| Pişmanlığın Sonu | |
|
|
Yazar | Mesaj |
---|
Tegan O'connor Ateş Perisi
Mesaj Sayısı : 157 Kayıt tarihi : 27/10/12 Yaş : 34 Lakap : Ukala
| Konu: Pişmanlığın Sonu Salı Ocak 14 2014, 19:39 | |
| Günü her zamanki planı dahilinde gerçekleşiyordu. Fia ile yapması gereken bir antrenmanı vardı ve buna erken saatler de başlamışlardı. Sıkıcı hayatında Fia ile geçirdiği vaktin onun için büyük bir önemi vardı, onu oyalıyordu. Daha önce görmezden geldiği bir şey daha vardı, ondan etkileniyordu. Zaten etkileniyor olması ve onun istediğine karşı koyamaması yüzünden gerçek düşmanlarla yani köle peri avlamaya gitmişlerdi. Periler ile olan savaş kısmen de olsa onun kontrolündeydi. Peri kızı Jared ve kendisine inat gün geçtikçe daha çok gelişiyordu. Periler bir bir yok olurken can çekişen bir perinin en son yaptığı büyüden Fia'ı kurtarmak için tak yaptı. Saniyeler içinde peri kızının bedeni toprak zemine çarparken oda Fia'nın üzerindeydi. Öncelikle olarak iyi olup olmadığı sormuştu. İyi olması bir yana sevdiği erkeğe sadık bir sevgili gibi üzerinden kalkmasını rica etmişti. O an onu dinlemeliydi, bunu biliyordu. Ama o kısacık konuşma esnasında ciğerlerini dolduran o tatlı koku adeta beynini uyuşturmuştu. Fia onun kalkmasını beklerken o peri kızının dudaklarını öpmüştü. Kızın tadı başını döndürürken karşılık bulmasa bile onu öpmeyi sürdürdü. Kısa süre sonra içindeki tutkuya kendini vererek kızın alt dudağını emmeye başladı. Fia çırpınıyor kurtulmaya çalışıyordu, ama bunu başaramıyordu. Oldukça gelişmiş olsa da on karşı pek şansı, yoktu. Alt dudağını sömürdük den sonra dudakları yavaşça boynuna kaydı. Bir eli ile kızı zapt ederken diğer eli harika görünen enfes vücudu keşfetmeye çıktı. Eline tam olarak sığan dolgun göğsünü bir süre okşadı. Eli yavaşça aşağı hareket ederken Fia'nın hafif iniltisini duyduğunda dudakları yeniden dudaklarına ilerledi. Bu öpüşmeye başladıklarında peri kızı da ona ayak uydurmuştu. Bunun rahatlığı ile onu gevşek tutarken bir süre sonra iki eline bedeninde gezmeye başladı. Ama birden dudaklarına geçiren dişlerle alev alev yanan tutkusu bir anda söndü. Hızla kızın üzerinden kalktığında Fia' baktı. Peri kızının dudakları öpülmek şişmişti ve biraz da kan kaplıydı. O kanın kendisine ait olduğuna emindi çünkü Fia onu oldukça sert ısırmıştı. Bunu iyi ki de yapmıştı. Yoksa hiç düşünmeden ona sahip olacaktı. Bu hayatta değer verdiği tek dostunun sevgilisine... Kendisi nasıl affettireceğini ise bilmiyordu. Fia'dan özür dilerken pişmanlığı yüzünden okunuyor olsa da bu yeterli değildi. Kızın güvenli bir şekilde ormandan çıkmasını sağladığında yanından hızla ayrıldı. Şu an ölmek istiyordu...
Nereye gittiğini bile bilmeden kendini bir barın ışıkları altında buldu. Belki ölene dek kendini içkiye vermek içindeki pişmanlığı biraz olsun yok ederdi. Lanet olun yaptığı aptallığın ötesindeydi. Barmene yaklaştığında taburelerden birine oturdu ve söylediği en sert içkiyi yudumlamaya başladı. -Gelecek var- | |
|
| |
Anya Showalter Su Perisi
Mesaj Sayısı : 109 Kayıt tarihi : 06/10/13
| Konu: Geri: Pişmanlığın Sonu Salı Ocak 14 2014, 21:19 | |
| Son çıktığı görevden oldukça yorgun bir şekilde döndüğünden kendini eve gelir gelmez duş bile almadan üzerindeki kanlı kıyafetlerden kurtulup üstünü giymeye bile üşenerek çıplak bir şekilde yatağa atıp kısa sürede uyumuştu. Periler baş edebileceğinden fazla olunca savaş olması gerekenden daha da uzadığı için fazlasıyla efor harcamıştı fakat akşam uyandığında oldukça enerjikti. Bedeni birkaç saatte kendini dinlendirmeyi başarmıştı. Gülümseyerek kırmızı ipek çarşaflarına sarılıp biraz tembellik yaptı. Çıplak tenine değen kumaşın soğukluğu ürperttiğinde etraftaki sessizlikten rahatsız olarak yataktan kalktı. Yalnızlıktan pek hoşlanmasa da bunu kendi seçtiğinden şikayetçi değildi. Kimseye bağlı kalmak, aşık olmak, sevmek istemiyordu. Sırf bu yüzden birine karşı bir şeyler hissetmeye başladığı an çekip gidiyordu. Bu onun az önce saydığı o şeylerden birine düşmek gibi bir hata yapmamak adına aldığı ufak önlemlerden sadece biriydi. İç çekti ve kendini düşüncelerinden arındırıp müziği son ses açarak banyoya girdi. Duştan çıktıktan sonra ise straplez kesim,vücudunun tüm hatlarını ortaya serecek kadar dar ve mini kan kırmızı bir elbise giyip saçlarıyla bir süre oynadıktan sonra soluğu barda aldı.
