| Acımasız Mavi | |
|
|
Yazar | Mesaj |
---|
Saevus Letalis Avcı Lideri
Mesaj Sayısı : 97 Kayıt tarihi : 22/07/14
| Konu: Acımasız Mavi Çarş. Mart 30 2016, 21:29 | |
| Sevdiği kadınla geçirdiği balayını elinden geldiği kadar uzun tutmuş olsa da bir ayın sonunda dönmek zorunda kalmışlardı. Bir ay oldukça uzun bir zaman gibi görünebilirdi, ama Lexina ile olduğu her an zamanı durdurmak isteyen benliğine yetmiyordu. Yine de işlerden oldukça uzak kalmıştı. Üstelik ilgilenmesi gereken bir yeğeni vardı ve Lexina geçirdikleri son hafta da sürekli olarak ona Ruby ve Trey'i sormuştu. Yalan söylememek adına geçiştirirken eşini ve yeğenini daha fazla ayrı tutamayacağını bildiği için Trey ile konuşmalarını gerçekleştirmesi gerekiyordu.
Lexina'ı güvenli malikanelerinde kalırken iş için klana gider gibi ayrıldı. Bir yandan da Trey hakkında bilgi alıyordu. O mutlu olurken Trey'in her geçen gün daha da dağıldığını öğrenmişti. Bedenindeki yaralarda çabasıydı. Muhtemelen başını belaya sokmak içinde her şeyi denemişti. Ama elbette onu korumasız bırakmamıştı. Bir kaç cadı onu korumakla görevliydi ve elbette en iyi avcıları... Şu anki konumu öğrendiğinde hızlı bir şekilde yerleşke de bulunan kulübeye ilerlerdi. Trey bedeninde bir sürü morluğa ve yaraya rağmen önündeki kum torbasını yumruklamaya devam ediyordu. Yüzünde ise sanki yıllardır gülmemiş bir ifade vardı. Gözleri ise hiç olmadığı kadar karanlık... İçeriye adım atıp boğazını temizlediğinde onun dikkatini çektiğinde konuşmaya başladı.
"Konuşmamız lazım, Trey."
| |
|
| |
Trey Letalis Avcı
Mesaj Sayısı : 115 Kayıt tarihi : 22/07/14
| Konu: Geri: Acımasız Mavi Perş. Mart 31 2016, 22:26 | |
| Trey Letalis aşık olduğu kadını kaybettiği gün amcasına da dediği gibi ölmüştü. Kalbi ruby ile birlikte durmuş varlığı gereksiz hale gelmişti. O mahzenden çıktıktan sonra gerçek anlamda da ölmeyi çok denemişti. Kendini kesmek, arabayla sert bir duvara çarpmak, zehirlemek, içki koması ve daha aklınıza gelebilecek her yolla intihar etmeye çalışmıştı. İlk denemelerinde üzerindeki tılsımı çıkardığından neredeyse başaracakken klanının en iyi avcıları onu bulup yerleşkeye getirerek kurtarmıştı. Birinci ay onun kendisini yok etme denemelerinin başarısızlıkla sonuçlanmasıyla geçmişti ve trey o zamanları çok net bir şekilde hatırlayamıyordu. İkinci ay bu işi kendisinin başaramayacağını anladığından görevlere sarmıştı. Tek başına klanlar basmış, üç kişinin gidebileceği görevlere tek katılmıştı. Lanet olsun ki ne yaparsa yapsın ölmeyi başaramamıştı. Birilerinin elinde son nefesini vereceğini düşündüğü her seferinde aynı şey oluyordu. Kulağına belli belirsiz bir gürültü ulaşıyor sonra gözlerini bu lanet kulübe de yaralarının bir kısmı geçmiş bir halde buluyordu. Nefes alabildiği her anı amcasına, onu her seferinde kurtaranlara lanet ederek geçiriyordu… Bedenindeki yaraları ve morlukları umursamadan kum torbasından hıncını çıkartırken canı hiç olmadığı kadar acıyordu ancak bunun aldığı fiziksel yaralarla alakası yoktu. Bu gün onsuz geçirdiği gerçek zaman diliminde 65. Gündü. Trey’e göreyse bu süre birkaç insan hayatının yaşayabileceği ömürle eş değerdi. Yaşadığı o berbat an gözlerinin önüne tekrar gelince daha büyük bir öfkeyle kum torbasını yumruklamaya başladığında duyduğu öksürük sesi dikkatini dağıttı. Kulaklarına ulaşan kelimeler sadece bir iki saniyeliğine durmasını sağladı.
