Kalıcı Misafir

Avcı Mesaj Sayısı : 115 Kayıt tarihi : 22/07/14

Avlarda yaşadıkları eğlenceli dakikalar boyunca beyni sadece tek bir yöne çalışmıştı. Öldürmeye. Yıllardır amcasından aldığı eğitimde öğrendiklerini ailesine olanların hıncıyla karşısındaki düşmanlara karşı kullanırken bir yandan da ortağının durumunu kontrol ediyordu. İkisi de aynı eğitimi aldığı ve sürekli birlikte antrenman yaptıkları için onun kendisini koruyabileceğinden emin olsa da içinde bastıramadığı bir koruma iç güdüsü vardı. Ne olursa olsun onu kendi haline bırakamıyordu. Aralarında daha önceki ortaklarında olmayan bir şey vardı. Tarifi imkansızdı. Sadece ona değer verdiğini söyleyebilirdi. Lexina adındaki bu deli kız trey ailesini kaybettiğinden beri hayatında amcasından sonra önemsediği tek kişi olmayı bir şekilde başarmıştı.

Bu bir gözünün hep onun üzerinde olduğu anlamına gelirken görev sonrası ortağı ile barda buluşmak konusunda sözleşerek ayrılmışlardı. Lex’i eve giderken trey arabasının bagajından yedek kıyafetlerini çıkartıp arabada seri bir şekilde giyindi. Elinde ve yüzünde olan kanları da silip normale döndüğünden emin olduğunda cesetleri yakıp bara sürdü. Oraya vardığında sevgili ortağının çoktan gelip eğlenceye başladığını gördü. Anlaşılan evde işi kısa sürmüştü. Her zamanki gibi güzel ve seksi görünen ortağının yanına gidip bir süre konuştuktan sonra itirazlarını görmezden gelip kızın bavulunu aldı.

Koluna girip onu yanında çekiştirerek arabaya bindirdiğinde sonunda kızın pes etmesiyle gülümsedi. Arabada yaşanan ufak atışmaların galibi kendisi olunca yüzünde ukala bir gülümsemeyle eve sürdü.

Son sürat ve delice kullandığı arabayla kısa sürede eve varmışlardı.Aşağı inip bir eline bavulu aldı. Diğer eliyle lex’i nin koluna girerek onu eve götürüp içeri soktuktan sonra rahat bir nefes alarak ortağına baktı ve''İşte yeni evin. Buradan atılman söz konusu bile olamaz emin olabilirsin bayan evde kalmış'' dedi. Ukalaca kıza göz kırparken laf soktuğu için sinsice gülümsemeyi ihmal etmiyordu.

Avcı Mesaj Sayısı : 77 Kayıt tarihi : 22/07/14

Öfke. Genel olarak savaşta hissettiği tek şey buydu. Öldürdüğü her bir avcı, sihirbaz ya da peri onun için değersiz canlılardan ibaretti ve o an onlar için üzülmek aklının ucundan bile geçmiyordu. Vicdan denilen şeyi ailesini kaybettiği gün yitirmişti. O günden bu yana değer verip hayatına kabul ettiği sadece bir kişi olmuştu.
O da kötü hissettiği her an yanında olan onu ailesini savaşta kaybettiğinden beri neredeyse hiç yalnız bırakmayan ortağı trey’di. Bu yüzden genel olarak gözü ne kadar kararırsa kararsın ona dikkat edip arkasını kollamayı ihmal etmiyordu.

İkisinin de birkaç çizikle kurtulduğu savaş sonrası evine giderken bazen oldukça uyuz olabilen ortağıyla barda buluşmayı ayarladıktan sonra eve gidip eşyalarını topladı. Aslında taşınma denen şeyden nefret ediyordu ama buna mecburdu. Ev arkadaşı evleniyordu. Lexi ise ona evi düğün hediyesi olarak bırakmıştı. Bavulunu hazırlayıp erkenden bara gitti. Birkaç içkinin ardından ortağı da buluşma yerine intikal etmişti. Onunla kısa süre konuştuktan sonra tüm itirazlarına rağmen soluğu onun evinde almışlardı.

Trey’i bu fikirden vazgeçirmenin mümkün olmadığının bilincinde iç çekip etrafa bakarken duyduklarıyla kaşlarını çattı. Kanepede gördüğü yastığı tek hamleyle kapıp ortağına fırlatırken ‘Sen kendine bak sersem’dedi.