İçeri girip etrafa göz gezdirdikten sonra dans edip eğlenmek , birileriyle takılmak kısmını sonraya bırakıp bara yöneldi. Susamıştı ve bir içkiye ihtiyacı vardı. Barmenden bir içki isterken yanındaki taburede oturan adamın siparişini duydu. Gözlerini ona dikip bir süre inceledi. Oldukça yakışıklıydı ve fazlasıyla dertli görünüyordu. Önüne içkisi geldiğinde kendi gecesine devam etme kararı verse de dayanamayıp ''Fazla sert bir başlangıç... ve oldukça kötü görünüyorsun. Karışmak bana düşmez tabi ama her ne yaptıysan ya da olduysa dünyanın sonu gelmedi sonuçta kendine bu kadar yüklenme''diyip içkisini bir dikişle bitirip kendi önüne döndü ve yenisini söyledi.
O esnada aurası karanlık olan fazlasıyla peri hissetti. Derin bir nefes alıp gözlerini devirdi ve içinden gelenlerin kendisiyle bir alakası olmamasını diledi. Bu akşam sorunsuz bir gece istiyordu ama bunun olmayacağını sertçe kolundan tutulup çekildiğinde anlamıştı. Gözleri kendisini tutan köle periyle kesiştiğinde iç çekti işte yine başlıyordu. | |
|
| |
Tegan O'connor Ateş Perisi
Mesaj Sayısı : 157 Kayıt tarihi : 27/10/12 Yaş : 34 Lakap : Ukala
| Konu: Geri: Pişmanlığın Sonu Çarş. Ocak 15 2014, 21:47 | |
| Pişmanlık tüm hücrelerine nüfuz etmişti. Yaptığı hareketin doğru olan hiç bir yanı yoktu. Hayattaki tek dostu, dünyada değer verdiği tek kadını ona emanet etmişti. Peki o ne yapmıştı? Onu peri avına götürmesi affedilebilirdi. Sonuçta onu orada koruyabilecek yetenekteydi. Altına alıp onu öpmesinin, vücudunun tadını çıkarmasının ise affedilecek hiç bir yanı yoktu. En kötüsü de şu an kendini ne kadar kötü hissederse hissetsin kızın tadını kesinlikle beğenmişti. Ellerinin arasındaki yumuşak teni, dolgun göğüsleri harika tadı Fia kesinlikle mükemmeldi. Bir yandan Jared'ın ne kadar şanslı odluğunu düşünürken, onun başkasına ait olduğunu bilirken nasıl olur da onu arzuluyordu? Kendinden nefret ediyordu. Aslında nefreti bir yana içinde garip bir istekte oluşmuştu. Evet arzusu şu an son öptüğü kişiye odaklıydı, Fia'ya. Ama bunun yanında hayatında bir peri kızı daha doğrusu sadece tek bir kıza ihtiyaç duyuyordu. Yine de şanslı olmadığına göre böyle bir şeyin mümkün olacağını hiç düşünmüyordu. Şimdiye dek hayatında ne mükemmel gitmişti ki... Ne bir sihirbazı ne de ait olduğu bir yer vardı. Tarafını bile dostunun görüşü ile belirlemişti. Düşündüğünde bile kendini ait hissetmediği bir taraftaydı. Gerçi ufak kaçamaklar yaptığı da oluyordu. Para istediğinde görevin ne olduğuna pekte dikkat etmiyordu. Görevinin sonucunda arkada iz bırakmadığın içinde gelecekte karşısına hesap soracak biri de çıkmıyordu.
Düşünceler biraz olsun beynini meşgul ederken pişmanlığı biraz olsa da azalmıştı ama yine de yüz ifadesinde hiç bir değişiklik yoktu. Sert içkisini bir dikişte bitirdiğinde içkinin boğazını yaktığını hissetti. Acı güzeldi, hak ettiğinin yanında az olsa da... Yanındaki kızın konuşması ile başını ona çevirdi. Sözleri onun için anlamsızdı, zaten cümlesinde hiçbir soru cümlesi olmadığı için cevap verme gereği bile duymadan aynı içkiden yeniden sipariş etti. Aniden hissettiği çok fazla peri ile istemsizce de olsa da etrafa göz gezdirdi. Yanındaki peri kızına yaklaşan perinin arkasındaki kişiyi gördüğünde dişlerini sıktı. Çoğu zaman arkasında iz bırakmıyor olsa da bu düşmanlarının olmadığı anlamına gelmiyordu. Sırf o pisliğe göz dağı vermek adına peri kızının kolunu tutan perinin boğazını kavradı. Onu sertçe yere ittiğinde akıllanması gereken perinin savaş pozisyonu aldığını gördüğünde yüzünde şeytani bir gülümseme oluştu. İçki bir şeyleri kısa sürede unutturabilirdi ama bu kavga kesinlikle daha çok ihtiyaç duyduğu şeydi. Peri kızına biraz yaklaştı.
"Onlarla ne derdin var bilmiyorum ama uğraşmak istemezsen bu perilerle ben ilgilenebilirim gerçi tersini söylesen de bu perilerin canını okumaya niyetliyim..."
