Vulneribustan Kaçış Mm-3_zps38d4803f
Vulneribustan Kaçış Mm-3_zps38d4803f
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaAnasayfa  KapıKapı  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 Vulneribustan Kaçış

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Diana Maurice
Cadı
Cadı
Diana Maurice


Mesaj Sayısı : 1172
Kayıt tarihi : 30/07/14
Yaş : 31

Vulneribustan Kaçış Empty
MesajKonu: Vulneribustan Kaçış   Vulneribustan Kaçış Icon_minitimeC.tesi Şub. 06 2021, 23:03

Yavaş ve emin adımlarla gecenin karanlığında ilerliyordu. Kendisini hiç olmadığı kadar hafif ve özgür hissediyordu. Sanki hem dış dünyada hem de döngüde geçen zaman hiç yaşanmamış gibi hissediyordu. Az önce yaşadığı büyük duygu boşalması bütün düzenini alt üst etmişti. Neydi, kimdi nereye gidiyordu, hepsi bir tür yumağın içinde kaybolmuş, adeta Arap saçına dönmüştü. Bir yandan korku, özlem ve bilinmezlik; öbür yandan da sevinç, özgürlük ve yepyeni bir hayat vardı önünde. Ne yapacağını bilmemenin ve ona onca esaret zincirinden sonra seçmek, özgürlük gibi kavramlar o kadar yabancı geliyordu ki…

Ormanın karanlığında saatlerce yürüyüp bitap düştükten sonra kaybolduğunu anlaması ve geceyi korunaklı bir yerde geçirme arzusuyla boş bulduğu ağaç kavuğuna sığındı. Her ne kadar incecik elbisesi yüzünden tir tir titrese de gecenin soğuğu bedenini çoktan uyuşturmuştu. Kalbi güm güm atıyordu her ne kadar sakin bir ortamda olmasına rağmen. Gecenin ve etrafındaki akasya ağaçlarının keskin kokusunu içerisine çekti. Kovuğun içerisinde kıvrılarak derin düşüncelere dalmıştı. Ama bedensel yorgunluğunun her şeyden ağır basması o an için kaçınılmazdı. Tıpkı eskiden olduğu gibi bedensel arzularına yenik düşebiliyordu. Yavaşça gözleri kapandı. Bilincinin de kapanarak uykuya dalması çok da uzun sürmemişti.

Sabahın ilk ışıkları ve kuşların cıvıltısıyla beraber yorgun bedeni sabahı çoktan hissetmişti. Sabah olduğunu anladığı an kovuğun içerisinden dışarı çıktı. Gündüz gözüyle bir yandan ormanı, diğer tarafta yakınındaki taşlık harabeleri görüyordu. Özgürlüğün nefesini içine çekerek güzelce kasılan bedenini esnetti. Hafif esen ılık meltem tenini gıdıklıyordu. Karnının acıktığını, en önemlisi ise susadığını hissetti. Yakınlarda sesini duyduğu dereye doğru hızlı adımlarla yürüdü. Dakikalarca nehrin akan suyunu içmeye uğraştı tıpkı vahşi bir hayvan gibi. Ardından çevredeki matruk hurma ağacının ve yerdeki birkaç cevizi topladı ve aç karnını doyurdu.
Önünde büyük bir engel ve soru karmaşası vardı. Şimdi nereye gidecekti? Artık Fransisco değildi. Fransisco’nun sahip olduğu imkanlardan faydalanamazdı. Asla bir daha o olamayacaktı. Zaten anıları bile döngü içerisinde geçen yüz yılı aşkın zaman diliminde birer birer siliniyordu. Fransisco’nun evini dahi bulabileceği muammaydı. Ancak başının çaresine bakması gerektiğini çok iyi biliyordu. Hayat en nihayetinde Diana için devam ediyordu. Artık eskisinden bile keskin ve güçlü hisleri vardı. Şimdiye kadar ormanın sonuna kadar getirmişti onu. Yolculuğunun uzun ve meşakatli olacağını hissetse hatta bilse de içinden bir his onu kabul edecek bir yer olduğunu çok iyi biliyordu.

Ormandan çıktıktan sonra asıl sorun başlıyordu. Yolculuğu sırasında onu kucaklayacak bir doğa anne ve koskocaman orman yoktu. İnsanların arasına karışacağı bu zaman diliminde ihtiyacı olan şeyler vardı. İnsanlara yeniden nasıl uyum sağlayacağı da ayrı bir muammaydı. Döngü içerisinde onlarca yıllık bir zaman geçirmişti. Her ne kadar dışarıda birkaç ay gibi kısa bir süre geçmiş ve çok eskiden, hafızasından yavaş yavaş silinen bir dünya olsa da korkuları sınırdaki aklını ele geçirmişti. İnsan demek sorun demekti. İnsan demek sorumluluk demekti. Şansının bile yaver gideceği büyük bir muammadan pek de fazlası değildi.

