|
|
| Gizemli Güzel | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
Colin Dread Sihirbaz
Mesaj Sayısı : 235 Kayıt tarihi : 23/02/13 Yaş : 33 Lakap : Fear
| Konu: Gizemli Güzel Cuma Nis. 19 2013, 12:36 | |
| Sonunda tüm o karışıklığı geride bıraktığına seviniyordu. En başta bir kız ile karşılaşarak kendini şanslı saymıştı. Kızların sayısı arttıkça, içinde bulunduğu durumdan hiç bir şikayeti olmamıştı. Ama birden ortaya çıkan küçük yaratıklar her şeyi mahvetmişti. Aslında sorun o gremlin denilen şirin sayılabilecek şeyler değildi. Yeteneği ile onlar, pelüş bir oyuncaktan farksızdı onun için. Sonraki gelenler ise büyük bir bela olduklarını avladıkları gremlinlerden gayet iyi göstermişlerdi. Tek besin maddeleri eğer o küçük yaratıklar olsa yine umursamayacağı bir konu olabilirdi. Ama onlar kızlara saldırmıştı. Her biri sihirbaz olan kızlar, sıradan kızların kaçmasını sağlayacak böyle bir durumda savaşmaya çalışıyorlardı. Tek yaptıkları ise kendilerini yormak olmuştu hepsi bu... Adının Anny olduğunu öğrendiği gizemli güzelin halini gördüğünde onu gözünün önünden ayırmaması gerektiğini anlamıştı. Kızları bir araya toplamaya çalışırken gremlinler yok olduğunda gözleri ilk karşılaştığı kızı arasa da sonradan bunu umursamadı. Gözlerini alamadığı gizemli güzel baygın bir şekilde kolları arasında dururken ona öncelik tanımıştı. Diğer iki kızla ormanın dışına çıktığında kızı revire götüreceğini söyleyerek onlardan ayrıldı. Kucağında baygın kızla revire ilerlerken bir gözü yolda diğer gözü ise gizemli güzelin üzerindeydi. Adını öğrenmiş olsa bile gizemli güzel demekten daha fazla hoşlandığı için böyle söylemeye devam edecekti. Akademiye girip, reviri bulduğunda kızı bulunan yataklardan birine usulca yatırdı. Saatine baktığında biraz geç olduğunu gördü. Yani aslında akademinin kapanması gereken bir saatte hala buradalardı. Etrafa iyice göz attıktan sonra hiç bir görevliyi bulamayınca revirin kapısını kapatıp içeriden kilitledi. Kızla ilgilenecek hiçbir doktor ya da hemşire olmadığına göre böyle güzel bir kızla doktorculuk oynayabilirdi.
Revirin içerisinde biraz dolandıktan sonra pamuk ve sargı bezi buldu. Hangisi daha çok işime yarar diye düşünürken bir parça pamuk ıslatıp kızın dudağının üzerinde ve burnunun etrafında olan kanı temizledikten sonra pamuğu çöpe attı. Kızın yanında bir süre oturup dinlendi. İtiraf etmek istemese de biraz yorgun düşmüştü. Şu an ise gücünü toplamak istiyordu, en azından bu kızla ilgilenmek için iyi olmalıydı. Elini kızın yanaklarında gezdirmeye başladı bir süre... Yumuşak teni hoşuna gitmişti, sonra parmakları dudaklarına dokundu. Eli kızın teninde gezerken çenesinden başlayarak aşağılara doğru kaydığında dolgun göğüsleri çekti dikkatini. Onlara dokunmak istemişti. Ama en son baygın bir kızı yeterince taciz ettiğinde başına gelenleri hatırladı. Kızın uyanması için bir şeyler yapması gerekiyordu. Sargı bezini biraz ıslatıp, kızın alnına ve yanaklarına sürmeye başladı. Bu soğuk su, kızı uyandırmak için bir yol olabilirdi. Bezle işi bittiğinde kızın üzerine eğilerek harika kokusunu içine çekip konuşmaya başladı.