Avcı Lideri Mesaj Sayısı : 97 Kayıt tarihi : 22/07/14

Güne yeni çaylak eğitimi ile başlamıştı. Son zamanlarda klana sürekli olarak yeni avcılar katılıyordu. Bir lider olarak da onların klanda kalması ya da atılmasına karar veren kişi olarak kontrol etmek zorundaydı. Yine de bazen bu işi sıkıcı bulmuyor, değildi. Özellikle yeteneksiz avcılar ile uğraşmak gerçekten zordu. Genelde kızlar başına daha çok iş açsa da bir şekilde klanda kız avcı sayısı da azımsanmayacak boyuttaydı. Kızların genelde bir çok klanda yeri olmadığını toplantılardan çok iyi biliyordu. O ise bu ayrımdan hoşlanmıyor olmakla birlikte bazı kızların gerçekten uğraşmaya değer olmadıklarını da kabul ediyordu. Yine de sevgili yeğeninin ortağı bir kızken ona kimse bu konuda ayrım yaptığını söyleyemezdi. Üstelik Trey ile Lexina ortak olarak kendilerinden yaşça büyük avcıların yapamadığı görevlerin üstesinden gelmişlerdi. Bunda kendisinin de payı olduğu bir gerçekti. İkisi ortak olmaya karar verdiğinde onları özel olarak eğitmeye başlamış ve çeşitli antrenmanlar uygulatmıştı. Sonuçta beceriksiz bir avcının yeğeni ile ortak olmasına izin veremezdi. Trey, hayatında abisinin ardından en çok değer verdiği kişiydi. Bir şekilde onu emanet almıştı ve bu emaneti şimdiye dek en iyi şekilde korumuştu.

Çaylaklarla eğitimi bittiğinde kalanları ve gidenleri bir liste haline getirip yerleşkeden ayrıldı. Şimdi yapmayı planladığı tek şey evde dinlenmekti. Malikaneye vardığında önce duş aldı, ardından yemeğini yiyerek keyifli saatlere geçti. Oturma odasında içkisini alarak televizyon izlemeye başladı. Garaja giren araba sesiyle ayaklanıp kapıya ilerledi. Trey ile konuşması gereken bir kaç şey vardı. Trey'in kapıdan girmesini beklerken ortağı ile birlikte olduğunu gördüğünde bir anlığına durdu. Üstelik bir de ortada valiz vardı. Yeğeninin sözleri ile olayı kısmen anladığında gözleri Lexina'ın üzerinde yoğunlaştı. Yine oldukça seksi görünüyordu. Onu antrenmanlarda da sık sık göz hapsine aldığı olmuştu. İkilinin konuşmaları bittiğinde her ikisine de bakmaya başladı.

"Hoşgeldiniz çocuklar...Lexina anladığım kadarıyla burada kalıyorsun. Trey haklı buradan kovulman mümkün değil, sen aileden sayılırsın... Ayrıca Trey bir bayanla böyle konuşulmaz, Lexi'nin oldukça güzel olduğunu klandaki herkes biliyor. Hem seninde eve kız arkadaş getirdiğini henüz göremedik..."

Avcı Mesaj Sayısı : 77 Kayıt tarihi : 22/07/14

Anılarına sahip çıkmak adına yanından ayırmadığı birkaç resim ve bolca kıyafet birkaç tanede de silah bir bavula sığdırmayı başarabildikleriydi. Son 3 yıldan beri daha fazlasına ihtiyacı olmamıştı. Maddi geliri konusunda bir sıkıntısı pek yoktu. O yüzden geceyi bir otelde de geçirebileceğini düşünerek kafa dağıtmak adına bara gitmişti. Ortağı yanına geldiğinde ise doğal olarak ona her şeyi anlatmak zorunda kalmıştı. Trey ise onun ne yapacağına karar vermesine fırsat tanımamış ve tüm itirazlarına rağmen amcasıyla yaşadığı eve getirmişti.

Gıcık ortağının söylediği laflar aralarında ufak bir tartışmaya yol açtığı esnada saevus’un sesini duymasıyla dikkati tamamıyla dağılmıştı. Trey’e laf sokmak yerine yakışıklı amcasına bakıp derin bir nefes aldı. Rütbe ve aralarındaki ast üst ilişkisinin yanında ortağının amcası olması nedeniyle ondan etkilendiği gerçeğini belli etmemeyi deniyordu. Gözlerini onun içinde kaybolmayı başardığı gözlerine dikerek ''Teşekkür ederim seavus senin kadar yakışıklı birinden bunları duymak gururumu okşadı.'' Dedi.

Ortağına dönerek ''Keşke amcana benzeseymişsin trey belki o zaman daha çekilir biri olabilirdin ne yazık ki yalnızca yakışıklılığını ondan almışsın ondaki nezaket ve incelik yok.'' Dedikten sonra bavulunu ortağının elinden almaya çalışarak ''Aslında sizi rahatsız etmek istememiştim seavus ama trey’e laf anlatamadım bir türlü. Beni kabul ettiğin için ayrıca teşekkür ederim. Burada kaldığım süre boyunca düzeninizi bozmamaya özen göstereceğime emin olabilirsin. Zaten birkaç güne kendime bir ev bulmuş olurum'' dedi. En sonunda dayanamayıp ortağına dönerek ''Ya gıcık bıraksana şunu'' dedi.