Medeniyete doğru hızlı adımlar atarken içerisini büyük bir korku kapladı. Daha Harebelerdeydi. Obscuration şehrine gitse demek ki korkudan çoktan bayılacaktı. Etraftaki tek tük dağınık yerleşim yerleri ve birbirleriyle sürekli kavgalı insan yığınlarının olumsuz enerjisini hissetmeyeli uzun yıllar olsa bile o hissi tekrar hatırlaması ve bütün ağırlığıyla yaşaması tekrar hatırlamasına engel değildi. Taşranın da kendine has sorunları vardı. Burada kısıtlı imkanlarla para ve kıyafet bulması çok daha zordu. Ancak  Obscuration şehrinde yapılacak bir hırsızlık çok çok daha riskli ve zordu. Hele de korunma büyüleri için büyük sıkıntıydı. Her ne kadar eski benliği olmasa da bir cadı olduğunu asla unutamamıştı. Uzun yıllar o Fransisco iken yaşadığı yarı korkudan uzakta kalsa bile hafızasının ve kişiliğinin en derin noktalarına kadar nüfuz eden korkuyu üzerinden atması asla mümkün değildi.

İlk olarak boş bir ev gördü. Etrafında kimse yoktu. Şansı bu konuda yaver gitmiş gibiydi. Muhtemelen birilerinin av kulübesi olabileceğini düşündü. Burada kıyafet ve az biraz gıda bulabilirdi. Etrafı tekrar yoklayıp kendisini garantiye aldıktan sonra bir büyü darbesiyle kapıyı açtı. Saçlarını etraftaki bir ip parçasıyla topladı. Ardından kulübede asılı olan eldivenleri giydi. Etrafı biraz yoklayınca biraz av kıyafeti ve bisküvi buldu. Kıyafetlerini değiştirip bisküvileri yedi. Küçük boş bir çantaya da çıkardığı kıyafetleri koydu. Tekrar bir büyü darbesiyle kapıyı kapattıktan sonra Harabelerin içerisinden Obscuration şehrine doğru ilerledi.

Yakınlarda harabelerin içerisinde ilerlerken bir avcı gördü. Dudağının kenarında bir gülümseme olmuştu. İhtiyacı olan şeyin o avcıda olabileceğini çok iyi biliyordu. Hatta avcının kendisini fark etmemiş olması da güçlü bir ihtimaldi. Doğa üstü güçleri bu aşamada gene çok işe yarayacaktı. Avcıya doğru yavaş adımlarla ilerledi. Kalp ritimleri biraz hızlanmıştı. İçerisini bir korku sarmıştı. Büyük bir tereddüt hissine kapıldı. Sağ elini yukarı kaldırdı. Avcıya doğrulttu. Bilincini büyüye hazırladı. Bütün enerjisinin birkaç salise de olsa avuçlarında dolaştığını hissetti. Avcının sırt hizasına büyüyü yapmasıyla beraber o dev gibi iri yarı adam yere yığılmıştı. O kulübeden aldığı eldivenleri tekrar giydi. Adamın üzerini yoklarken cüzdanını buldu. Şansına çok da dolu olmasa içinde biraz para vardı. İçerisinden bütün parayı ve adamın kimliğini aldı. Hızlı adımlarla oradan uzaklaştı. Yaptığı büyü uzun sürmeyecekti.

Aradan biraz zaman geçtikten sonra bir göl kıyısında silüetine baktı. Uzunca bir süre baktıktan sonra odaklandığı bir anda kimlikteki fotoğraf çoktan onun olmuştu.  Kimlik üzerinde ismini de değiştirmesi zor olmadı. İsmini Diana Armani olarak değiştirdi. Kendisini çok kolay Fransisco’nun kuzeni veya halası olarak tanıtabilirdi. O akıl almaz ve doğa kurallarını hiçe sayan büyüden sonra teknik olarak aynı zamanda kendisinin halasıydı. Yalan söylemiş olmayacaktı. Ancak şimdi daha büyük bir sorun onu bekliyordu. Korunma büyüsü sorunsalı. Cadılığını gizlemesi için birtakım koruma büyüleri yapmalıydı. Gün içerisinde çok fazla büyü yaptığı düşündüğünü zaman bu büyüler hem gücünü biraz daha kısıtlayacak hem de onu daha çok yoracaktı.