Derin bir nefes aldı. Bay seavus letalis’e bakma gereği duymadan işine devam ederken ''Sizinle konuşacak hiçbir şeyimiz kalmadı bay letalis! Biz konuşabileceğimiz her şeyi 65 gün önce kaybettik." Dedi.
| |
|
| |
Saevus Letalis Avcı Lideri
Mesaj Sayısı : 97 Kayıt tarihi : 22/07/14
| Konu: Geri: Acımasız Mavi Perş. Mart 31 2016, 22:57 | |
| Trey'i izlerken ona yaptıklarını düşündü. Ruby'i bu kadar sevmesine gerçekten şaşırıyordu. Hayatı boyunca onun kadınlarla ilişkilerine tanık olmuştu. Hiç biri için bu hale gelmeyeceği aşikardı. Zaten çoğu zaman onlara sadece tek bir gecesini verirdi. Şimdi ise hayatının kadınını ondan almış gibi davranıyordu. Belki de haklıydı. Çünkü Ruby bile aynı durumdaydı. Trey, tarafından terk edildiğini düşünse bile ona ve duygularına ihanet etmeyi reddetmişti. Başında ona iyi görünümlü avcı ve cadı olduğu halde... Dalgınlığını öksürük sesi ile bozduğunda ona kurduğu cümle ile derin bir nefes aldı. Yeğenini en son ne zaman bu kadar dağılmış görmüştü. Kesinlikle hatırlamıyordu. Ailesini kaybettiğinde küçük olduğu için ailesizliğin onu ne denli etkilediğini görmemişti. Hem zaten onların yokluğunu hissetmemesi için elinden gelen her şeyi yapmıştı. Kulaklarına dolan kelimelerle Trey'e sert bakışlarını attığında onunla mesafeli olarak anlaşacağını gördü.
"Peki nasıl istersen küçük Letalis. Ben sadece Lexina ve Ruby hakkında konuşmak istiyordum. Ruby hakkında bilmen gereken küçük bir detay var."
Dikkatini tamamen çektiğini fark ettiğinde sinsi gülümsemesi yüzüne yerleşti.
"Ruby'i öldürmedim."
| |
|
| |
Trey Letalis Avcı
Mesaj Sayısı : 115 Kayıt tarihi : 22/07/14
| Konu: Geri: Acımasız Mavi Cuma Nis. 01 2016, 00:10 | |
| Trey hayatında kadın olarak sadece iki kişiye değer vermiş, sevmiş, bağlanmıştı. O iki kadından birine aşıktı. Ruby… O bu hayatta olmasa da onu hala delice seviyordu. Diğer kadın ise lexi’ydi. O tatlı cadı onun için çok özeldi. Bir kardeş gibiydi demek yersiz olurdu çünkü küçük letalis onu ablası olarak benimsemişti. Kaybettiği kişi sevgilisi değil de o olsaydı da aynı şekilde dağılırdı. Bu yüzden o akşam kuzenini ve eski ortağını kaybetmediği için içten içe tanrıya dua etse de bunun için sevinemiyordu bile… Kalbi paramparça olmuştu. Gözlerini açtığı her gün onun için işkenceden farksızken bütün bu olanlara küfürler edip lanetler yağdırıyordu. Acısı içinde boğulurken duyduğu ses içindeki öfkenin bütün vücudunu kavurmasına yetmişti. Aşık olduğu kadının katili ile değil konuşmak aynı havayı bile solumak istemiyordu. Evet onu babası gibi severdi. Paylaşamazdı ancak yaptığı şey aynı zamanda nefret etmesine de engel olmamıştı. Kullandığı resmi dil onunla görüşmek istemediğini açıkça belli ettiğinden kum torbasını az öncekinden daha büyük bir hırsla yumruklamaya başladı. Lanet olsun!!! Sevdiği kadına başka biri zarar verse onu dünya üzerinden silerdi ama onu… onu öldüren kişi yıllarca baba diye benimsediği amcasından başkası değildi. Ondan ne kadar nefret etse de zarar verecek tek bir şey yapamazdı. Söylediği kelimelerden sonra gidip onu rahat bırakmak yerine yeniden konuşmaya başlayan amcası dişlerini öfkeyle sıkmasını sağladı. Kum torbasına daha hızlı attığı yumruklar lexina ve ruby adını duyduğu an durdu. Bütün dikkati tamamıyla seavus letalis’e kayarken gözlerini onun gözlerine dikti. Kahretsin ki trey’in zayıf noktalarını çok iyi biliyordu.