Avcı Mesaj Sayısı : 115 Kayıt tarihi : 22/07/14

Beynine üşüşen anılar geçmişle şimdiki zaman arasında çelişmesini sağlarken elinden geldiğince dikkatli ama oldukça hızlı bir şekilde arabayı kullanıyordu. Yanındaki ortağının sonunda susması en azından şimdilik rahatlatırken amcasının bu duruma ne diyeceğini düşündü bir an sonra bunun için endişelenmemesi gerektiğine karar verdi.
Klanın lideri olarak korkulan ve saygı duyulan biri olabilirdi fakat o aynı zamanda kendisini yetiştiren kişiydi. Küçük yaşta ailesini kaybettiğinden beri her anında yanında olmaya çalışan amcasıydı. Ailesinin yokluğunu trey’e hissettirmemek için çok uğraşıyordu. Trey de bu yüzden amcasına oldukça bağlıydı. Hiç kimsenin sözünü doğru düzgün dinlemese de söz konusu saevus letalis’in istedikleri olunca onu memnun edebilmek için elinden geleni ardına koymuyordu.

Birbirleri arasındaki bağ ise tarif edilemeyecek büyüklükteydi ve o amcasının yeğeninin bu ufak isteğini kırmayacağını düşünüyordu. Eve geldikten sonra lex’i ye şaka yollu takıldığında attığı yastığı havada yakalarken amcasının sesiyle merdivenlere baktı. Duyduklarıyla derin bir nefes aldı. Tam cevap verecekken ortağının araya dalıp kendisine laf sokmasıyla ona kötü bir bakış attı. Konuşmaları bir süre dinledikten sonra bavulunu almaya yönelen kıza engel olarak ''Ha ha birlikte çok tatlı bir çift oldunuz... ''diyerek tavır yaparken aklına gelen sözle ''Ben mi gıcığım ya sana ne demeli inatçı keçi.'' Dedi. Amcasına bakarak ''Bu arada sana da merhaba amca. Yeğenin yerine bu cadıyı tutuyorsun demek.'' Diyerek gülümsedi.

Bavulu bırakıp ortağına sinsice bakarak ''Sözünü geri al bayan evde kalmış yoksa kötü olur'' dediği esnada amcasının öksürmesiyle ona baktı.

Avcı Lideri Mesaj Sayısı : 97 Kayıt tarihi : 22/07/14

Kapıda yeğenini beklerken ortağı ile birlikte gelmesine şaşırmıştı. Trey, Lexina'ı çok sık eve getirmezdi. Her zaman bir şekilde dışarıda kendilerini bir belanın içinde bulurlardı. Tüm bunları kendisine rapor ettikleri içinde pek bir sorun çıkmıyordu. Ortada duran bavul ise neden burada olduklarının kanıtı gibiydi. Lexi'nin bu evde olma fikri nedense bir anda heyecanlanmasına neden oldu. Sakinliğini koruyan biri olarak bu heyecanı ona garip gelmişti. Ama bir gerçek vardı ki o da Lexi'i çekici buluyor olmasıydı. Onunla ilk tanıştıklarında Lexina daha bir çocuktu. Ailesi ile yakın ilişki içinde olduğu için küçük tatlı kızı da görmüştü. Ama ne yazık ki Trey gibi Lexina'da ailesini kaybetmişti. Belki de bu durum iki ortağı bir araya getirmişti. Bunu bilmiyordu. Küçük hali bir yana artık Lexi'nin küçük bir kız olmadığı gerçekti. Özellikle üzerindeki seksi kıyafet göz önüne alındığında... Kendini içinde bulunduğu etkilenmeden kurtardıktan sonta ikilinin laflarına karşılık konuşmaya başladı. Lexina'ı tutan tavrının Trey'i deli edeceğini biliyordu. Beklemediği şey ise Lexina tarafından aldığı iltifattı.

"Lexina, sana iltifat etmek için söylemedim. Gerçek olan bu. Trey'e gelince silah eğitimi ile ilgili öyle yoğum çalıştık ki bir bayanla nasıl konuşacağı dersini kaçırdı."

Trey'in tepkisi ise onu gülümsetirken kız ile göz göze geldi. O ve Lexi düşüncesi güzeldi. Ama yine de aralarındaki yaş farkı ve onun yeğeni ile ilgili durumu buna engeldi. Gerçi belki demeden de geçemedi. İkilinin laf dalaşını dinlerken Trey'in son sözü ile hafifçe öksürdü. İkilinin arasında kalan bavulu çekip alarak içeriye yöneldi.

"Hadi mutfağa geçelim... Kedi, fare didişmesine orada devam edersiniz... Bir şeyler yedikten sonra..."

Mutfakta daha önceden hazırladığı yemeği ısıttığı masaya yerleştirdi. Taburelerden birine oturup yemeğe başlarken diğerlerinin de katılmasını bekledi.

Avcı Mesaj Sayısı : 77 Kayıt tarihi : 22/07/14

Seavus ile aynı evde kalma fikri içinde bir şeyleri harekete geçirirken onun kendisine iltifat etmesi heyecanlanmasını sağladı.