Şimdiye kadar iyi gittiğini ve şansının yaver gittiği düşünüldüğünde Diana kendisine dahi inanamıyordu. Ama yapması gereken daha çok şey vardı. Yeni bir hayat kurmak hatta eskisinin üzerine bile hayat kurmak şu aşamada çok daha zordu. Harabelerin olduğu alanın yakınlardaki küçük bir kasabanın içerisine girdi. Basit bir butik otel bulduğunda odayı kiraladı. Bir gece kaldıktan sonra  kasabadan biraz bitki ve ay taşı kolye satın aldı. Kasabanın yakınlarındaki ormanlık alanda bildiği etkili bir koruma ve cadılığını gizleyen büyülü bir kolye yaptı. Ancak şu an başka bir sorun baş göstermişti. Parası baya azalmıştı. Geldiği küçük kasabada hırsızlık yaparak başını belaya sokmak da istemiyordu. Çünkü gelen yabancının ilk akla gelen potansiyel hırsız olabileceği ve kolaylıkla bu damgayı yiyeceğini biliyordu. Bu yüzden bambaşka bir çözüm bulmalıydı.

O kasabadan çıktıktan sonra  Obscuration şehrine doğru ilerledi. Yoldaki tabelalar olmasa çoktan kaybolacağını iyi biliyordu. Tabelalara bile şükredeceği aklının ucundan geçmezdi. Şehirde para sorunsalını halletmesi gerekirdi. Her ne kadar hırsızlığının hele de büyülü bir hırsızlığın yakalanma riski çok yüksek olsa da aklına başka bir çare gelmişti. Gayet basit ve uzun süreli bir ilüzyon büyüsüyle  değersiz bir mücevheri değerli hale getirip kenar mahallede basit bir emanet eşya dükkanına satabilirdi. Bu fikrin şehre girmeden aklına gelmesi iyi olmuştu. Her ne kadar kafası eskisinden farklı çalışsa da döngü içerisinde geçen zaman ve anneliğin verdiği tecrübe sayesinde eskisine nazaran çok daha olgundu.

Obscuration şehrine girdiğinde şehrin kalabalığı benliğine fazla ve ağır baskı yapmıştı. Kalp ritimleri hızlanmıştı. İçerisini büyük bir korku kapladı. Bütün bu uğraşlarının boşa olacağı ihtimali kendisini fazlasıyla korkutmuyor değildi. Şehir içerisinde ilerlerken öncelikle karnını doyurmalı, ucuz bir otel bulmalıydı. Karnını basit bir sokak satıcısından aldığı basit bir hamur işiyle doyurduktan sonra yine bir sokak satıcısından çakma bir yüzük aldı. Ayrıca yolda bulduğu mücevher kataloğunu da çantasına attı. Son parasıyla otele yerleşir yerleşmez güzelce odasını kitledi ve bir duş aldı. Ertesi sabah kalkar kalkmaz yüzüğe katalogda gördüğü yüzüğe dönüştüren ilüzyon büyüsünü yaptı. O kadar evhamlıydı ki büyüsünü çok ince ve meşakatli bir şekilde yapmıştı.

Saatlerce yaptığı araştırma sonucu basit bir kenar mahallede bulduğu emanet dükkanına değerinin yarı fiyatına yüzüğü bozdurdu. Her ne kadar üzülmüş gibi de yapsa yüzüğü bozdurduğu için mutluydu. En azından onu  Obscuration şehrinden Vitaerum şehrine götürecek kadar yeterli parayı sağlayacaktı en nihayetinde. Obscuration şehrinden Vitaerum şehrine kimliğine tam anlamıyla güvenmediği için klasik ve daha ucuz olan tren yolculuğunu tercih etti. Avcıdan çaldığı kimliğe yaptığı ilüzyon büyüsünün etkisi geçmede Vitaerum şehrine varıp kendisine yeni bir kimlik çıkarması gerektiğini çok iyi biliyordu. Bu yüzden vakti dardı. Hemen tren biletini alıp üzerine birkaç ucuz kıyafet satın aldıktan sonra kazasız belasız sağ salim bir şekilde Vitaerum trenine bindi. Kafasında ise hala  bin türlü tilki dönüyordu.
SON

SnowFairy likes this post

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Vulneribustan Kaçış
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Kaçış
» Gizemli Kaçış
» Kabuslardan Kaçış
» Büyük Kaçış
» Gerçeklerden Kaçış

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Vulneribus Ormanı-
Buraya geçin: