Acımasız Efendi

Kararını vermişken uygulamak için fazla beklemedi. Bu sert peri kızı onun yeni kölesi olacaktı... Bu onun kaçınılmaz bir sonuydu. Bu yüzden dolgun göğüslerine kondurduğu bir öpücük ile lanetini mırıldandı. Kızın bedenine adı kazınırken onun dudaklarından dökülen çığlıklarla şeytani bir şekilde gülümsedi. Kızla daha yakından ilgilenmek için sabırsızlanıyordu. Evine geldiklerinde evdeki tüm büyüleri yeniledi... Kızın kaçmasına izin veremezdi. Aslında lanet yüzünden onu kaçsa bile bulurdu. Ayrıca kölesi olarak efendisine büyü ile zarar veremezdi. Gerçi bir dövüş başlatabilirdi ama bu Jace'i daha çok eğlendirmekten başka bir işe yaramazdı. Kızın harika bedenine baştan sona göz gezdirirken öfkeli sözleri kulaklarına doldu. Ona doğru adımlar atarak önünde durduğunda bir elini beline atarak kendine çekti, diğer eli ise isminin yazılı olduğu dolgun göğsünün üzerindeydi.

"Öncelikle güzelim ne yaptığımı söyledim... Sen artık bana aitsin, göğsündeki ismim teninde kazılı olduğu sürece benim kölemsin..."

Hızla kızın dudaklarına kapandığında öpmeye başladı. Bir eli kalçasını okşarken, diğer elini göğüsü sıkıştırmaya başlamıştı. Bu beden her şeyi ile mükemmel görünüyordu ve artık onu almaması için de hiç bir neden yoktu. Kızı bir anda bırakıp kucağına aldığında odaya çıkararak yatağa attı ve hızla üstüne çıktı.

"Şimdi güzelim... Kölem olarak ilk görevin şu ateşli bir seks istiyorum ve istediğimi alırım.

Chloe'nin dudaklarına yeniden kapandığında elleri onu okşamaya başladı. Bir seks istiyordu, kızın çırpınmasını ise umursamıyordu. Öpücüklerini aşağı kaydırdığında göğüslerini çıplak bıraktı. Kısa bir süre onları izledikten sonra birini ağzına alarak emmeye başladı. Bir eli aşağı inip çamaşırdan kurtularak kadınlığı ile ilgilenmeye başladı. Diğer göğsü de dudaklarından nasibi alırken yavaş yavaş aşağı doğru indi. Dudakları kızın en mahrem yerini öpücüklere boğarken bundan oldukça haz aldı. Geri çekildiğinde üzerindeki kıyafetlerden kurtularak kızın üzerindeki yerini aldı. Bir kaç saniye sonra kızın derinliklerinin keyfine varacaktı.

Su Perisi Mesaj Sayısı : 23 Kayıt tarihi : 12/09/13

Göğsünün üzerinde hissettiği acıyla yüzünü buruşturmuştu. Yara izinin olduğu yere dokunduğunda kaşlarını çatarak Jace'e baktı. Hiç bilmediği yabancı bir yere geldiğinde öfkesi artmıştı. Etrafa hızlı bir şekilde göz attıktan sonra periye döndü, peri ise onu belinden tutup kendine çekmişti. Konuşurken nefesi yüzünü yalıyor, kokusu içine doluyordu. Sapık ve ukala biri olmasaydı kokusu onu cezbeder ve bu adamdan hoşlanabilirdi. Ancak baş belası biri olduğu gibi bir gerçek varken ona nefret dışında bir duyguyla karşılık veremezdi. Perinin söylediklerinden sonra kulağına eğilerek fısıltıyla duyacağı şekilde konuşmaya başladı.

"Bedenime kazıdığın ufak bir yara yüzünden senin kölen olacak değilim. Bunu o kalın kafana iyice sok. Ya da ben mi anlamanı sağlayayım?"

Jace'in dudaklarını öpmesinden saniyeler sonra tutkusuna yenilerek öpücüğe karşılık vermeye başladı. Beyni ona bunu yapmamasını söylemesine rağmen periyi inatla öpmeye devam ediyordu sanki. Jace'in onu kucağına almasından önce kaçmaya çalışmıştı; ama peri onu sımsıkı tutmuş ve hızlıca odasına götürmüştü. Yatakta ukala peri üstüne çıkarak Chloe'nin korktuğu ve nefret ettiği kelimeleri söylemişti.

"Kölen değilim ve senin olmaktansa ölmeyi tercih ederim."

Kelimelerinden sonra çırpınmaya başlamıştı, ancak çırpınışları faydasız ve anlamsız kalıyordu. Bu seferki öpücüğe karşılık vermeyecekti. Hayır, asla... Tutku onu yeteri kadar zorlasa da mantığının galip gelmesi için elinden geleni yapacaktı. Fakat bedeninin çeşitli yerlerine kondurulan öpücükler kaybetmesine neden olarak inlemesine ve yavaş yavaş bundan haz almasına neden oluyordu. Korkunç bir anı mutluluk veren bir şeye dönüştürmek mümkün müydü? İlkini sevmediği birine vermeye hazır mıydı? Bunu yapmaya cesareti var mıydı? Her şeyi oluruna bırakarak anın tadını mı çıkarması gerekiyordu? Sorular beyninde dolanıp dururken Jace'in çıplak teni kendininkine temas edince hafifçe ürperdi. Nadiren bir şeylerden korkardı ve asla belli etmezdi bunu. Ancak şimdi korkusu gözlerinden okunuyordu. Jace'in yapacağı hamleyi elleriyle engelledi.

"Lütfen bunu yapma, Jace... Ne istersen yaparım ama bu olmaz. Çok korkuyorum.."

Kızı eve getirdikten sonra yapmak istediği şey belliydi. Chloe'nin karşı çıkması ise umurumda bile değildi. Kız bedenindeki ize rağmen hala kölesi olmadığını dile getirebiliyordu, ne kadar tatlı diye düşünmeden edemedi. Diğer yandan onu köle olduğuna ikna edecek olmaktan oldukça zevk alacağını da kendine hatırlattı. Onu odaya götürdüğünde yatağa attı. Kızın üzerinde işe başlamadan önce onun yarı çıplak bedenini süzecek fırsatı kendine yaratmıştı. Peri kızı enfes görünüyordu. Şimdilik aldığı tat da onun yanılmadığını nitelendiren bir diğer unsurdu. Kız çıplak kaldığında bedenin her bir santimini öpücüklere boğdu. Önce tatlı dudaklarını hedef almış olsa da dolgun göğüslerinde oldukça uzun süre oyalandı. Tatları kiraz gibiydi ama daha tatlı ve oldukça güzel... Dolgunlukları emerken bundan haz alırken kızın hala çırpınıyor olması onu daha da heyecanlandırdı. Anlaşılan peri kızını ciddi anlamda eğitmeliydi... Ama elbette şimdi değil... Şimdi sadece bu kızın bedenine sahip olmakla ilgileniyordu. Kızın karşı çıkışlarına inat bedeni çoktan ona yanıt vermeye başlamıştı. Kadınlığındaki ıslaklık ve dudaklarının arasındaki sertleşmiş göğüsler bunu anlamasını sağlıyordu. Çok kısa bir zaman diliminde kızın derinliklerinin keyfini çıkaracaktı. Bir süre daha tat alma oyununa devam etti. Eline bulaşan ıslaklığın kaynağına indiğinde onu da emmeye başladı. Onun tadına en az teni kadar güzeldi ve delice bir şekilde sahip olmasını ister gibiydi. Daha fazla dayanamayarak kızın üzerine yerleştiğinde sertliğini ona sürttü. Temas fazlasıyla yakıcıydı. Kızın elleri ile engel olmaya çalışması elbette onu durduramazdı... Yine de sözlerini dinlemek için ona zaman tanıdı. Kızın sözlerini anlamaya çalıştı. Korkuyorum da ne demekti? Bedeni onun için hazırdı, şu an deli gibi onu istemesi gerekmiyor muydu? Kızın ilki olacağı gibi bir şeyin söz konusu olmadığını bildiğinden aklına bile getirmedi.

"Ama bebeğim... Benim şu an istediğim tek bir şey var... Derinliklerinin tadını çıkarmak..."

Sözlerinin ardından kızın dudaklarına kapanıp içine yerleşti. Bunun için normalden biraz uğraşması gerekmişti. Kız ise ağzının içinde bir çığlık koparırken ağzını boşta bırakarak boynunu emmeye başladı. Kısa bir süre içinin keyfini çıkardıktan sonra hareketlerine başladı. İleri, geri yaptığı hareketlerle ona sahip olurken dudaklarından hırlamalar ve inlemeler döküldü. Kızın tatmin olmasına izin verdikten sonra biraz daha sert yüklendi. Bu kızın canını yakıyor olsa da ona fazlasıyla zevk veriyordu. Kız ikinci noktasına ulaştığında kendini serbest bırakarak rahatladı. Nefes nefese bir haldeydi. Takıntılı hale getirdiği sihirbazın da bile böylesine zevk almamıştı. Öyle ki kızın içinden bir süre çıkmak bile istemedi. Sonunda kendini yana atacak gücü bulduğunda kızı kolları arasına çekti. Nedense canı bir yakınlık istemişti. Kızı kolları ile sararak derin nefesler aldı.

"Kesinlikle harikasın... Güzellik...".

Su Perisi Mesaj Sayısı : 23 Kayıt tarihi : 12/09/13

Karşı koyuşları hiçbir işe yaramazken az sonra yüzleşeceği acı gerçek tüm bedeninin korkunun esiri olmasına neden olmuştu. Özgürlüğüne düşkündü, ne isterse onu yapardı. Özgürlüğünü kazandığında tam olarak 18 yaşındaydı. O zamandan beri de ailesinden ayrı bir eve yerleşmiş ve kendi geçimini kendi sağlamaya başlamıştı. Hala ailesiyle görüşüyordu arada sırada. Zamanının büyük çoğunluğu sıkı bir çalışmayla geçiyordu. Perileri kolaylıkla öldürmesi de bu yüzdendi. Son zamanlarda yaşadığı olaylar onu biraz sersemletse de kendini çabuk toparlayarak normal olarak adlandırdığı hayatına geri dönmüştü. Ancak şimdi ukala biri karşısına çıkmış ve ona köle muamelesi yapıyordu. Peri güçlü olmasa şu an işini bitirmişti. Oysaki daha önce de güçlü rakipleriyle karşılaşmış ve onların gardını indirerek işlerini bitirmişti. Ancak şimdi neden karşı koyuşlarının işe yaramadığını bilmiyordu. Bedenine kondurulan yumuşak ve küçük öpücükler mantığının geri kalmasına ve bedeninin arzuyla inlemesine neden olmuştu. Aralarındaki temas her geçen saniye daha da işkence verici bir hale dönüşürken gözlerinden bir damla yaşın akmasına engel olamadı. Korktuğu bir gerçekti. Jace'i şimdi durdurması gerekiyordu, yanlış bir şey yapmadan önce... Titreyen elleriyle onu durdurduğunda korktuğunu belli etti, ancak peri hala onu istemeye devam ediyor ve sözlerini anlayamıyordu anlaşılan. İçinde hissettiği yakıcı duyguyla güçlü bir çığlık attı. Fakat çığlığı perinin dudakları arasında zayıf bir şeye dönüşmüştü. Acının yanında bilmediği bir şey daha gün yüzüne çıkıyordu: Haz... Haz ne kadar ortaya çıksa da acı onu bastırıyordu. Yüzünü buruşturup her şeyi oluruna bıraktı. Hareket etmeye çalıştıkça canı daha da çok yanıyordu. Jace işini bitirip yanına yığıldığında onun da bedeni çok yorulmuştu. Bugün olanlar fazlasıyla ona yetip artmıştı bile. Onu kolları arasına alan periye bile bir şey dememişti. Ta ki nefesi tamamen düzene girene kadar... Kolları arasından kurtulup oturma pozisyonuna geçti ve periye döndü.

"Sana hiçbir kötülüğüm dokunmadı. Ama sen... Gelip en önemli şeyimi aldın benden. Neden yaptın bunu? Onca kız varken kollarına atılmayı bekleyen, neden beni seçtin?"

Konu: Geri: Acımasız Efendi Paz Mart 16 2014, 23:35

Kölesinin tüm itirazlarını görmezden gelmişti. Peri kızını istiyordu, hem de ormanda gördüğü ilk andan beri... Şu an kız çıplak bir halde altında dururken emeline ulaşmasına hiç bir güç engel olamazdı. Olmamıştı da... Kızın derinlerine girdiğinde ilk his onu biraz hızlı çarpmıştı. Hissettiği duygu hiç de normal değildi. Bir çok kızla birlikte olmuştu ama bu mükemmellik daha önce tattığı bir his olmamıştı. Zevk öylesine güçlüydü ki kendini kaybetmenin sınırındaydı. Ama buna rağmen direniyordu. Peri kızının zevkten inlemelerini duymak istediği için ona zevk vermeye özen gösteriyordu. Mükemmel ritmi tutturduğunda dudakları dolgun göğüslerine öpücükler kondurmaya başladı. Tadı çok iyiydi, enfes. O an şanslı bir pislik olduğunu düşündü. İşin aslı şanslı bir pislik olduğunu her zaman biliyordu. Başkalarının şansızlığından her zaman faydalanmıştı. Peri kızının şansızlığı da onunla karşılaşmaktı. Buna karşılık da Jace'in şansı Chloe olmuştu. Bedeni tatminlik duygusu ile sarsılırken kızın içinden inatla çıkmadı. Bu anın bitmesini istemiyordu ama sonunda çıkmak zorunda kalmıştı. O anda kızı kendine çekmişti. Nedense arada mesafe olmasını istememişti. Çünkü sıkılmamıştı. Bir köle bile olsa ilk birliktelikten sonra onu başka şekilde kullanabilirdi ama şu an içinde hala yavaşça uyanan bir arzu vardı. Her nefes de ciğerlerine dolan kızın tatlı kokusu sayesinde... Kız doğrulduğunda ellerini ondan uzaklaştırdı. Konuşmasını dinlerken ellerini birleştirip başının altına yerleştirdi. Duyduğu kelimeleri kafasında tarttı, en özel şey derken neyi kastediyordu. Özgürlüğü mü? Kızlardan konuşması ise düşüncelerini başka bir yere çevirdi ve yatakta hafifçe doğrularak kızın bacaklarının arasında duran çarşaftaki leke dikkatini çekti. Kızı kucağına doğru çekip gördüğü şeyi doğruladığında kızın bakire olduğunu fark etti. Yani daha doğru bir kaç dakika önce öyleydi. Yüzündeki gülümseme daha da yayıldı, o an. Bu şey istediğinden de mükemmeldi. Elini kızın yanağına dokundurarak hafifçe okşadı.

"Chloe... Bu işin kötülük ile ilgisi yok... İşin aslı seninle bile ilgili değildi ama artık tamamen seninle ilgili. Bir peri kızı istedim ve şanslıyım ki en mükemmelini buldum. Sen ise şansız olarak benim buldun... Şimdi temizlenmemiz gerek, güzellik..."

Kızı kucakladığı gibi banyoya götürdü. Yine çırpınmış olsa da kaçamazdı. Ondan kurtulmasının bir yolu yoktu. Hem gücü hem de laneti buna engel oluyordu. Banyodaki oldukça büyük küveti doldurup içine duş jeli sıkarak köpürttü ve kız ile içine yerleşti. Aldığı lifle kızın tüm kıvrımlarını silmeye başladı. Şu an kıza iyilik yapıyor gibi olabilirdi için gerçeği ile tamamen haz ile ilgiliydi. İçinde alevlenen arzunun patlaması ise an meselesiydi. Kendini biliyordu. Bir kaç saniye sonra bu küvet ikinci tura çıkacakları yerdi. Yüzünde ukala bir gülücük ile kıza baktı. Eli ise işine devam ediyordu.

"İyi misin? Eminim bu su seni biraz rahatlatmıştır..."

Su Perisi Mesaj Sayısı : 23 Kayıt tarihi : 12/09/13

Acı gerçek çok yakınındaydı. Yumuşak dokunuşlar ve öpücükler bu düşüncesini geçici de olsa unutmasını sağlamıştı; ama yavaş yavaş sona doğru yaklaşırlarken yeniden çırpınmaya başlamıştı. Kurtulamaması bir yana ufak karşı koyuşları da işe yaramamıştı. İçinde hissettiği acı ise çığlık atmasına neden olmuştu. Hareket ettikçe canı daha da çok yanıyordu. Bu nedenle kımıldamamaya özen göstererek güya anın tadını çıkarmaya çalışıyordu. Perinin işi bittiğinde yanına yığılmıştı. Şu an bütün duyguları aynı anda hissediyordu: Acı, korku, öfke, nefret, doygunluk hissi… Ama en önemlisi de utanma duygusu. Bedeni yorgunluktan kasılmışken onu kolları arasına alan periye bir şey demedi. Vücudu biraz da olsa dinlenince yatakta doğrulup oturdu ve periye tüm nefretini kustu. Nefreti daha çok hesap sorar nitelikteydi. Neden onca kız bu seksi periyle birlikte olmak isterken Jace onu seçmişti? Peri onu kucağına alırken de yine bir tepki vermemişti. Nasıl olsa buradan kurtuluş yoktu, kurtulmanın bir yolunu bulana kadar onun istediğine uyuyormuş gibi davranacaktı. Bu yeni plan şimdilik elinde olan tek şeydi. Yanağında hissettiği hafif dokunuş ise ürpermesine ve kalbinin hızlı çarpmasına neden olmuştu. Ne olduğunu anlayamadan perinin sözleriyle gözlerini onunkilere dikti.