Duyduğu kelimeler onun içten içe sevindirirken oda düşündüklerini çekinmeden dile getirmişti. Ondan gerçekten hoşlanıyorken susuyor ve hiçbir şey yapmayıp normal davranmayı deniyordu. Bu ise oldukça zordu. Hala dudaklarına kapanmamak için kendisini tutuyor oluşunun nedenleri o kadar çoktu ki. Rütbe farkı, ortağının amcası oluşu ama her şeyden önemlisi onun vereceği tepkiden çekinmesiydi. Aralarındaki yaş farkını ise kesinlikle sorun etmiyordu. Onun etkisinden kurtulmaya çalışırken İç çekişini zorlukla engellediği esnada etkilendiği adamın sözlerine karşılık '' Bende etmedim…'' Dedi. Geri kalan sözlerine bir şey demedi. Aslında demeye çalışmıştı ama o sırada ortağının araya girmesi dikkatini dağıtmıştı. Duydukları gülümsetirken karşısındaki yakışıklı liderle göz göze geldiğinde durdu. Birlikte bir çift olmak… Küçükken bunun hayalini sık sık kurardı.

Henüz küçük bir kız çocuğuyken, tek derdinin oyun oynamak olduğu zamanlarda seavus onun beyaz atlı prensiydi ve ona aşıktı. En azından çocuk aklıyla öyle olduğunu düşünmüştü. Büyüdüğünde buna gülüp geçse de onun kendisi üzerinde var olan etkisi devam etmişti. Geçmişte kurduğu her bir hayalin baş kahramanının o olduğunu hala çok net bir şekilde hatırlıyordu. Düşüncelere daldığı esnada ortağının kendisine laf sokmasıyla ona kötü bir bakış attı. Duyduğu öksürük karşılık vermesini engellerken liderin sözlerinden sonra hiçbir şey demeden onun arkasından gitti. Mutfakta onu bir süre izledikten sonra masaya oturarak yemekten bir çatal aldı. Gözlerini trey’in amcasına dikerek '' Yemekler harika. Ellerine sağlık. Biliyor musun gerçekten muhteşemsin'' dedi. Sonra trey’e bakıp gülümseyerek '' Bu konuda yeğenine de ders vermelisin bence sen evde yokken mutfağa girmeye kalkarsa bittiğinin resmidir. En son onun yüzünden zehirleniyorduk. '' dedi.

Avcı Mesaj Sayısı : 115 Kayıt tarihi : 22/07/14

Lexina ile atışmak eğlenceliydi. Ona değer verdiği doğruydu ama durum ne olursa olsun uğraşmayı da seviyordu. Onların arasındaki bağın sarsılmayacağını bildiğindense oldukça rahattı. Dışarıdan bakıldığında her ne kadar kavga ediyormuş gibi görünseler de olan şey tam olarak bu değildi. Bu yüzden söylediklerini görmezden gelirken amcasının onu korumasına birazcık bozulup bunu belli etmişti. Sözlerinin ne şekilde algılanacağını düşünmedi. Fark ettiğinde ise aklına gelen şeyle ikisine de baktı. Lexi ve amcası… İkisini de seviyordu.

Tarafsız düşündüğünde birbirlerine yakışacakları kesindi. Üstelik amcasının yabancı birisiyle evlenmesindense tanıdığı, güvendiği, sevdiği biriyle olmasını tercih ederdi ama yine de bu düşünce kabul etmekte zorlanacağı şeyler arasındaydı. Ortada geçen konuşmalarla aklındakileri kısa sürede unutarak konuya odaklandı. Tatlı didişmelerini yukardan gelen emirle sonraya bırakıp sessizce mutfağa gittiğinde masadaki yerini alarak yemeklerden birer kaşık alarak tadını çıkardığı sırada ortağının laf sokmasıyla ona bakarak ''Her konuda yetenekli olmayabilirim ne var. Sende en son hatırladığıma göre klasik dans konusunda kötüydün ve aldığımız yeni görevde senin av rolünü oynayacağını düşünürsek güzelliğinle erkeklerin başını döndürmene ihtiyacımız var bu konuda kendini hemen geliştirmen gerek yeteneksiz hanımefendi. '' Dedi.

Amcasına bakarak ''Onu sana havale ediyorum amca. Ben bir duş aldıktan sonra çıkacağım. Bu akşamki detayları lexi den dinlersin. '' Diyerek yemeğini hızla yedi. Tabağını kaldırdıktan sonra mutfaktan çıkmadan durup ikisine bakarak ''Bu arada hazır ona katlanabilen tek kişiyken benim için dans dersi kısmını halleder misin? Şimdiden teşekkür ederim '' diyerek odadan hızla çıktı. Ortağını yeni göreve hazırlama işini amcasının üzerine yıktığına göre önünde kızlarla eğlenerek geçirebileceği uzun bir süre vardı. Odasına gidip hızlıca bir duş aldıktan sonra evden çıkıp kendisini en yakınındaki bara attı.