Kızın cevabının ne olacağını düşünmeden perilere doğru harekete geçti.
| |
|
| |
Anya Showalter Su Perisi
Mesaj Sayısı : 109 Kayıt tarihi : 06/10/13
| Konu: Geri: Pişmanlığın Sonu Perş. Ocak 16 2014, 18:59 | |
| Bazen merak ediyordu acaba eski ortağı ile aralarında yeşermeye başlayan duyguların filizlenmesine izin verseydi nasıl olurdu diye sonra kendine yaşadıklarını hatırlatıyordu. Duyguların insanların hayatını nasılda alt üst ettiğini... Ardından merakı geldiği hızla gidiyor hayatına kaldığı yerden aklında binbir düşünceylede olsa devam ediyordu. İçkisi önüne geldiğinde kendine gelerek etrafa bakındı. Yanındaki adamın aurası dikkatini çektiği için bir süre onu incelemişti. Yakışıklı,karizmatik, aurası tehlike saçan ve geceye sert başladığını düşünürsek büyük problemleri olan biriydi. Kimsenin hayatına karışmak gibi bir derdi olmamasına rağmen kendini tutamayıp birkaç söz söyledikten sonra önüne dönüp içkisiyle ilgilendi. Peri cevap vermemişti zaten vermesini de beklemiyordu. Bu gece amacı dert dinlemek değil eğlenmekti. Hiç tanımadığı birinin sorunlarıyla ilgilenmekse muhtemelen en son yapacağı şeydi. Geçirmeyi planladığı gece ise ne yazıkki hissettiği peri auralarıyla birlikte kolundan tutulup çekilmesiyle başlamadan bitmişti. Sinirle kaşlarını çatarak ''Çek ellerini üzerimden yoksa...''diye konuşmaya başlamışken onu tutan perinin lafa atlayıp 'Yoksa ne olur güzelim beni o enfes dudaklarınla öperek mi cezalandırırsın?' diye sözünü kesip dünyanın en büyük sazanı ödülüne adaylığını koyması daha da öfkelendirdi.
Anya'nın yaptığı büyüyle bıçaklarından biri elinde belirdi. Perinin boğazını keseceği esnada az önce kendisiyle konuşma zahmetine girmeyen perinin olaya dahil olmuştu. Dişlerini sinirle sıkıp ona baktı ve ''Yardımına ihtiyacım yok'' dedi. Duyduklarıyla alayla gülümseyerek ''Şaka mı yapıyorsun? Peşimdeki perileri öldürme zevkinden mahrum kalmak gibi bir niyetim yok.'' diyerek onu tutan perinin boğazını kesti. Ortalığın bir anda karıştığını gören insanların çığlıkları müziğin sesini bastırmıştı. Kavga sonlandığında eğlence mekanının savaş alanından bir farkı kalmamıştı. Etrafta bol bol kan ve ölü peri vardı ama siniri henüz geçmemişti. Kıyafetinin artık pek bir yerini örtmemesini ya da omuzundaki yarayı umursamadan karışmamasını vurguladığı halde olaya dahil olan perinin yakasından tutarak ''Derdin ne senin? Neden istemediğimi açıkça belli etmeme rağmen işime burnunu soktun?'' diye sordu. | |
|
| |
Tegan O'connor Ateş Perisi
Mesaj Sayısı : 157 Kayıt tarihi : 27/10/12 Yaş : 34 Lakap : Ukala
| Konu: Geri: Pişmanlığın Sonu Paz Ocak 26 2014, 19:26 | |
| Burnunda hala enfes perinin kokusu vardı. Fia... Pişmanlığı bir yana onun tadını ve kokusunu bir an önce unutmak zorundaydı. Çünkü kendini iyi tanıyordu. Peri kızının sahibi dostu bile olsa eğer yeniden öyle bir durumda kalırlarsa bu kez sonunun daha vahim olacağı kesindi. Tutkusuna yenik düşmüşken Fia'nın kendini kurtarması için bir an yaratmıştı ama bir sonraki seferde Fia kesinlikle ucuz kurtulamazdı. Hay lanet... Hala onu düşünüyordu. Elindeki içkiyi sinirle yudumlarken yanına gelen peri kızının laflarını bir kenara attı, bir kaç saniye sonrasında ise ortamdaki periler asıl ihtiyacı olan şeyi ona vermek için hazırdı. Peri kızına söylediği cümleden sonra harekete geçti. Kıza sözlerine her hangi bir cevap verme şansı tanımamıştı. Yine de bir kaç kelimeyi duyduğunda ise kararını çoktan vermişken harekete geçti. Giriştiği kapışma zihnini tamamen boşaltırken pişmanlık ve en önemlisi Fia şimdilik düşünceleri arasında değildi. Şu an tek düşünebildiği ellerinde can verecek sıradaki perinin kim olacağıydı. Perilerle hiç olmadığı kadar vahşice ilgilenirken bir sonraki hedefini alan peri kızına baktıktan sonra diğer periyi eline geçirdi. İlgilendiği perilerin acı dolu çığlıkları ortamdaki diğer kişileri uzaklaştırırken saniyeler sonra üstü başı kan içinde son kurbanının başındaydı. Fazla yara almamıştı, sadece bir kaç çizik... Periler ise işler acısı bir haldeydi. Bazılarını öldürmek için kollarını ve bacaklarını gövdelerinden ayırmıştı. Ayağa kalktıktan sonra kollarını iki yana açıp bedenini gevşetti. Ortamda sadece o ve peri kızı vardı. Tabi hala nefes alabilen kişilerden bahsedildiğinde...
Gözleri peri kızı ile kesiştiğinde kız yakasına yapıştı. O an kahkaha atmamak için kendini tuttu. Kızın derdi neydi? Etrafında ondan arta kalan ceset parçaları varken ona kafa mı tutmaya çalışıyordu? Hadi tuttu, diyelim ortada ne gibi bir neden vardı? Periler ona saldırmış o da olaya dahil olmak istemişti. Kızın cümlesinden sonra yakasını tutan eli bileklerinden kavrayarak kendinden uzaklaştırdı. Ardından bileğini burkarak arkasını döndürüp, boşta kalan eli ile belini sararak onu kendine bastırdı.