Sesini düz tutmaya çalışarak . ''Lexi’ye bir şey mi oldu? " diye sorarken endişesini gizleyememişti. Ruby hakkında bilmesi gereken şey canını muhtemelen daha fazla yakacağını düşündüğünden o konuda yorum yapmadı. Ancak duyduğu son kelimeler onu şoka uğrattı. Dünya ile bütün bağlantısını kesmişti. Gözlerinde lexi için duyduğu endişenin yanında ruby için umut kırıntılarına oluşurken zar zor . ''Ne? " diye sordu. Beyni yeniden işlev kazandığında . ''Na-Nasıl? O-onun kalbine hançer sapladığını gördüm. " diyebildi
| |
|
| |
Saevus Letalis Avcı Lideri
Mesaj Sayısı : 97 Kayıt tarihi : 22/07/14
| Konu: Geri: Acımasız Mavi Cuma Nis. 01 2016, 13:24 | |
| Trey'in daha hırsla yumruk attığı kum torbasına bakarken konuşmak istemediği açıkça görülüyordu. Ama bu konuşma olmalıydı. En azından yeğeninin artık hayata bağlanması için gerekliydi. Ona önce Lexina ile görüşme şansı verecek sonrasında da sevdiği kadını ona geri verecekti. İlk cümlesine aldığı tavır onu gülümsetirken boğazını temizledi. Lexina için endişelenmesi iyi bir şeydi. Tüm bu kabustan onun haberi olmaması gerekiyordu. Bebek ve ikisi iyi olsa da hala düşük yapma ihtimali vardı. Bunun tek sebebi Ruby'nin yaptığı işkenceden çok fazla kan kaybetmiş olmasıydı. Cadıların büyüleri olsa da bebeğe pek bir şey yapamadıklarını da öğrenmişti. Zaten sırf bu yüzden onu mutlu etmeye çalışıyordu. Ruby'nin hayatı ile ilgili sözlerine verdiği tepkileri incelerken ayakta durmakta bile zorlandığını fark ederek terli tenine dokunarak kolunu kavrayıp onu oda bulunan minderlerin üstüne oturttu.
"Öncelikle Lexina'a bir şey olmadı. Ama bu bir şey olmayacağı anlamına gelmiyor. Lexina iyi olsa da düşük ihtimali hala var bunu engellemenin tek yolu ise Lexina'ı mutlu etmek. Bu yüzden onu mutlu eden biri olarak hayatına yeniden dahil olmanı istiyorum. Ama Ruby ve kendinle ilgili ona hiç bir detaydan bahsetmeyecek, her şey normal gibi davranacaksın."
Sözlerini Trey'in algılamasını beklerken kendini geçirebileceği bir sinir krizine hazırladı. Muhtemelen genç Letalis geçirdiği günler için bir sürü şey söyleyecekti. Ama Ruby'nin Lexina'a yaptıklarının yanında Trey'e zarar verme ihtimali vardı ve anca yeni yeni zararsız hale gelmeyi başarmıştı.