Avcı Lideri Mesaj Sayısı : 97 Kayıt tarihi : 22/07/14

Tartışan ikiliyi seyretmek zevkli bir şey olsa da... Günün yorgunluğunun ardından kapının önünde beklemek istemiyordu. Onları mutfağa yönlendirip yemekleri servis ettiğinde yerine geçti. Aç midesini yaptığı güzel yemeklerle doldururken bile gözlerini Lexina'dan bir türlü alamıyordu. Tatlı parfümünün kokusunu yemeklere rağmen alıyordu. Ama onu kıza çeken şey bu değildi. Çok başka bir şeydi. Yıllardır içinde saklı kalan bir şey gibiydi. Şimdi onunla aynı evde kalma düşüncesi derin arzularını bir şekilde ortaya çıkarmıştı. Kızın tatlı sesi kulaklarını doldururken söylediğini sözler hoşuna gitmekle beraber Trey'e söylediği kısımla gülümsedi. Bu kez ikilinin arasına girmek yerine onları izlemeyi tercih etmişti ve bu cidden eğlenceliydi. Trey'in son kelimeleri bir anda afalladı. Kızın burada kalmasının dışında birde şimdi baş başa ve onunla ilgilenmek zorunda mıydı? İçindeki dürtüyü nasıl engelleyeceğini düşünüyordu.

"Elbette ben hallederim... Lexina misafir odalarından birinde kalabilir..."

Düşüncelerini sesli bir şekilde dile getirmeye başladığında Trey cümlesi bile gitmeden kalkıp gitmişti. Kızın yemeğini bitirdiğini gördüğünde sessizce ayaklandı. Masayı kısa bir şekilde toparlayıp Lexiina'nın bavulunu aldı.

"Hadi sana bir oda bulalım.."

Adımlarını atarken kıza vereceği en güzel odayı düşündü. Zemin katta bulunan ve bahçeye bağlantısı olan oda iyi bir fikir gibi geldi. Burada rahat eder, isterse havuza da kolaylıkla girerdi. Havuz... Bikini içinde Lexi... Düşüncesi bile bedenini ateşliyordu. Kızla birlikte odaya vardıklarında bavulu bir kenara bıraktı. Hareketlerini kontrol etmekten aciz bir hale düşmüştü. Kıza doğru kontrolsüz attığı adımların ardından önünde durdu.

"Lexi, umarım yeni odanı seversin..."

Ardından kontrol edemediği arzusu yüzünden kızın belini kavrayıp kendine çekti ve dudaklarını öpmeye başladı.

Avcı Mesaj Sayısı : 77 Kayıt tarihi : 22/07/14

Tartışmalarına karşısındaki yakışıklı lider sayesinde ara verip yemeğe oturduklarında hala onun etkisinden kendisini kurtarmaya çalışıyordu. Hiç ummadığı bir anda trey’in sözlerinin geçmişi hatırlatması kendisi için daha kötü olurken derin bir nefes alıp heyecanını bastırmak adına suyundan bir yudum aldı. Kendisini tutamayıp onu övdüğü esnada mantığı ile hareket etmek yerine duygularının esiri olduğunu hissederek susabilmek adına ortağına sardı. Dikkatinin dağılmasına, düşüncelerinin farklı yerlere kaymasına ihtiyacı vardı. Ona sataşmasının karşılığında duyduğu ilk sözlerle gülümsedi. Trey’e bakarak ''Tam bir odunsun. '' Dedikten sonra duydukları nefes almasını engellemişti. Hoşlandığı adamla aynı evde yalnız kalacaktı. Ortağına ne diyeceğini bilemez şekilde bakarken sonrasında duyduklarıyla gözleri büyüdü. Seavus’tan dans eğitimi alacaktı öyle mi? O anda aklını yitirip dudaklarına yapışmamayı başarmak adına içten içe şimdiden dua etmeye başlamıştı.

Kendisini toparlamayı başarıp gözlerinde kaybolduğu kişiye baktı. Trey’in gitmesiyle baş başa kalmışlardı. Saevus’un sözleriyle başını tamam anlamında sallayıp onun peşinden gitmeye başladı. Onunla yalnız oldukları gerçeğini sindirmeye çalışırken kalacağı odaya şöyle bir göz gezdirdi. Dikkatini lider haricinde hiç bişi çekmemişti. Kalbi düzensiz atarken kesik bir nefes aldı. Duyduklarından sonra onun gözlerine bakarak ''Çok beğendim… Teşekkür ederim. Dışarıda havuz varken burayı sevmemek mümkün değil. '' Diyerek gülümsemeye çalıştı. Aralarındaki yakınlık onu öpme isteğini körüklerken dudaklarına kapanan dudaklarla heyecandan öleceğini düşündü.

Şok geçiriyor olsa da onun kolları arasında olmak harikaydı ve dudaklarını sömüren dudakların tadı kesinlikle başını döndürmüştü. Kendisine gelmeyi başardığında bu güzel öpücüğe karşılık vermeye başladı. Nefesi kesildiğinde geri çekilerek ''Tek kelimeyle mükemmelsin… Tadın insanın başını döndürüyor. '' Dedi.