"Beni dinle güzelim... Normalde işlere burnumu sokan bir tip değilim... Ger gör ki bugün ise tersini istedim, hem sana yardım istiyorsun da demedim... Cevabın ne olursa olsun dahil olacağımı söylemiştim..."
Erkekliği kızın kalçalarına değerken Fia'dan arta kalan tutkusu iş başındaydı, dahası kızın kıyafetleri de üstünü örtmekten çok sergilemekle meşguldü. Yine de o an için hiç bir şey yapmadan bu ukalanın cevap vermesini bekledi.
| |
|
| |
Anya Showalter Su Perisi
Mesaj Sayısı : 109 Kayıt tarihi : 06/10/13
| Konu: Geri: Pişmanlığın Sonu Paz Ocak 26 2014, 22:01 | |
| Peşindeki perilerden artık bıkmıştı. Her seferinde en umulmadık zamanda ortaya çıkıp gününü berbat ediyorlardı. Baştan onlarla uğraşmak eğlenceli olsa da artık can sıkıcı olmaya başlamıştı. Bu işin arkasındaki kişi her kimse bulup işkence ede ede öldürmek istiyordu çünkü bu lanet herif zaten olmayan güvenini daha çok yok etmişti. Birilerine inanmayı reddeden kişiliği daha da şüpheci olmuş her iyiliğin ya da gereksiz yardımların, art niyetsiz sadece onu yatağa atmak için olan yaklaşımların bile altında bir şey aramaya başlamıştı. Ya sadece seni tuzağa çekiyorsa düşüncesi sık sık onu rahatsız ediyordu. Hala güvenebildiği birkaç kişinin olması onu yatıştırmaya yetmiyordu. Dinmeyen öfkesiyle perinin işe karışmasındaki nedeni sorduğunda perinin anya’nın bileklerini itmesine tepki vermedi. Onla bir savaşa girmeyi düşünmüyordu şimdilik tek istediği cevaplardı. Peri ani bir hareketle bileğini burkup bedenini bedenine hapsedene kadarda bu düşüncesine uygun hareket etmişti. Kalçaları perinin erkekliğine değerken canının acısıyla inledi. Çocuğun sözlerinde sinir edici bir şey yoktu ama tutuşunda vardı. Öfkeyle dişlerini sıkarak ''Ah demek bir anda canın kavgaya karışmak istedi öylemi? Tabi bu oldukça normal bişi… Söylesene sana neden inanıyım? '' diye sordu.
Onun elinden kurtulmak için birkaç kez çırpındı. Bu amacına ulaşmaktan çok kalçalarının adamın erkekliğine sürtmesine neden olduğu için durmuştu. Ses tonuna duygu yansıtmamaya özen göstererek ''Belki onlardan birisin ve bu sadece birkaç saniyeliğine gardımı indirmem için bir oyun… Durum bu değilse bile onları tanıdığın kesin. Belki patronlarının kim olduğunu da biliyorsundur? Eğer öyleyse bir iyilik yap ve bana adını söyle. Ama her şeyden önce bırak beni. '' dedi. Peri onu bırakmak için hiçbir şey yapmadığında daha fazla dayanamayarak harekete geçti.
Onun elinden kurtulup periyi sertçe iterek duvara yapıştırdı. Sinirle yeniden yakasına yapıştığında gözleri öfkeden o kadar kararmıştı ki ne bedenini onun bedenine bastırdığının nede ikisinden biri kafasını biraz öne eğse dudaklarının birleşeceği kadar yüzlerinin birbirine yaklaştığının farkında olmayarak ''Bir şeyi ikinci kez söylemekten hoşlanmam sana beni bırak demiştim '' diye bağırdı. | |
|
| |
Tegan O'connor Ateş Perisi
Mesaj Sayısı : 157 Kayıt tarihi : 27/10/12 Yaş : 34 Lakap : Ukala
| Konu: Geri: Pişmanlığın Sonu Salı Ocak 28 2014, 18:42 | |
| Sonunda asıl ihtiyacı olan şeyi bulmuştu periler... Bir kapışma aklındaki her şeyi uzaklaştırabilecek yegane şeydi. Bu neden daha önce aklına gelmemişti? Gerçi bunun cevabı basitti, kafasının içi Fia ile olabilmesi muhtemel sekse yoğunlaşmıştı ve tabi bir de pişmanlık. Perilerle işi bittiğinde cesetlere şöyle bir baktı. Peri kızı ile kendisinin öldürdüğü periler ilk bakışta belli oluyordu. Neden ise ortadaydı. Onun vahşetine kurban giden perilerin kol ve bacakları eksikti, bazıların ise parmakları... Ve bunların her birini henüz nefes alırlarken onlara yapmıştı. Tabi buda acı dolu bir sürü inleme oluşturmuştu. Şimdi ise ortamda kendinden başka nefes alan tek kişi vardı, peri kızı. Onun laflarını dinledikten sonra hareketinin karşılığını anında göstermişti. Peri kızının bedeni bedenine değerken seksi vücut hatlarını ister istemez süzdü. Fia yüzünden baştan çıkan bedeni peri kızını tutuşu ile alev alev yanıyordu. Kızın ilk sözlerini duyduğunda küçük bir kahkaha attı.
"Neye inandığını umurumda değil güzelim... Ama yinede bir düşün kötü göründüğümü kendin söylemiştin ve bu perilerin içkiden daha çok işe yarayacağına karar verdim hepsi bu...