“Uyan bakalım, gizemli güzel” | |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Gizemli Güzel Cuma Nis. 19 2013, 15:13 | |
| Bu kadar çok gücünü harcamak vücudunu yormuştu. Hatta burnundan kan akmıştı savaş sırasında. Eğer gücünü idareli ve iyi kullanmazsa olacakları önceden tahmin etmeliydi. Ama tam tersine tahmin edememiş ve vücudu da bunun cezasını fazlasıyla ödemişti. Ölümün kollarından ucuz kurtulmuştu. Gerçi bu yine de bayılmasına engel olamamıştı. Önce başı dönmeye başlamış ve ardından da yorgun bedeni yere yığılmıştı. Gözleri karardığında ise sonsuz bir karanlık önüne serilmişti. Nereye gideceğini ya da ne yapacağını bilmiyordu. Koşmaya başlamıştı; fakat hiçbir yere ulaşamıyordu bu karanlıkta. Bir süre sonra ne olduğunu anlayamadan kendini yerde yatıyor bulmuştu. Bir an sonra bir çukurun içinde. Islak toprağı teninde hissediyordu. Soğuk ve nemliydi. En nefret ettiği iki şey bir aradaydı. Ne olduğunu anlayamadan çukura toprak atılmaya başlanmıştı. Bu toprak daha soğuktu ve bir füze gibi bedenine isabet ediyordu. Onu canlı canlı gömmeye çalışan kişiyi çok merak ederek ona seslenmeye çalıştı; fakat üzerine atılan toprakları yuttuğundan dolayı konuşmakta oldukça zorlanıyordu. En sonunda yerden kalkmayı akıl ederek çukurun kenarlarına tutunmaya çalıştı. Atılan toprak bütün hareketlerini engellemeye çalışıyordu.
Bu sırada nasıl olduysa artık kendini çukurdan çıkmış ve aydınlık bir ortamda bulmuştu. Oda beyaz ve sade bir şekilde döşenmişti. Nerede olduğunu anlamaya çalışırken yüzünde hissettiği sıcak bir nefesin varlığını hissederek gözlerini aralamaya başlamıştı. Odadaki ışıktan dolayı gözleri kamaşmıştı ilk başta. Sonradan ise bir ses duymuştu. Hafifçe başını kaldırarak nerede olduğuna baktı. Yan yana dizili yatakları ve bir dolaptaki ilaç şişelerini gözleri zar zor seçebilmişti. Çünkü bulanık görüyordu etrafı. Başını tekrar yastığa koyarak gözlerini kapattı. Biraz kendine gelmeye çalışıyordu. Hala başı dönüyordu ve karnı da iyiden iyiye acıkmaya başlamıştı. Biraz iyi hissettiğinde gözlerini yavaşça açtı ve etrafı bu kez daha net görmeye başlamıştı. Yanındaki çocuğa dikkatli baktığında onun ormandaki çocuk olduğunu anlamıştı. Başka kimsecikler var mı diye baktığında hiç kimseyi görememişti. Sadece yanındaki çocuk vardı. Onun adını zihninde yoklamaya çalıştı. Bir süre sonra kim olduğu aklına geldiğinde ona teşekkür etmek istemişti.
“Beni buraya sen getirdin galiba. Bunun için çok teşekkür ederim. Bayılmış olmalıyım.. Çünkü hiçbir şey hatırlamıyorum. Acaba neler olduğunu bana anlatabilir misin?” |
| | | Colin Dread Sihirbaz
Mesaj Sayısı : 235 Kayıt tarihi : 23/02/13 Yaş : 33 Lakap : Fear
| Konu: Geri: Gizemli Güzel Cuma Nis. 19 2013, 18:08 | |
| Kızın kokusu aklını başından alırken bir an önce uyanmasını umut ediyordu. Eğer uyanmazsa baygın olmasını hiç bir şekilde umursamadan kıza sahip olabilirdi. Kıza dokunduğu için yumuşak teni hoşuna gitmişti. Özellikle dudakları, öpülesi görünmüştü gözüne. O dudakların tadına bakmak istiyordu bir anda önce. Kıza eğilerek onu uyandırma girişimine konuşarak devam etti. Sesi işe yarayabilirdi. Kız kıpırdanmaya başladığında doğrularak ona bakmaya başladı. Hareketlerinin sonucunda sonunda uyanmış olmasına sevinmişken kafasının içindeki sinsi düşünceler dolanmaya başlamıştı. Kızın sözlerinden sonra , gözlerine baktı. Baygın olduğu için son olanlardan haberi yoktu. Elbette tenine değen dokunuşlardan da... Kıza ilk önce ormanda olanları anlatmaya karar verdi. Teşekkür içinse aklında birden fazla seçenek vardı.
"Sen bayıldıktan sonra diğer kızlar ile birlikte ormandan çıktık. Sen kucağımda ve kötü göründüğün için seni revire getirdim. Ama etrafta kimseyi bulamadım, sanırım gitmişler..."