"Ve, evet Ruby hayatta... Ona zarar verirken sana zarar verirken kendimi kaybettim,kabul ediyorum. Ama beni anla demek istesem de anlamayacağını biliyorum. Sen mutlu bir aileyi izleyerek büyümenin ne demek olduğunu ve tam o aileye yıllar sonra sahip olduğunda kaybetmenin nasıl bir acı verdiğini bilemezsin. Çünkü henüz kendi canından bir bebeğin sana ne hissettirdiklerinden habersizsin. "
| |
|
| |
Trey Letalis Avcı
Mesaj Sayısı : 115 Kayıt tarihi : 22/07/14
| Konu: Geri: Acımasız Mavi Cuma Nis. 01 2016, 23:47 | |
| Ne kadar dağılmış olursa olsun amcasına rağmen hala hayatında büyük bir öneme sahip olan lexina için endişelenirken onsuz yaşamak istemediği ruby’nin ölmediğini duymak bütün yaşam fonksiyonlarının bir süreliğine durmasını sağladı. Nefes alamıyordu. Beyni çalışmayı bırakmıştı. Ayakta bile zar zor duruyordu. İçinde oluşan umut kırıntıları ile kalbi delicesine atarken bay letalis’e onu öldürdüğünü kendi gözleriyle gördüğünü hatırlattı. İçten içe onun bunu yalanlamasını öyle çok istiyordu ki… Aklı 65 gün öncesine gidip o an olanları sanki şimdi yaşıyormuşçasına gösterirken kaçırdığı noktanın neresi olduğunu düşündü. Bedenine değen el görüntülerin dağılmasına neden olmuş olsa da düşünceleri o kadar karmaşıktı ki kendisini yönlendirmesine karşı çıkmadan minderlerden birine oturdu. Başını kendine gelmek istercesine iki yana sallayıp amcasına baktı. Öfkeliydi, umutluydu, endişeliydi, üzgündü, nefret doluydu. Bütün bu duygulara rağmen sessizce konuşmasını dinledi. Kalbinin tek sahibi yaşıyor olabilirdi. Lexina ile ilgili duydukları kaşlarının çatılmasını sağladı. Sesini kontrol etmeye çalışarak ''Lexi’nin başına kötü bir şey gelmesini asla istemem ama bu istediğini yapabilmem çok zor. Sen resmen ona ortada olmadığım zamanlar için yalan söylememi ve buna onu inandırmak için her şeyi yapmamı istiyorsun. '' dedi. Sonradan ruby’nin hayatta olduğu ile ilgili kısmı dinledi. Sonuna kadar lafını kesmemek için kendini kasmak zorunda kaldı.
Seavus Letalis sessizliğe büründüğü an trey o geldiğinden beri gösterdiği bütün soğukkanlılığı bir kenara atıp normalde antrenmanlar haricinde asla yapmayacağı bir şey yapıp yerinde doğrularak amcasının yakasına yapışıp ''Anlayamam öyle mi? Haklısın amca anlayamam ama bunu deneyebilirdim. Lexi’nin başına her ne geldiyse senin kadar bende etkilendim. Ama atladığın bir şey var senin birkaç gün yaşadığın korku ve acının aynısını hatta öldüğünü düşündüğüm için çok daha fazlasını ben yaşadım. Tam 65 gündür ne halde olduğum neler çektiğim hakkında bir fikrin var mı?' diye bağırdı. Ellerini onun üzerinden çekmeyi başarıp hızla ayağa kalkıp arkasındaki duvara sert bir yumruk geçirdi. Bunu amcasının suratına geçirmeyi daha çok istediğini içten içe biliyordu.