Kızın kalçalarını oynatışı erkekliğini sertleştirirken derin bir nefes aldı. Bu iyi değildi, çünkü kızın kokusunu ciğerlerini doldururken daha fazla baştan çıkıyordu. Peri kızı yeniden konuşmaya başladığında dinledi. Ama cevap veremeden kız ondan kurtulmuştu. Ona kalsa bu seksi güzeli kolay kolay bırakmazdı. Hoş şu an da bırakmak gibi bir niyeti yoktu ya... Sırtı sert duvara çarparken kızın yapacaklarını sessizce bekledi. Bir yandan da düşünüyordu. Kavga pişmanlığını gölgelemişti, Fia'ı isteyen bedenini ise peri kızını kullanarak tatmin edebilir ve böylece bir sorundan daha kurtulabilirdi. Kızın sözleri ile onu baştan aşağı süzdü. Bedenini bedenine böylesine rahat bir şekilde değdiren ve aynı zamanda yarı çıplak bedeninden rahatsız olmayan kız masum biri olamazdı. Buda fikrini desteleyen bir ayrıntı olarak gözüne çarparken hızlı bir hamle ile kızla yerlerini değiştirdi.
"Biliyor musun? Çok konuşuyorsun... Çenen düşük gibi olsa da bedenin çok seksi, ayrıca ben onlardan biri değilim... Ama patronları ile istersen seninle tanıştırabilirim..."
Her kelimesinde kıza daha fazla yaklaşırken cümlenin bitiminde dudaklarına yapıştı. Üstünü kapatmakta hiç bir işe yaramayan elbiseyi bir çırpıda çıkarırken göğüslerini sert ama baştan çıkarıcı bir şekilde okşamaya başladı.
| |
|
| |
Anya Showalter Su Perisi
Mesaj Sayısı : 109 Kayıt tarihi : 06/10/13
| Konu: Geri: Pişmanlığın Sonu Salı Ocak 28 2014, 23:23 | |
| Perinin kendisini tutuşu canını sıkmaya başlamıştı. Kabul… Yakışıklıydı. Rahatlıkla arzulayıp tadına bakmak isteyecek kadar hem de ama kendisini gafil avlayıp bu şekilde hareketlerini engelleyebilmesine uyuz olmuştu. O özgür olmaya alışık biriydi. Hiçbir şekilde kısıtlanmaktan hoşlanmazdı hatta bu yıllardır kendisini bağlanmamak için erkeklerden uzak tutmasına bile neden olmuştu. Onlarla oynamak eğlenceliydi seks ise zevk verici olmasına rağmen konu tensel temastan ötesi olunca pekte cazip gelmiyorlardı. Derin birkaç nefes alıp sakinleşme çabaları onun kahkahasıyla boşa çıkmıştı. Dişlerini daha da sıkıp sözlerini dinledikten sonra mantıklı düşünmeyi denedi. Doğru olabilirdi… Olmayadabilirdi. O kendisini böyle tutarken düzgün düşünemiyordu. Peri kendisini tatlılıkla bırakmayınca oda kendisi elinden kurtulup onu duvara yaslamıştı. Elbisesinin durumuna aldırmaksızın bedenini onun bedenine yasladığında burnundan soluyordu. Kıyafetlerin bedenini kapamasını sorun etmemesi gerektiğini yıllar önce oldukça acı bir şekilde öğrendiğinden üzerini yeni bir kıyafetle örtmeye çalışmaktan çok periyle ilgileniyordu. Açıkçası bedeninin çeşitli yerlerinin görünmesini çokta sorun etmiyordu. Sırtı ani bir şekilde sert duvara çarptığında acıyla inledi.
Öfkeli gözlerini perinin gözlerinden bir an olsun ayırmayarak sıradaki hamleyi beklemeye başladı. Duyduğu sözler arasında aralarındaki mesafenin kısalmasıyla içgüdüsel olarak kendini geri çekmiş sonuçta tamamıyla duvara yapışmıştı. Düşünceleri karışmaya başlamışken son sözlerine tepki veremeden dudakları onun dudaklarıyla buluştu. Bir süre tepkisizce dursa da sonunda dayanamayıp öpücüğe karşılık verdiğinde algıladığı tadı sevmişti. Göğüslerindeki baştan çıkaran dokunuşlarla kendini tutamayarak inlerken elleri bir süre erkeğin bedeninde gezindi.
Kendini tamamıyla ona teslim edeceği esnada aklına dolan düşüncelerle öpücüğü zorlukla sonlandırıp onu iterek ''Tanıştırmana gerek yok sadece isimleri istiyorum ve nerede takıldıklarını…'' diyerek bir büyüyle kendini düzeltip üzerine seksi bir kıyafet giydi. Saçları ve makyajıyla son derece güzel görünse de üzerindeki silahlarla tehlikeliydi de… | |
|
| |
Tegan O'connor Ateş Perisi
Mesaj Sayısı : 157 Kayıt tarihi : 27/10/12 Yaş : 34 Lakap : Ukala
| Konu: Geri: Pişmanlığın Sonu Çarş. Ocak 29 2014, 23:12 | |
| Peri kızını tutuşu Fia'nın teni ile baştan çıkmış bedenini kavurmaya başlamıştı. Üstelik kızın hareketleri de onu deli ediyordu. Kız, kalçalarının erkekliğine sürtüyor olduğunun, dahası bunun erkekliğini sertleştirdiğinin farkında mıydı? Bu kadar rahatlığı onu altına almak için yanıp tutuşmasına neden oluyordu. Kız ellerinden kaçarken aklında onunla ilgili planlar dönmeye başladı. Son sözlerinden sonraysa onu duvara yapıştırdı. Bu bedenin tatlı kokusu tüm hücrelerini ele geçiriyordu. Sırf bu nedenle kendini tutmayı bıraktı. Dudaklarına kapanıp onu öpmeye başladığında elleri dolgun göğüsleri ile ilgileniyordu. Fia'nın bal tadındaki dudaklarından sonra kızın tadı biraz acı gelmiş olsa da bundan hoşlandı. Peri kızındaki sertlik adeta tadına işlemişti ve bu tat kesinlikle bağımlılık yapabilirdi. Dudakları boynuna ilerlerken kendini ona bastırdı, göğüslerini okşayan elleri bir an olsun durmazken onun dudaklarından dökülen iniltilerin keyfini çıkardı. Bir eli yavaşça göbeğinden aşağı doğru kayarken kadınlığına dokunmak için deliriyordu. Ama eli oraya ulaşamadan kız ellerinden kurtuldu. Sözlerinin ardından üzerini giyinmişti. Sert kız onca dakikadan sonra şimdi mi üzerinin farkına varmıştı? Ona artık çok geç olduğunu göstermeliydi, çünkü kızı artık kesinlikle çıplak istiyordu. Ona doğru bir adım atarak ukala bir şekilde sırıttı.
"Olur güzelim nasıl istersen... Sana istediğin tüm isimleri veririm ama şimdi değil... Şu an başka bir şey istiyorum ve inan bana o kıyafeti giymiş olman hiç bir şeyi değiştirmeyecek..."
Son cümlesini seri bir şekilde söylerken kızı yeniden duvara dayadı. İlk işi yine kıyafeti yırtmak ve dudaklarına kapanmak oldu. Kız iç çamaşırları ile kaldığında öpücükleri teninde gezmeye başladı. Çenesinden aşağı doğru inerken sutyenden kurtulup göğüslerini öpmeye başladı. Bir eli ile iç çamaşırını hafif bir hareketle kenara çekmiş ve kadınlığını okşamaya başlamıştı. Göğüslerinden birini ağzına aldığında dokunuşu dahada sertleşti. Kızın önünde yavaşça diz çökerken dudakları aşağı doğru ilerleyerek kadınlığının önünde durdu. Onu delice öpüp emmeye başladığında kızın bacakları zevkten titremeye başlamıştı. Onu ağzı ile sınıra taşırken bundan son derece zevk aldı. Tam boşalacağı sırada ondan uzaklaşıp önünde dikildi.
"Tadın düşündüğümden daha da güzel..."
Kızı kollarının arasına alıp bara götürüp uzattı. Pantolonun dan bir çırpıda kurtulup kızının içine yerleşti. Önce yavaş ve işkence eder bir şekilde kızın tadını çıkartırken altındaki kişinin bir an Fia olduğunu düşündü. Bedeninin asıl istediği dişi oydu. Ama kızın kulaklarına dolan inlemeleri bir süre sonra tatlı peri kızının görüntüsünü sildi. Altında adını bile bilmediği asi kızın içinde sertçe hareket ediyordu. Peri kızı öpücükleri yüzünden oldukça çabuk tatmin olsa da o yakınında bile değildi. Kızın içinden çıkıp uyuşmuş bedenini yere yatırıp sırtını çevirdi. Yeniden sertçe içine yerleştiğinde kızın boynunu öpüp yalamaya başladı. Kız ikinci kez tatmin olurken oda kendini serbest bıraktı. Bir süre kızın içinden çıkmayı reddetse de sonunda kendini yan tarafa attı.
"Kesinlikle mükemmelsin... O kadar erkeğin neden peşine düşündüğü belli..." | |
|
| |
Anya Showalter Su Perisi
Mesaj Sayısı : 109 Kayıt tarihi : 06/10/13
| Konu: Geri: Pişmanlığın Sonu Perş. Ocak 30 2014, 23:24 | |
| Hayatında hiç yapmadığı bir şey yapıp ilk defa birini yatağa atmak yerine işe odaklanmayı denemişti fakat denemesi adını bile bilmediği bu adam tarafından gayet başarılı bir şekilde engellenmişti. Bedenine kondurulan öpücüklerle inlerken kontrol altında tutmaya çalıştığı vücudu üzerindeki hakimiyeti yitirmişti. Kadınlığındaki dokunuşlar yerini dudakların temasına bıraktığında iniltileri artmıştı. Nefesi sıklaşıp zevkin doruklarında işkence çekerken kendini onun kucağında bulmuştu. Bara yatırıldığında alev alan bedeninin istediğine kavuşmasıyla dudaklarından zevk çığlığı döküldü. O saniyeden sonra kendini kaybetmişti. İlk doyuma ulaşması çok sürmedi. Nefes nefeseyken pozisyonlarının değiştiğini ayrımsadı. Onu yeniden içinde hissettiğinde dudaklarından kısık bir inilti döküldü. Yorgundu. Kendisini toparlayabilmesi için zamana ihtiyacı vardı ama bu inleme ve çığlıklarının ikinci kez odayı doldurmasını engellemedi yeniden zevkin doruklarına ulaşıp bedeni rahatladığında bir büyüyle üzerindeki yorgunluğu attı. Duyduklarına gülerek ''Öylemi… Bende senin tadını sevdim. Neden biraz daha eğlenmiyoruz? Ama bu sefer benim yöntemimle'' dedi ve bir büyüyle periyi yatağa bağlayıp güçlerini bloke etti.
Onun üzerine çıkıp gözlerine bakarak ''Durumun tadını çıkarmaya çalış'' deyip göz kırptı. Dudakları vücudunda gezip küçük ısırıklar kondururken bir eli sürekli olarak erkekliğiyle ilgilenmişti. Elleri arasındaki sertliğe bakıp şehvetle gülümseyerek onu dişledi. Öpücükleri ve dili perinin erkekliği üzerinde bir süre gezdikten sonra sonunda onu ağzına alıp bir süre emdi. Dayanamayacağı ana geldiğini düşündüğünde erkekliğinin üzerine oturup dudaklarına kapandı.