Son sözleri ile burada birilerinin olma ihtimalini yeniden gözden geçirmeye karar verdi. Gerçi artık varsa bile içeriden kilitli bir kapıyı açabileceklerini sanmıyordu. Yinede yapmak istediklerini yapabilmek adına kızla baş başa kalması şarttı. Beklemekten pek hoşlanan biri olmamıştı. Zaten kız uyanana kadar yeterince beklemişti. Kıza yavaşça sokulup nasıl tepki vereceğini umursamadan kızın yanağına dokundu bir süre.
"Bana teşekkür etmende sana yardımcı olabilirim".
Elleri kızın saçlarına gittikten sonra onu kendine çekerek dudaklarını öpmeye başladı.
| |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Gizemli Güzel Ptsi Nis. 22 2013, 23:33 | |
| Sorusunun cevabını merakla bekliyordu. Zira en son hatırladığı şey ormanda karşılaştıkları yaratıklardan kaçmaya çalışmalarıydı. Onlara yeterince zarar vermeye çalışmıştı; fakat maalesef burnu kanamıştı. Ve sonunda da bayılmasıyla sonuçlanmıştı her şey. Uyandığında ise kendini hiç bilmediği bir yerde bulmuştu. Yanındaysa ormanda üstünkörü tanıştığı Colin denen çocuk. Son birkaç saat içinde neler yaşandığını merak ediyordu? Buraya nasıl gelmişti? Ormandaki diğer kızlara ne olmuştu? Güvende miydiler? Normalde Annabel’in bunu önemsememesi gerekirdi; fakat içinden bir ses önemsemesi gerektiğini söylüyordu habire. Belki de artık insanlarla iletişime geçmenin, onlarla arkadaş olmanın vakti gelmişti. Hissettiği endişe bunun bir göstergesiydi. Şimdiye kadar hep yalnız kalmıştı. Peki bunun ona ne faydası olmuştu? Hiçbir faydası yoktu. Sadece kalbinde büyük bir boşluk bırakmıştı. Ailesi yoktu, arkadaşları yoktu. Bu hayatı sadece sırf eğlence için mi yaşamaya gelmişti? Bunların hepsinin artık sonlanması gerekmez miydi? Hepsine şimdi bir son vermeli ve yalnızlıktan kurtulmalıydı. Buna da Colin ile başlayabilirdi belki. Gerçi yine de onun tadına bakmak da istemiyor değildi. Oldukça yakışıklıydı ve fiziği de yerindeydi. Yani kısacası Annabel’in iştahını kabartıyordu. Onu sahiplenmek bir anda onu ele geçiren tek düşünce olmuştu. Bu düşüncesine zoraki de olsa ara vererek neler olduğunu sormak istemişti. Aldığı cevap karşısında biraz rahatlayarak Colin’e teşekkür etti.
Konuşmasından sonra Colin, tek elini Annabel’in yanağına dokunduğunda Annabel’in içindeki açlık her geçen saniye daha da artıyordu. Kendine hakim olmasa Colin’i öpebilirdi her an; ama bunun yanlış anlaşılacağından da korkuyordu. Fakat Colin’in sözlerinden sonra onu öpmesiyle bu endişesi de ortadan kalkmış oldu. Önce istekli biri görünmemek konusunda tereddütte kalmıştı; fakat daha fazla dayanamayarak Annabel de bu öpücüğe karşılık vermeye başlamıştı. Bir eliyle Colin’in yanağını okşarken diğer elini de saçlarında gezdiriyordu. Aralarındaki tutku o kadar fazlaydı ki neredeyse kendinden geçip tekrar yatağa düşebilirdi. Ama buna izin vermeyerek dudaklarını Colin’in dudaklarından uzaklaştırmıştı. Aralarında çok az bir mesafe bırakarak: “Teşekkür etme yöntemine bayıldım. Ama bu kadar hızlı davranacağını tahmin etmezdim.” diyerek sinsice gülümsedi ve Colin’in dudaklarına yeniden kapandı. Bir süre daha öptükten sonra öpüşmelerine ara verdi ve Colin’in gömleğinin düğmelerini Colin’i deli etmek istercesine yavaş yavaş açtı. Hepsini açtığı zaman onu öpmeye devam etti. Tek eliyle Colin’in yanağından göğsüne ve oradan da erkekliğine hafif bir keşfe çıkmıştı. Erkekliğini okşarken Colin’in zevkten dört köşe olacağını biliyordu. Onu çıldırtırcasına yavaş yavaş okşuyordu erkekliğini. |