| |
|
| |
Saevus Letalis Avcı Lideri
Mesaj Sayısı : 97 Kayıt tarihi : 22/07/14
| Konu: Geri: Acımasız Mavi C.tesi Nis. 02 2016, 21:03 | |
| Kadınının iyiliğini için istediklerini sıralarken Trey'in buna itiraz etmemesini istiyordu. Ama bu isteğinin gerçekleşmeyeceğini de bir şekilde biliyordu. Sonuçta onu kendisi büyütmüştü ve şu an çektiği acı öfkesini körükleyen yegane şeyken inatçı kişiliğini ortaya koyacağını biliyordu. Yine de Saevus onun inadını nasıl kıracağını da çok iyi biliyordu. Nefret ettiği Ruby, yeğeninin en büyük zaafı olmuştu ve bu kozu kesinlikle kullanacaktı. Trey'in itiraz dolu sözlerinin bitmesini beklerken derin bir nefes aldı. İşte oluyordu Trey inat ediyordu. Onu etkileyecek kelimelere devam ettiğinde ise yakasını sertçe tutan elle beraber öfkeli gözlerine baktı. Ne bir savunma ne de bir karşılık veriyordu. Şu an ona vurması işine bile gelebilirdi. Sonuçta öfkesi biraz olsun dizginlenirse onu kendi gibi düşünmeye daha kolay ikna ederdi. Kısa sürede yüzüne beklediği yumruğu duvara atmayı tercih eden genç Letalis'e bakarken ayağa kalktı.
"İstediğimin kolay bir şey olduğunu söylemedim, Trey. Aylardır da ne durumda olduğunu en iyi şekilde görüyorum ve sana bir şey olmasın diye de uğraşıyorum. Kendine zarar vermeye çalışman bir yana şu an sana en çok zarar verecek kişi Ruby bu yüzden ondan uzaktın. Ama cadılar geçen süre zarfında onun daha az zararlı olması için çalıştılar ve başardılar.
Trey'in kendisini dinlediğinden ve her şeyi algıladığından emin olduktan sonra zaafı konusu devreye sokacağı ana geldi. Onu kendine çevirip duvara yasladığında omuzundan tutarak sabit durmasını sağladı ve gözlerinin içine baktı. Her kelimeyi yapacağını vurgular bir tavırla en ciddi şekilde kullanıyordu.
"Sonuca gelirsek eğer Lexina konusunda benimle anlaşmaya varırsan bende sana istediğin kişiyi Ruby'i vereceğim. Yoksa bağlantılarımı çok iyi biliyorsun. Ruby'i senin için asla var olmamış birine dönüştürebilirim ve o sihirbazı hak ettiği şekilde cezalandırır, hayattan silerim. Bu inandığım her şeye ters olsa da bunu yaparım, Trey. Sonuçta sihirbazları perileri koruyoruz ama sadece iyi olanları ve Ruby hamile bir kadına işkence ederek yeterince kötülük yaptı. "
| |
|
| |
Trey Letalis Avcı
Mesaj Sayısı : 115 Kayıt tarihi : 22/07/14
| Konu: Geri: Acımasız Mavi C.tesi Nis. 02 2016, 23:15 | |
| Küçük letalis amcasının çektiği acının nasıl bir şey olacağını tahmin edebiliyordu fakat ne kadar korkmuş, canı yanmış olursa olsun bütün bunları hak etmediğini de biliyordu. Lexi’ye bir şey olacak diye o da üzülmüştü. Üstelik trey olanlar yüzünden berbat bir haldeyken aşık olduğu kadının öldüğünü sanmasına Nereceyse 2 ay boyunca izin vermişti. Yaşadığı cehennem hayatına rağmen amcası sessiz kalmayı gerçekten nasıl başarmıştı? Kahretsin… Günlerden sonra öğrendiklerine sevincini doğru düzgün gösterememişti bile çünkü fazlasıyla öfkeliydi. Yıllardır onu büyüten adamın kendisine karşı bu kadar acımasız olabilmesine, ruby hayatta olduğu halde onsuz geçirmek zorunda kaldığı her güne, Lexi olurda bebeğini düşünürse ne kadar dağılacağını tahmin ettiğinden amcasına olumsuz cevap verse de yine de onun dediğini eninde sonunda kabul edeceği gerçeğine, bütün bu yaptıklarına rağmen bay seavus letalis’in bu olaydan hiçbir problem yaşamadan muhtemelen sıyrılacak olmasına öfkeliydi. Duvara attığı yumruk bile gram sakinleştirmemişti. Duydukları sinirini iyice bozarken onun sözlerini bölmeden sonuna kadar dinlemeyi başarmıştı. Önce histerik bir kahkaha attı. Ardından onu sinirle itip kendinden uzaklaştırarak '' Aylardır ne şekilde olduğumu bildiğin halde susup nasıl acı çektiğimi mi izledin. Beni acınası halde görmek keyifli miydi bari? Öyle olmalı ki bana ruby’nin ölmediğini onun sadece tedavisi için uğraştığını söyleme zahmetinde bulunmadın. Bunu bana nasıl yapabildin amca ''diye bağırdı.
Onu yeniden itip kendinden daha fazla uzaklaştırarak odanın diğer ucuna giderken '' Ayrıca ruby lexi’ye bilerek ve isteyerek zarar vermedi!!Ve lanet olsun ki lexi yi senin kadar bende önemsiyorum. Bu yüzden anlaşman her neyse tamam ancak ufak bir hatırlatma yapmama izin ver karın ile ben çok uzun süredir birbirimizi tanıyoruz ve o benim yalanlarımı yakalama konusunda fazlasıyla ustadır. Bir şeylerin ters gittiğini mutlaka sezecek. Bu konuda dahiyane planınız nedir bay letalis? ''diye sordu. Burnundan soluyordu.
| |
|
| |
Saevus Letalis Avcı Lideri
Mesaj Sayısı : 97 Kayıt tarihi : 22/07/14
| Konu: Geri: Acımasız Mavi Paz Nis. 03 2016, 20:15 | |
| Yeğeninin öfke patlamasını izlerken söylediği sözleri düşündü. Evet, acımasızlığı konusunda haklıydı. Acımazsızca Ruby'e zarar vermiş, Trey'în ise sevdiği kadını ölü bilmesini sağlamıştı. Ama bunların hepsinin merkezin de yine düşündüğü kişi aslında Trey'di. Düğünde olanları düşündüğünde cadılar ile anlaşması olmayan bir lider olsaydı çoktan kadınını ve henüz doğmaya fırsat bile bulamamış bebeğini kaybedebilirdi. Lexina kurtulmuş olsa bile Ruby hala tehlikeliydi ve bir karar verilmesi gerekiyorsa acımasızca da olsa bir karar vermişti.
"Olanları anlamıyorsun, Trey. Duruma duygusal açıdan bakmaktan vazgeç. Ruby kendinde ya da değil, eğer cadılar ile bir anlaşmam olmasa şu an Lexina ve bebeğimiz aramızda olmayacaktı. Öyle bir psikopatla olmana izin vereceğimi mi sanıyorsun? Bence daha da acımasız olup onu yok etmediğime sevinmen gerek, çünkü eğer onun iyileşmesi söz konusu değilse onu gerçekten yok edecektim. Sana zarar vermemesi için..."
Sözleri odanın içinde yankılanırken bu konuşmanın fazla uzun sürdüğüne karar verdi. Şu an da Lexina'nın yanında olabilir ve Trey'in zihnini ise cadıların eline teslim edebilirdi. Ama yapmamıştı. Sadece onlara bir şans verebilmek için... Lexina ile ilgili sözleri hatırladığında derin bir iç çekti.
"Lexina, konusunu bana bırak. Bebek ve bizim için yeterince mutluyken senin Ruby ile mutluluğunu irdelemeye çalışmayacaktır. Ayrıca sana Ruby'i unutturmamak gibi bir karar vermişken beni yanlış karar vermişim durumuna sokma... Hala kızın nerede olduğundan bir habersin Trey, Lexina'ı görene kadar onunla geçireceğin bir kaç günün sana iyi geleceğini düşünmüştüm. Lexina'a ise tedavinin biraz daha uzadığını söylerim. Sonuçta bu tedavi yalan değil. Son olarak Lexina ve bebeğin sağlığı için Ruby'i uyarıp istediğim şekilde davranacağını umuyorum."
| |
|
| |
Trey Letalis Avcı
Mesaj Sayısı : 115 Kayıt tarihi : 22/07/14
| Konu: Geri: Acımasız Mavi Ptsi Nis. 04 2016, 23:26 | |
| Trey letalis sevdiği kadını öldürmeyip iyileştirmeye kalktığı için duyduğu minnetin mi yoksa bütün bu acıları yaşamasına neden olduğu için öfkesinin mi daha ağır bastığını bilmiyordu ancak bildiği bir şey vardı o da amcasıyla arası uzun bir süre eskisi gibi olmayacaktı. İçindekilerin bir kısmını dile döktükten sonra yıllardır onu yetiştiren adamın şimdiye kadar hiç fark etmediği yönü… hayır aslında fark etmişti. Lexi’nin hamile olduğunu öğrendikleri o gün neredeyse amcası tarafından komaya sokuluyordu ama o bile şuan ki yaptıklarının yanında bir hiçti. Onun ilk sözleri kulaklarına dolarken ruby’nin kanlar içindeki halini gözlerinin önünden yok etmeye çalıştı. Derin bir nefes alıp içinden ‘O yaşıyor…’ diye tekrarladı. Kadınının hayatta ve iyi olduğunu kendi gözleriyle görmediği sürece rahatlamayacağını biliyordu fakat bu şekilde kendini bir nebze sakinleştiriyordu. Öyle bir psikopatla olmana izin vereceğimi mi sandın kelimesi histerik yeni bir kahkahaya neden oldu. Gözlerini onun gözlerine dikip ''Ruby mi… Bence onun psikopatlığı görmezden gelinebilir ne de olsa bay seavus letalis bu konuda ondan daha önde. Onu öldürmediğiniz için minnettarım ancak bu yaptıklarınız için de bir hayli öfkeli… '' dedi. Aslında çok daha fazlasını söylemek istiyordu. Bağırıp çağırmak, döküp kırmak, hesap sormak fakat onun dediği gibi kadınının henüz nerede olduğunu bilmiyordu. Üstelik az önce ruby’yi trey’e tamamen unutturmaktan bahsetmişti. Cadılarla olan anlaşması gereği elinde nasıl bir güç olduğunu bildiğinden kendini tutmayı denedi.
Karanlık gözlerine eşlik eden alaycı bir gülümsemeyle ''Vay canına her şeyi düşünmüşsünüz. Sevdiğim kadını gerçekten öldürüp bana unutturmaktan tutun da lexi’ye söylenen yalana kadar. Bu durumda muhtemelen karınızın hafızasıyla da oynamayı göze almıştınız… Bütün olanlardan sonra lexi’nin yanında samimi amca ve yeğen gibi davranabileceğimizden emin olmasam da elimden geleni yapacağım ancak bu yaptıklarınızı unutacağım anlamına gelmiyor… '' Son cümlesinde gülümsemesi yerini ifadesizliğe bırakıp kaşları çatılmıştı. Sesini ayarlamayı deneyerek ''Ruby nerede? Ona tam olarak ne yaptınız? '' diye sordu.
| |
|
| |
Saevus Letalis Avcı Lideri
Mesaj Sayısı : 97 Kayıt tarihi : 22/07/14
| Konu: Geri: Acımasız Mavi Salı Nis. 05 2016, 10:15 | |
| Sözlerini sıraladığında artık Trey'i Ruby'nin yanına göndermeyi ciddi anlamda istiyordu. Çünkü bu gördüğü Trey, kesinlikle yıllardır elinde büyümüş olan çocuktan farksızdı. Kıza bu denli nasıl aşık olabildiğini bir kez daha düşünürken aklına Lexina geldi. Onun varlığını düşündüğünde belki de ilk kez kendini Trey'in yerine koydu. Ama bu bile kendini bir şekilde haklı bulmasına engel olamamıştı.
"Benimle bu şekilde mesafeli konuşarak hiç bir şeyi yoluna sokamayacağımızı biliyorsun öyle değil mi? Tamam sana fazlaca haksızlık yapmış olabilirim yine de o sihirbaza böyle bir aşkla bağlandığını tahmin etmemiştim. Gücü ve hastalığı ise hafife alınacak bir şey değil..."
Cadılarla ilgili kelimelerine karşılık olanları dinlerken Lexina'a büyü yaptırıp yapamayacağını bir an için düşündü. Ama hayır bunu ona yapamazdı. Trey'e yapmak istemesinin nedeni ise sadece eskisi gibi olabilmesi açısındandı, hepsi bu. Gerçi Trey'i üç farklı zaman dilimine bölerse kıskanç aşık halini tercih ederdi. Ruby'i bulduğundan her şeyin düzeleceğini düşündüğünde Trey saatlerdir beklediği cümleyi daha yeni kurdu.
"Dediğim gibi benimle mesafeli konuşarak önümüze taş koymaktan başka bir iş yapmıyorsun, Trey. Yine de kabul ettiğine göre bu birlikte başarabiliriz. İkimizinde aşık olduğu kadınlar için.... Ruby ise Rapax ormanında bir kulübe de ama öncelikle uyarıyorum. Onu bulmak istediğin şekilde bulamayabilirsin, çünkü cadılar tedavinin neredeyse imkansız olduğunu sadece zararlarının önüne geçebileceklerini söylediler. Tedavi konusunda da tam olarak ne yaptıklarını bilmiyorum. Geleceğini haber vereceğim bir kaç gün sonra da hazır olduğunda eve gelirsiniz."
| |
|
| |
Trey Letalis Avcı
Mesaj Sayısı : 115 Kayıt tarihi : 22/07/14
| Konu: Geri: Acımasız Mavi Çarş. Haz. 15 2016, 00:02 | |
| Trey amcasıyla olan mesafesi konusunda netti. Esip gürlerken resmiyeti pek kullanmamış olsa da çektirdiği 65 günlük cehennem azabı yüzünden onu affetmeyecekti. Anlaşmayı kabul edip lexi’nin yanında hiçbir problemi olmayan amca yeğen gibi oyun oynamasının ise şüphesiz iki nedeni vardı. Biri bütün bu olanlardan habersiz onları hastanede tedavide sanan masum ortağı lexi diğeri hayatının kadını, nefes alma nedeni ruby. Buradan bir an önce çekip gitme isteğini kalbinin sahibi olan kadının yerini öğrenmek için ertelerken o ormandaki sığınağı hatırlamaya çalıştı. Bay saevus letalis’in o kadar çok mülkü, karargahı ve sığınağı vardı ki insan hepsini aklında tutmaya zorlanıyordu. Aklında birkaç anının ardından yer netlik kazandığında gözlerini amcasının gözlerine dikti. Sevdiği kadının yaşadığını öğrenmek sevindirmiş olsa da gözlerindeki karanlığı yok etmemiş, içindeki yangını söndürmemişti.
Bu yüzden tavrını bozmadan soğuk ses tonuyla ''Birlikte başarabileceğimiz tek şey lexi’nin yanında sırf onun iyiliği için oynayacağımız samimi amca yeğen oyunu bay letalis. Ben izninizle sevdiğim kadının yanına gidiyorum. Eşinize yani lexi’me bir hafta daha tedavinin uzadığını söyleyebilirsiniz oraya birkaç gün içinde dönmek isteyeceğimizi sanmıyorum. Size iyi günler…'' diyerek kulübeden çıkıp sevgilisinin yanına gitmek için sabırsızlıkla yola çıktı.
| |
|
| |
| Acımasız Mavi | |
|