Elleri onun üzerinde baştan çıkaran bir şekilde dolaşırken ve perinin dayanamadığını belli eden sesi kulaklarına ulaşırken onu içine almak için bir süre daha oyalandı. Sonunda kendi de dayanamadığı için onu içine alıp kalçalarını oynatmaya başladı. Hareketleri gittikçe hızlanıp sonunda ikisi de doruğa ulaştığında son bulurken adını bile bilmediği perinin üzerinde biraz dinlendikten sonra yeninden işe koyulduğu esnada ''Biliyor musun? Şuan tadın daha bir güzel geldi. Söylesene adın ne?'' diye sordu. | |
|
| |
Tegan O'connor Ateş Perisi
Mesaj Sayısı : 157 Kayıt tarihi : 27/10/12 Yaş : 34 Lakap : Ukala
| Konu: Geri: Pişmanlığın Sonu C.tesi Şub. 08 2014, 18:10 | |
| İçindeki vahşi isteği durduramıyordu. Bedeni deli gibi Fia'yı istiyordu ama şu an elindeki tek şey karşısında duran asi güzellikti, üstelik tadı da oldukça iyiydi. Kız giyinmiş olsa bile o çoktan kararını verdiği için çabucak uygulamaya geçti. Kız ile aralarında geçenlerde başta Fia'ı hayal etse de aldığı tat ve kulağına dolan tatlı inlemeler sadece altındaki güzelliğe odaklanmasını sağladı. Hareketleri ise oldukça vahşiydi. Uzun zamandır böylesine vahşi bir şekilde sevişmemişti. İşin aslı bir süre kafasını toparlamak adına kimseyi yatağa da atmamıştı. Belki de belki de bu yüzden aç bedeni Fia'ı istemişti. Yine de bu isteği sadece cinsel çekimine bağlayamıyor, çünkü altında başka bir isteğin olduğu biliyordu. Bir dişiyi sadece ama sadece kendine istiyordu. Adını bilmediği güzel kız ise sadece bir başlangıç olabilirdi ama yine de pek emin değildi. Şu an sadece vahşi sevişmenin ardından dinlenmeye çalışıyordu. Bir yandan da kızın tepki vermesini bekliyordu. Kızın sözlerinin ardından çapkınca gülümsedi.
"Öyle mi? Bana uyar..."
Saniyeler içinde kendini bir yatakta bağlı bulduğunda yüzünde hala bir gülümseme vardı. Peri kızı gerçekten çok sert olmalıydı ki böylesine bir şeyi yapabiliyordu. Gerçi başına gelecekleri az çok tahmin ederken acı çekeceği belliydi, yine de pek umursamadı. Kızın üzerine oturması ile yeni sözlere sadece gülümsedi. Dakikalar sonra da dudaklarından inleme ve hırıltılar döküldü. Bedeni yapılan her harekette daha faza kasılıyor ve acı çekmesine neden oluyordu. Hele kızın erkekliğine yaptığı şey onu mahvetti. Ne kadar baştan çıktığı, acı çektiği ve kızı arzuladığı belli oluyordu. Peri kızı onu içine aldığında memnun göstergesi olarak ufak bir hırıltı yükseldi, dudaklarından sonrasında ise kalçasını yukarı kaldırarak kedini daha fazla kızın derinlerine itti. Bağlı olmasa daha fazlasını yapabilirdi ama büyüler kurtulması için yeterli değildi. Onu cezası olarak kabul ederken sınırda tatminlik ile rahatladı. Derin nefes alarak normale dönmeye çalışırken kızın yeniden onunla oynamaya başlaması cezasının uzun olduğunu gösteriyordu.
"Bende bana işkence eden güzelin adını öğrenmek istiyorum... Adım Tegan ve beni çözsen daha fazla eğlenebilirdik ama böyle istiyorsan da durma devam et... "
| |
|
| |
Anya Showalter Su Perisi
Mesaj Sayısı : 109 Kayıt tarihi : 06/10/13
| Konu: Geri: Pişmanlığın Sonu C.tesi Şub. 08 2014, 23:58 | |
| Perinin tadını sevmişti. Elleri vücudunda yeniden yaramazca gezinmeye başladığında az önce olanları düşünüp şehvetle gülümsedi .Onun dayanamadığını belli eden inlemeleri ile çıkardığı sesler kulağına bir melodi gibi gelmişti. Dinlemesi zevkli bir melodi diye düşünürken dudaklarını teninde gezmeye başladı. Konuşmaya başladığını fark ettiğinde durup söylediklerini dinledi. Duyduğu ilk cümle ile muzipçe kıkırdadıktan sonra dudaklarını büzerek ''İşkencemi lütfen… Ben sadece eğleniyordum.’'' Dedi. Elleri onun bedeninde yavaşça gezmeye başladığında ''Adın oldukça hoşmuş tegan. Benim adım da anya'' diyerek onu uzun süre öptü sonra geri çekildi. Gözlerini onun gözlerine dikerek ''Ve durmaya niyetim yok eğlencem daha yeni başlıyor…'' diyerek erkekliğini üzerinde kalçalarını hareket ettirerek dans etmeye başladı. Perinin iniltileri kulaklarını doldurmaya başladığında bir süre daha onunla oynayıp yeniden birlikte oldu. Duyduğu tatminden oldukça memnun bir şekilde yorgunlukla kendini yana attığında gözlerini kapayıp nefesini düzeltmeye çalışırken bir eli teganın erkekliğiyle oynamaya başladı. Yorgunlukla ''Artık seni çözebili….'' Diye söze başlamışken uyuyakaldı.