| | | Colin Dread Sihirbaz
Mesaj Sayısı : 235 Kayıt tarihi : 23/02/13 Yaş : 33 Lakap : Fear
| Konu: Geri: Gizemli Güzel Salı Nis. 23 2013, 19:08 | |
| Kıza gerekli açıklamayı yaptıktan sonra artık dayanamayacağının farkındaydı. Bugün karışık bir çok şey olmuştu ve onun rahatlamaya ihtiyacı vardı. Kıza bakarken bir an olsun karşı koyabilecek olma ihtimalini düşünmüyordu. Belki de öz güvenine çok fazla güveniyordu. Sonuç ne olursa olsun, kızın tadına bakmadan bu odadan çıkmayacağı bir gerçekti. Ona anlamsız gelen bir dizi konuşma sonrası kızın teşekkür etmesi yüzünde sinsi bir gülümsemeye neden oldu. Kızın yanağında gezen elleri yavaşça saçlarına kayarken o an ne düşünüyorsa onu dile getirdi. Çok geçmeden kızın başını kavrayıp dudaklarını ele geçirmişti. Kızı öpmeye başladığında, onun karşılık vermemesini fark etmişti. Ama henüz onu itmeye çalışmadığı için bunu görmezden gelerek kızı öpmeyi sürdürdü. Bir süre sonra, tatlı dudaklara sahip gizemli güzelde onu öpmeye başladı. Karşılık alması ile birlikte hareketlerini daha da rahat bir şekilde ifade ederek kızı tutkuyla öpmeye başladı. Dili yavaşça kızın ağzını keşfe çıkarken elleri saçlarında dolaşmayı bırakıp aşağılara doğru hareket etmeye başladığında kızın uzaklaşması ile soluklanmak için geriye çekildi. Kızın sözleri yüzündeki ukala ifadeyi daha da büyütürken konuşmaya başladı.
"Hızlı olmak her zaman iyidir. Ayrıca teşekkür etme yöntemime bayıldıysan birazdan olacakları daha çok seveceğine emimin."
Kız onu tekrar öpmeye başladığında aralarındaki tutku katlanarak artmaya başladı. Kızın korkusuz hareketleri yüzünden bir süre kontrolü kızın ellerine bıraktı. Ona dokunmasına onu çıldırtmasına izin veriyordu. Ama kızın bilmediği şey bu iki kişilik bir oyundu ve sıra ona geldiğinde Colin, gizemli güzeli nasıl çıldırtacağını çok iyi biliyordu. Erkekliğinde hissettiği dokunuşla inledikten sonra kızın elini tutup onu yatağa iterek altına aldı. Dudakları, kızın dudaklarından hafifçe boynuna kayarken elleri elbise askılarını aşağı indirmeye başladı. Açıkta kalan göğüslerinden birini okşarken diğer eli elbisenin eteğini yukarı kaldırıp kalçalarını okşuyordu. Öpücükleri göğüslerine doğru inerken bir tanesini ağzına alıp oynayama başladı. Eli ise göğsünü bırakıp kızın kadınlığını okşamaya başladı. Onu çıldırtığını biliyordu. Altında kıvranan bu güzele daha fazla işkence etmek isterdi ama daha fazla dayanamayacağı için pantolonundan kurtulup kızın içine yerleşti. Hareketleri oldukça hızlı ve sertti. Her bir itişte kendini daha da kaybediyordu. Sonunda o an geldiğinde son bir itişle kendini serbest bıraktı. Nefes nefese bir halde kızın üzerinden kalkıp kendini yana attı. Nefesini düzene sokmaya çalışırken tavana bakıyordu.
| |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Gizemli Güzel Cuma Nis. 26 2013, 14:49 | |
| En son ne zaman biriyle birlikte olduğunu anımsamıyordu. Daha doğrusu bir sihirbazla birlikte olduğunu. Colin’in sihirbaz oluşunu ormanda bir ağacın arkasına saklandıklarında gözlerinin karanlık bakmasından anlamıştı. Ve o karanlık gözleri gördükten sonra ilk defa gördüğü büyü yaratıklar çıkmıştı ortaya. İşte o an bu sihirbaza sahip olma isteği duymuştu. Hem de fazlasıyla. Colin’in de o an Annabel’i isteyip istemediği belirsizdi; fakat o anın bir önemi yoktu Annabel için. Şidiye odaklanmalıydı. Colin ve Annabel birbirlerine sahip olmak için adeta yarışıyorlardı. Önce Annabel hafif dokunuşlarla Colin’i çıldırtmıştı.Bu çıldırtma yanağından göğsüne, oradan da erkekliğine kadar inmişti. Annabel görevini yerine getirmişti. Sıra şimdi Colin’deydi. Colin, Annabel’in elini kavrayarak onu yatağa yatırmıştı ve üstüne çıkmıştı. Annabel sırada neer olacağını merak ederken Colin’in öpücükleriyle bu merakı son bulmuştu. Öpücükler boynuna kayarken hafiften inlemeye başlamıştı. Siyah elbisesinin omuz askıları Colin tarafında indirilmişti ve göğüsleri açıkta kalmıştı. İlk birlikteliğini yalayan biri belki bundan utanabilirdi; ama o Annabel’di. O, birçok birliktelik yaşamıştı. Bazılarında mutlu, bazılarında mutsuz. Ama asla bir ilişkiye başlamamıştı. İlişkiler ona çok yabancı geliyordu. Hatta çok da sıkıcı. Annabel birine bağlı kalmaktan nefret ederdi. Özgürlüğüne düşkün biriydi şimdiye kadar ve bundan sonra da böyle devam etmesini umuyordu.
Bir göğsü sıkılırken diğer bir yandan da kalçası okşanıyordu. Colin, Annabel’e hiçbir iş bırakmıyordu. Bütün işi kendisi devralmıştı resmen. Annabel buna sevinmişti. Çoğu birlikteliklerinde kontrol hep kendinde olurdu. Colin ile olan birlikteliğinde ise Colin kontrolü ele almıştı. Okşanma göğsünden kadınlığına indiğinde inlemeleri yavaş yavaş artıyordu. Coli’in okşamaları Annabel’i delirtiyordu. Artık Colin’in içine yerleşmesini istiyordu ve istediği de en sonunda olmuştu. İnlemeleri daha da artıp son raddeye gelmişti. Hazzı da öyleydi. Hele de Colin’in sert iniş çıkışları onu tamamen kendinden geçiriyordu. Doruk noktasına ulaştıkça dudaklarından tiz bir çığlık dökülmüşt; ama bunu umursamadı. Tırnaklarını yastığına geçirmişti. Colin’e de geçirebilirdi belki; ama onun mükemmel vücuduna zarar gelsin istemiyordu. Son bir inleyişle Colin içinden çıktığında Annabel de hem zevkten dört köşe olmuştu hem de nefesi düzensiz ve sık sıktı. Colin’in yanına yatmasıyla o da nefesinin düzenli bir hale gelmesini bekledi bir süre. Sonra ise Colin’e dönerek onu baştan aşağı süzdü.
“Uzun zamandır böyle bir zevki tatmamıştım. Bunun için teşekkür ederim. Yeri gelmişken sen nasıl bir insansın? İyi mi kötü mü?” |
| | | Colin Dread Sihirbaz
Mesaj Sayısı : 235 Kayıt tarihi : 23/02/13 Yaş : 33 Lakap : Fear
| Konu: Geri: Gizemli Güzel C.tesi Nis. 27 2013, 00:55 | |
| Kızın teslimiyeti onu oldukça memnun etmişti ve tabi aynı anda gösterdiği cesaret. Daha tanışalı bir gün bile olmadan onun öpücüğüne karşılık vermişti. Gerçi o daha önceki birlikteliklerinden buna alışıktı. Yinede bir sihirbaz olarak daha farklı davranacağını düşünmüştü. Ama farklı bir şey olmamıştı, gerçi bu hiç şaşırmadığı anlamına gelmiyordu. Kız, dokunuşları ile adeta onu büyülemişti. Bu büyülenme dudaklarından bir iniltinin firar etmesini sağlarken kontrolü hızlı bir şekilde ele geçirdi. Kızı önce ellerinin arasında kıvrandırmış sonrasında ise ona sahip olmuştu. Aldığı zevk ise harikaydı. Kızın inlemeleri ile kendini daha da çok kaybetmişti, geçen her bir dakika da. Sonrasında o mükemmel an geldiğinde tüm bedeni gevşemişti. yorgun bedenini kızın üzerinden alıp yatağın yanına uzandığında tavana bakmaya başladı. Arada sırada göz ucuyla yanında duran gizemli güzelin çıplak bedenine bakıyordu. Kız nefes nefeseydi ve bu hali ile kesinlikle baştan çıkarıcıydı. Kızı bu hale kendinin getirdiğini bilmek suratında ukala bir sırıtışa neden olurken kızın sözleri ile ona bakmaya başladı. Her bir kelime yüzündeki gülümsemeyi arttırırken konuşmaya başladı.