Avcı Lideri Mesaj Sayısı : 97 Kayıt tarihi : 22/07/14

Trey'in gidişinin ardından ne yapacağını bilemez durumdaydı. Lexi... Kızı geldiğinden beri sürekli olarak süzmüş ve kendine zar zor engel olmuştu. Bunun dışında birde Trey'in uyumlu çiftsiniz lafları vardı. Bu kafasını daha da bulandırırken ona uygun odayı düşünerek kafasını dağıtmayı denedi. Havuz ve bahçeye bağlantılı odaya geldiklerinde ise durum giderek daha vahim bir hal almıştı. Bikini giymiş seksi Lexina'ı düşünmeden edememişti. Sonuç ise kurduğu yarım yamalak cümlenin ardından kızın sözleri ile yarım bir şekilde gülümsedi. Ardından ise belini kavradığı kızı öpmeye başlamıştı. Dudaklarının tadı hayalinin bile ötesindeydi. Onu öperken itiraz edeceğini bir an bile düşünmediği için öpücüğü hemen derinleştirmişti. Lexi'in karşılığı ise belindeki elinin hafifçe kalçalarına inmesine neden oldu. Kalçalarını biraz sertçe sıkıp kendine bastırırken, dili ağzının derinliklerini keşfediyordu. Tadı kesinlikle bağımlılık yapabilirdi. Hatta belki de çoktan yapmıştı, çünkü onu istiyordu. Ona sahip olmak istiyordu. Nefesi kesilirken Lexi'nin geriye çekilmesi ile durdu. Ona kalsa nefessiz halde bile onu öpmeye devam edebilirdi. Çünkü istediği buydu, hatta onu soymak tatlı teninin her yerini tatmak istiyordu. Kızın sözleri üzerine kalçasını biraz daha sıkıp hafifçe okşarken gözlerinin içine baktı.

"Senin tadın ise bağımlılık yapıyor... Çok daha fazlasını istememe neden oluyor..."

Kızın yeniden dudaklarına kapandığında bu kez tek bir hareketle onu duvara dayadı. Onun karşılık vermesi cesaretini arttırırken elleri yavaşça eteğinin altına kaydı. Çıplak kalçalarını bir süre avuçlayıp, bedenini ona bastırdı. Sertleşmiş erkekliğini kızın bacaklarının arasına sürterken dudakları boynuna ilerledi. Boynunu öpüyor, yalıyor ve hafif ısırıklarla tadını çıkarıyordu. Teninin tadı da bağımlı olduğu dudakları kadar güzeldi. Öpücükleri yakasına doğru kayarken çenesiyle de kızın tişörtünü aşağı doğru kaydırıyordu. Sutyeni görünmeye başladığında ufak bir ele çabukluğu ile göğüslerinin meydana çıkmasını sağladı. Sertleşmiş göğüs ucunu ağzına alıp hafifçe ısırıp emdi. Eli ise çıplak kalçalarını daha da sert yoğururken dudakları ihmal edilmiş diğer göğüs ucuna kaydı. LExina, nefes nefese inlemeye başlamıştı. Artık dayanamıyordu, kıyafetlerini parçalara ayırıp onun içine girmek istiyordu. Kendini zoraki bir şekilde geri çektiğinde ona dokunmayı bırakarak ellerini kızın başının iki yanına yerleştirdi. Nefes nefese cümle kurmaya çalıştı.

Seni istiyorum, hem de çok... Eğer devam edersek sahip olmadan duramam... Bunu istiyor musun?

Avcı Mesaj Sayısı : 77 Kayıt tarihi : 22/07/14

İnanmakta hala zorlanıyordu. Yıllardır yakışıklılığından etkilendiği, ne yaparsa yapsın bir türlü aklından çıkaramadığı erkeğin kolları arasındaydı ve şimdiye kadar kafasında sayısız kez çeşitli şekillerde kurduğu şey gerçek olmuş dudakları onun dudakları tarafından örtülmüştü. Gerçi hayallerinde hep tam tersiydi lexi onu öpüyor sonra da saevusun sert tepkisiyle karşılaşıyordu. Gerçekte olan ise çok daha harikaydı. Ciğerlerini dolduran muhteşem kokusu bedenini esir almışken algıladığı tat her şeyi unutmuştu. Kalçasında hissettiği el düzensiz olan kalp ritmini daha da bozarken onu tutkuyla isteyen yanını bastıramıyordu. Onun tadıyla ilgili düşüncelerini dile getirdikten sonra duydukları nefesinin kesilmesini sağlarken gözlerini onun gözlerine dikti.

Tam bir şey söyleyecekken dudaklarına kapanan dudaklarla susup anın tadını çıkarmaya karar verdi. Yıllardır hoşlandığı kişinin ağzından duydukları içten içe mutlu etmişti. Saevus tarafından beğenilmek en çok istediği şeydi. Şuansa ona sahipti. Daha başka ne isteyebilirdi ki? Dudaklarında ki dudaklara açlıkla karşılık verirken kalçalarında hissettiği eller bedenini yavaş yavaş alevlendirirken bacaklarının arasına sürten erkeklik hem memnun etmiş hem de onu baştan çıkartmıştı. Boynuna kondurulan öpücükler ile ısırıklar nefes nefese kalmasını sağlarken daha fazla dayanamayıp inlemeye başladı. Aşırı tahrikten sertleşen göğüs uçları onun tarafından öpülürken vücudu daha fazlası için yalvarmaya başlamıştı. Bedeninin ona karşı aşırı duyarlı olduğunu dehşetle fark ederken kendinden geçmiş bir şekilde zevkle kıvranıyordu. Onun durmasıyla gözlerinin içine baktı.

Duyduklarından saniyeler sonra dudaklarına kapanmıştı. Onu bir süre öpüp geri çekilerek ''Senin beni istediğin kadar bende seni istiyorum… Devam et lütfen.'' Diyerek yeniden öpmeye başladı. Elleri onun bedeninde gezinmeye başlamış çok geçmeden de bedenini onun bedenine yasladı.

Avcı Lideri Mesaj Sayısı : 97 Kayıt tarihi : 22/07/14

Ellerinin arasındaki güzellik tadı ile başını döndürmüştü. Çoktan bağımlısı olduğunu bildiği dudaklarını öperken elleri de bedenini keşfetmeye başlamıştı. Okşadığı kıvrımların tadını çıkartırken öpüşme giderek daha da derinleşti. Kızın karşılığı onu daha fazla etkilerken bir yandan da olanlara inanamıyordu. Lexina, kollarının arasına almak için deli olduğu ateşli güzellik şu an onun dokunuşları ile inliyordu. Bu yaptığı hata mıydı? Bunu bile bilmiyordu. Benliğini ele geçiren koku ve diline değen tat kendinden geçmesine neden olmuştu. Çıplak bıraktığı dolgunlukları dudakları ile keşfederken uçlarını emmeye başladı. Kızın inlemeleri artarken hareketleri giderek daha da rahat bir hal almıştı. Şu an ona sahip olacağına emindi. Yine de kendini zoraki geri çekerek onun rızasını almaya karar verdi. Sonuçta bedeni her şeyi ile ona evet dese de istediğini onun dudaklarından duymak istiyordu. Lexi'nin tatlı dudaklarından kendisini istediğini duymak, bu onun hayaliydi. Ama kızdan cevap beklerken o, öpmeyi tercih etmişti. Dudaklarına değen bal tadındaki dudakları öptüğünde kız sonunda öpüşmeyi kesip konuşmaya başladı. Kızın dudaklarından istediği kelimeleri duyar duymazsa kendini tamamen serbest bıraktı. İçindeki ateşin onu tüketmesine izin verirken kızın şu an pekte üzerini örtmeyen tişörtünü yırttı. Sutyeninden de kurtulduğunda dudaklarını bırakıp göğüslerini öpüp emmeye başladı. Kızın iniltileri odayı doldururken eteği ile uğraşarak ayaklarının dibine düşmesini sağladı. İç çamaşırını hafif kenara çekip kadınlığını okşadı. Islaktı, kendisi için ıslanmış olduğu gerçeği onu memnun ederken dizlerinin üzerine çöktü. Dudakları kadınlığını öperken, özünü emmeye başladı. Kızın bacakları titremeye başlayana dek onu kıvrandırdı. Ayağa kalkıp onu kucağına alıp rahat etmesi için yatağa yatırdı. Üzerindekilerden yavaş yavaş onun bakışları altında kurtulup, Lexi'i bedeninin altına aldı.

"Çok tatlı ve güzelsin... Lexi..."

Dudaklarını öpmeye başladığında kızın iç çamaşırı yırtarak çıkardı. Sertliğini bir süre ona sürtüp baştan çıkarıcı nihai temasla onu çıldırttı. Sonunda sertçe içine yerleştiğin de yavaş ritmle ona sahip olmaya başladı. Yavaş yavaş tadını çıkara çıkara ona sahip olmak istiyordu. Hareketindeki yavaşlık sürerken dudakları boynunu emiyor, elleri göğüslerini yoğuruyordu. Kızın ilk tatmin dolu çığlığını duyduğunda hızını arttırdı. Son bir darbe ile Lexi çığlıklar atarak ikinci kez tatmin olurken o da kendisini serbest bıraktı. Nefes nefese bir halde onu kollarının arasına alarak sıkıca sarıldı.

"Bu hep istediğim şeydi ve tek kelimeyle mükemmeldi..."