Gece boyunca onun kafası onun göğsünde olabildiğince ona sokulmuş bir şekilde kesintisiz huzurlu bir uyku çekti. Gözlerini açtığında iç çekip kendine gelmek için bir süre bekledi. Gece tüm ayrıntılarıyla zihnine dolarken tegan’a baktı. Hala bağlıydı. Gözlerini onun gözlerine dikip gülümseyerek ''Seni çözemeden uyuyakaldığım için üzgünüm. Oldukça rahatsız bir uyku çekmiş olmalısın'' diyerek yanından kalktı. Tegan’ın tadındaki farklılık onu yeniden arzulamasına neden olsa da bunu yapmadı. Birilerine bağlanmamak için aldığı önlemlerden bir diğeri de buydu. Ne kadar istese de onunla yeniden birlikte olamazdı bu nedenle kendini akşamı düşünmeye zorlayarak giyindi.
Üzerinde siyah bedenini saran göğüs dekolteli bir tişört, altında siyah bir tayt, diz kapaklarının üzerinde biten çizmeleri ve siyah deri ceketiyle oldukça karanlık ve seksi görünüyordu. Saçları salıktı, bukleler halinde omzunun üzerine düşmüştü. Silahlarını kontrol ederken ''Güzel bir geceydi. Tadının gerçekten enfes olduğunu bir kenara bırakıp konumuza dönecek olursak… Patronlarının isimlerini söyleyecektin. Dinliyorum...'' Dedi bir bıçağını çizmesine yerleştirdikten sonra sig sauer’ının mermilerini kontrol etti. Bu gece algılayacağı tadın nasıl olacağını çoktan merak etmeye başlamıştı. | |
|
| |
Tegan O'connor Ateş Perisi
Mesaj Sayısı : 157 Kayıt tarihi : 27/10/12 Yaş : 34 Lakap : Ukala
| Konu: Geri: Pişmanlığın Sonu Salı Şub. 11 2014, 22:07 | |
| Yatağa bağlandıktan sonra başına gelenleri az çok tahmin etmişti. O saniyeden sonra ise peri kızını çekmesi gereken ceza olarak görmeye başladı. Bu dünyadaki tek dostunun sevdiği kadını arzulamıştı. Bununla kalsa iyiydi bir de neredeyse ona sahip olacaktı. Bu da bir cezayı gerektirdiği için peri kızının cezasının keyfini çıkardı. Bedeni istediğini alamadığı için kıvranırken sonunda peri kızının ona sahip olmasıyla oldukça iyi tatmin oldu. Üstelik bunun için uğraşmamıştı, bile... Yinede artık bağlı kalmak istemediği için bunu dile getirse de peri kızı hala naz yapmayı sürdürüyordu. Bunun üzerine çekeceği acıyı ve ardındaki tatmini düşünerek sabırla bekledi. Yeni birliktelik ilkinden bile daha iyi gelmişti. Tabi öncesinde bol bol hırlama ve acı dolu inlemeler olsa da bunu cezası olduğunu varsayarak kabullendi. Tatmin olmuş bir şekilde nefesini düzenlerken kıza baktı.
"İkinci turda bittiğine göre artık çözmelisin beni..."
Peri kızı da onunla aynı aynı fikirde olduğunu gösteren bir cümle kurmaya başlasa da tamamlamadan uykuya dalmıştı. O saniyeye kadar yaptığı her hareket erkekliğini ele geçirirken kasıklarında bir ağrıya dönüştü. Anyayı uyandırmak için seslenmiş olsa da yorgun bedeni uyanmasına izin vermemişti. O andan itibaren acı bedeni ile birlikte zihnini de ele geçirdi. Cezası buraya kadardı, bu saniyeden sonra olacak her şeyin bir intikamı olacaktı. Kafasında bir sürü türlü düşünce oluşurken Anya'a yapmayı düşündüğü şeye karar verdi. Onu kendinin yapacaktı, isteyerek olmayacağı belli olduğu için bu iş zor yoldan olacaktı. Sonunda uykuya daldığında rüyasında bile Anya ile uğraşıyordu. Yine de rüya olduğunu bildiği için her hareketi sonuna kadar kullanıyordu. Bazılarında kız kanlar içinde kalıyor bazılarında ise acı dolu bir tecavüze uğruyordu. Üzerinde bir hareketlilik olduğunda gözlerini açtı, peri kızının üzgünüm lafı ile beyninin içinde bir sürü senaryo geçiyordu. O üzüntüyü çok yakında tadacaktı. Çözüldüğü andan itibaren kendini büyü ile giydirdi. Tıpkı peri kızı gibi savaşa hazırlanıyor gibi görünse de aslında ona yatağında işkence edecek biriydi.
"Sonunda..."
Tek kelimelik mırıldanmanın ardından kıyafet işi bittiğinde gardını indirmiş peri kızına bakarak odaklandı. Gözleri göğüslerine odaklandığında sol göğsüne kalbinin tam üzerine aile işaretini oluşturdu. O saniyeden itibaren peri kızı ona aitti, istese de istemese de... Kızın bedenine acı ile işlenen işaret ile tüm gücüne el koydu. Kıza hızla yaklaşıp kendine çekerek dudaklarına ateşli bir öpücük kondurup geri çekildi.
"Planlarını rafa kaldır güzelim, artık bana aitsin... Daha yaşayacağımız çok geceler olacak..."
Anya, elleri arasındayken onunla birlikte evine gitmek için büyü yaptı. Ev, Anya için bir kafesten farksız olacaktı...
| |
|
| |
| Pişmanlığın Sonu | |
|