"İnan bana, bende yeterince zevk aldım güzelim ki genelde beni tatmin eden kız pek yoktur. Bende sana teşekkür etmeliyim"
Yorgun bedenini yataktan kaldırıp etrafa attığı kıyafetlerini toparlayıp giyinmeye başladı. Bu akademide daha fazla kalmak istemiyordu. Kıza tekrar baktığında onun son sorusuna cevap vermediğini hatırladı. Pantolonunu giyip gömleğini üstüne geçirdikten sonra kızın yanına oturdu. Eli, kızın yanağında dolaşırken saçlarına doğru kaldığında onu yeniden kendine çekip dudaklarını öpmeye başladı. Büyük ihtimalle bu gizemli güzelin tadına son kez bakışıydı. Öpücüğü bitirdiğinde gözlerini içine baktı.
"Benim iyi ya da kötü olmam karşımdaki kişiye göre değişir güzelim. Ama şu an iyi olduğumu söyleyebilirim, kendine iyi bak"
Son sözlerini ardından kilitli kapıyı açarak revirden çıktı.
| |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Gizemli Güzel Çarş. Mayıs 01 2013, 18:16 | |
| Her zamanki birlikteliklerinden birini yaşamıştı. Colin ile geçirdiği dakikalar onu mutlu etmişti. Bir sihirbazla uzun zamandır birlikte olmamıştı; fakat onların da diğerlerinden farklı olmadığını hatırlamıştı. Yine de farklı bir birliktelik olduğu aşikardı. Bir kere Colin birlikte olduğu çoğu erkekten daha yakışıklıydı. Ayrıca sert itişlerle Annabel’i soluksuz bırakmıştı. Annabel’in nefesini düzene sokması biraz zaman almıştı. Colin’in yanında yatıyor oluşuyla ona dönüp süzmüştü bedenini. Aslında ona kalsa Colin ile yeniden birlikte olabilirdi şu an. Açıkçası şansını da fazla zorlamak istemiyordu. Belki başka bir zamana yeniden küçük bir kaçamak yaşayabilirlerdi. Tabi Colin’in sevgilisi yoksa. Gerçi olsa böyle bir şeyi yapar mıydı? Merak ediyordu. Dışardan bakılınca hiç de sadık bir sevgiliye benzemiyordu gerçi. Ama önyargılı olmak Annabel’in başına çok fazla dert açmıştı. Bu yüzden kesin konuşmak ya da düşünmek istemiyordu. Colin konuşmasından sonra ayağa kalktığında Annabel de uzandığı yatakta oturma pozisyonuna gelmişti.
Çıplak vücudunu kapatmak için bulduğu çarşaflardan birini aldı ve üstünü örttü. Colin’in kıyafetlerini aramasını izliyordu ve üzerini giyinmesini. Bu sırada da yüzünde çapkın bir sırıtış vardı. Onun bedeni kesinlikle mükemmeldi. Acaba Colin de Annabel için böyle düşünüyor muydu? Bu düşüncesinden hemen sıyrılarak Colin’e odaklanmıştı yine. Colin onun yanına oturmuştu ve bütün bedeni Colin’e çekilmişken gözlerindeki pırıltı görülmeye değerdi. Dudakları birleştiğinde Annabel de Colin’in son br kez olsun tutkulu öpmüştü. Dudaları ayrılıp da Colin yanından kalkıp kapıya yöneldiğinde hafiften bir hüzün dalgası içini sarmıştı. Bu savaşçıyla yeniden birlikte olacaklar mıydı? Büyük ihtimalle imkansızdı bu; fakat umurunda değildi. Bir kez de olsa Colin’in tadına bakmıştı. Bundan sonraysa başka bir beden arayışına girecekti. Bütün bedeni hala yorgundu ve açtı. Okuldan ayrıldığında ilk iş bir cafeye gidip yemek yiyecek olmasıydı.
“Sen de kendine iyi bak Colin.”
Colin’in revirden çıkmasıyla o da kıyafetlerini hızlıca giydi ve okuldan çıktı. |
| | | | Gizemli Güzel | |
|
Similar topics | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |
|