Bu seferki plan banyo ve temizlenmekti. Yeni bir sapıkça düşünceye daha ortak olmaya niyeti yoktu. Kendi planı çoktan gümlemişti bile. Bunu sürdürmeye cesareti yoktu. Bedenini değersiz bir eşyaymış gibi kullandırmayı düşünmüyordu. Çırpınmaya ve kaçmaya niyetlenmişken güçlü beden tarafından hapsedilmişti. Küvete girdiklerinde en azından temizlenmek düşüncesiyle ilgilenmişti. Life eli uzanırken Jace’in onu kapmasıyla gözleri yeniden buluşmuştu. Kendi işini kendi yapmayı tercih ederdi. Ancak Jace’in yumuşak ovuşları Chloe’yi rahatlatmıştı. Rahatlamanın yanında daha önce hiç hissetmediği ve az önceki birliktelikte de hissettiği bir şey gün yüzüne çıktı: Arzu… Emindi ki Jace kadar azgın biri değildi ve hiç de olmayacaktı. Diğer yandan aklını başka şeylerle meşgul etmeyi de hemen yapabilen biriydi.

“Rahatlamış olsam da daha fazla dokunmana gerek yok! Şimdi izninle bana bir havlu ver ve bende kendi odama defolup gideyim.”

Bakire bir köle bulacağını asla tahmin etmezdi. O dişilerinin maharetli olmasından her zaman hoşlanırdı. Ama köle olarak seçtiği bu kız daha önce hiç bir yakınlaşma yaşamamıştı. Yine de bir kızın ilki olmak onda garip bir his de uyandırmıyor değildi. Çünkü kölesi sadece ama sadece onun tadına nail olmuş biriydi ve aynı şekilde o da onun tadına bakan ilk kişiydi. Bu sahiplik duygularını biraz daha kabartırken ilk gecesini yaşamış köle kızını bir süre süzdü. Gözlerinde gördüğü şey hiçte memnun olmadığı anlamına geliyordu. İlki olduğunu bilse belki biraz daha nazik olabilirdi, aslında oldukça nazikti ama kız biraz daha özel ilgiyi hak etmişti. Ama yine de bu sadece ilk seferdi. Kızı rahatlatmak için banyoya götürdü. Onun narin bedenini kendi elleri ile yıkarken bundan garip bir haz aldı. Kızlarla bu şekilde ilgilenmeyi sevmiyordu, yine de peri kızının kendine açılması için biraz insancıl davranmaya karar vermişti. Gerçi eğer ateşli bir seks isterse onun evet demesini beklemeyeceğini de adı gibi biliyordu. Rahatladığı anladığı kıza kısa bir cümle kurduğunda aldığı cevap onu hiçte tatmin etmedi. Gerçekten onu başka bir odaya göndereceğini mi düşünüyordu? Elbette öyle olmayacaktı, üstelik onu ovalarken canı yeniden onu çekmişti. Suyun altındaki bedeni uyarıldığını gösterirken kızı kucağına çekti.

"Hayır, güzel şey... Öncelikle sana özel bir oda yok bunu aklından çıkar, birlikte benim odamda kalıyoruz... Şimdi de havluya ihtiyacın yok çünkü seni yeniden istiyorum..."

Kızı öpmeye başladığında elleri bedeninde gezmeye başladı. Islak ve seksi bedeni uzun bir süre sevip okşadıktan sonra geri çekilip kızın gözlerinin içine baktı. İlk birleşmelerinden daha fazla ona zevk vermek istediği için kendini tutup uzun bir süre onu baştan çıkardı. Dudakları göğüsleri emerken kızın inlemesi artık vaktin geldiğini gösterdiğinden onu kucağına daha fazla çekip içine yerleşti. Kalçalarından kavrayıp sert hareketlerle ona sahip oldu. Kızın tatmin dolu çığlıklarının ardından kendide rahatlarken yüzünde çapkınca bir sırıtış oldu.

"Gerçekten mükemmelsin, Chloe... Ama anlaşılan yeniden duş almamız gerek ve bu sefer söz bir sonraki sevişmemiz yatakta olacak..."

» Karanlık Efendi
» Acımasız Mavi
» Acımasız Adamın Elinde...
» Acımasız Katil, Savunmasız Aşık