158 Kayıt tarihi : 05/06/13 Yaş : 31

Dante'nin dudakları yediği tatlılar ve çikolatalardan bile daha çok hoşuna gitmişti. Dudakları öylesine güzeldi ki ne yaptığı bilmez bir şekilde onu öpmeye başlamıştı. Nefesi kesildiğinde Ona sadece ismini söyleyebilmişti hepsi bu. Sonra ise her şey kontrolden çıkmıştı. Karşısındaki harika beden tarafından tüm bedeni dudakları ele geçirildiğinde oda kendi içinde bir savaşa başladı. Yaşadıkları bir şekilde içinde bir şeyleri tetiklemişti. O 11 yaşında hayattan kopmuştu. Ama şu an 18 yaşındaydı. Her ne kadar henüz büyüdüğünün farkında olmasa da şu an içinde bulunduğu karanlık ona bazı gerçekleri gösteriyordu. Bedeni ve ruhu aynı yaşa geldiğinde karşısındaki harika adamın dudakları hala dudaklarındaydı. İçinde bir şeyler onu geçirmişken öpücüklere karşılık verdi. Elleri kontrolsüzce erkeğin bedeninde gezerken onun elleri her yerindeydi. Göğsündeki dudaklar içinin titremesini sağlarken inlemelerinin giderek daha da artmasına neden oldu. Sonra bir anda bir şey onu tetikleyerek kendine gelmesini sağladı. Yarı çıplak bir halde bir erkeğin bedeninin altında ne işi vardı. Ona durmasını söylediğinde hiç durmayacakmış gibi görünen adam bir anda durdu. Hızla üzerinden kalktığında afallamış bir halde masanın üzerinde duruyordu. Sutyenini düzelterek elbise askılarını yukarı çekti. Dişlerini alt dudaklarına geçirip Dante'e baktı. Hala çıplak olan üstü garip bir şekilde onu kendisine çekiyordu. Dudaklarından özrünü duyduğunda mantıklı düşünmeye çalıştı. ama olmuyordu, başı koparmak isteyeceği kadar çok ağrıyordu. Alelacele kurduğu cümlelerin sonunda odada yalnız kalmıştı. Üzerindeki kıyafeti toparladıktan sonra koltuğa oturdu. Olanları anlamaya çalışıyordu. Geçmiş, bugün; çocukluk, genç kız hali; sonunda en büyük karanlık hepsi arapsaçına dönmüştü. Gözleri aniden kapandı.

Gözleri araladığında geçen zamanın farkında değildi. ama daha normal hissediyordu. Dante'nin söylediği son kelimeler kalmıştı sadece hafızasında. Odadan ayrılıp şoförün yanına gitti, ardından da eve...

» Aile Toplantısı ve Sonrası
» Berbat başlayan bir gün ve sonrası
» Havuz Keyfi ve Sonrası
» Endişeli Bekleyiş ve Sonrası
» Tatlı Bir Sürpriz