Avcı Mesaj Sayısı : 77 Kayıt tarihi : 22/07/14

O an aklında saevus’u delice istediğinden başka hiçbir şey yoktu. Bedenindeki her bir dokunuş yıllardır istediği şeye kavuşuyor olmasının verdiği hazla inlerken dünya durmuştu sanki. Etrafta o ve kendisinden başka kimse kalmamıştı. Ondan uzak durmasını sağlayan nedenler ortadan kaybolmuştu. Kalbi daha önce hiç olmadığı kadar hızlı atıyor ve hayatında bir şeyleri avlarken bile duymadığı heyecanı duyuyordu. Bedeninin ona karşı verdiği tepkilerin ne kadar farklı olduğunu görmezden gelerek anın tadını çıkarırken hep söylemek istediği şeyi söylemişti. Karşısında duran yakışıklı, karizmatik, bayanlara nasıl davranacağını iyi bilen bu düşünceli ama oldukça tehlikeli olan adamdan hoşlanmasının yanında onu delice istediğini dile getirmişti. Algıladığı muhteşem tat burnuna dolan harika koku onu deli ediyordu. Kıyafetlerinden onun yardımıyla kurtulduktan sonra bedeninde gezinin ellerle kendisinden geçmişti. Kadınlığında hissettiği dudaklar onu mahvetmişti.

Zevkten çıldırma noktasına gelirken nefes nefese kalmıştı ve bedeni onu içinde istediğini açıkça belli ederek kendisine acı vermeye başlamıştı. Kendisine uygulanan tatlı işkenceyle ayakta duracak gücü kalmadığında kendisini önce yakışıklı liderin kucağında sonra da yatakta bulmuştu. Onun soyunmasını büyük bir tutku ile sabırsızlıkla izlerken dayanamayarak ''Lütfen acele et '' dedi inlemeyle karışık sonunda üzerinde bulduğunda duydukları onu gülümsetirken ''Sende çok yakışıklı ve baştan çıkarıcısın '' diyerek onu kendisine çekti. Daha fazla konuşmak yada zaman kaybetmek istemiyordu. Yakıcı temasla bir süre kıvrandıktan sonra onu içinde hissettiğinde inlemeleri çığlıklara karışmıştı. İlk doyuma ulaşması uzun sürememişti. Her anından ayrı bir zevk alarak o mükemmel ana ikinci kez ulaştığında yorgunluktan nefes nefeseyken hayallerini süsleyen adamın kolları arasına girmek müthiş hissettirmişti duyduklarıyla gülümsedi. Birkaç dakika dinlendikten sonra onun dudaklarına kapandı.

Elleri bedeninde gezinirken üzerine çıkıp geri çekildi. Gözlerini onun gözlerine dikerek ''Bu benimde hep istediğim bir şeydi ve harika olduğuna katılıyorum ama aslında benim hayallerimde bunun daha farklı şeyler vardı mesela rollerin değişmesi '' Diyerek yeniden dudaklarına kapandı. Boynundan vücuduna doğru küçük öpücükler kondururken bir eli erkekliğini okşuyordu. Öpücükleri arada hafif ısırıklara dönüşürken daha da aşağılara kaydı. Dudakları onun erkekliğini üzerinde bir süre dolandıktan sonra kulaklarına dolan iniltilerle geri çekilerek '' ve bunu sevdim '' diye sinsice gülümseyip onu baştan çıkarmaya devam etti.

Avcı Lideri Mesaj Sayısı : 97 Kayıt tarihi : 22/07/14

Elleri arasındaki güzelliğe hala inanmıyordu. Kız onun için her zaman yasak meyve olmuştu. Kendinden küçük oluşu, ailesini tanıyor olması ve dahası yeğeninin ortağıydı... Onu elde etmemesi için bugüne dek bir sürü neden öne sürmüştü. Ama hepsi tek anlık bir arzu ile önemi yitirmişti. Dahası kızda onu istiyordu. Bedeninin tadını çıkardığı her anda kendinden geçmiş olsa da onu azat etmeye hazırdı. Ama onun dudaklarından duyduğu kelimelerden sonra oldukça memnun bir halde ona delice bir tutkuyla sahip oldu. Yatağına attığı çoğu kadının aldığı zevk umurunda olmazdı. Sadece onlardan alacağı zevk umurunda olurdu. Lexi ile aralarında olan sevişme de ise sürekli olarak zevk vermeye çalışmış ve bunun karşılığını da almıştı. Bedeni tatmin duygusunun artçı sarsıntıları ile boğuşurken yaşadıklarının onun için mükemmel olduğunu söyledi. Tabi bunun yanında onu uzun zamandır arzu ettiğini... Lexina'nın da aynı duyguları paylaşmasını umuyordu. Kızın üzerine çıkıp onu öpmesi ile öpücüğüne karşılık verdi. Sonrasında tatlı sesi kulaklarını doldururken söylediği kelimeler onu gülümsetti. Rollerin değişmesi onunda hoşuna giderdi. İşin aslı konu Lexi olduğunda her şeyi beğeneceğini hissediyordu.

"Rollerin değişmesinden hoşlanacağım, eminim..."

Ona göz kırptıktan sonra bedeninde gezen narin ellerle onun hareketlerini izlemeye başladı. Kızın dokunuşları gerçek anlamda haz verirken erkekliğine değen dudak inlemesine neden oldu. Nefesi sıklaşırken tahrik olmaya başlamıştı. Ellerini yumruk yaparak kızın kendisi ile olabildiğince eğlenmesine izin verdi. Bunu oda uzun bir süre hayal ediyorsa ki ettiğini söylemişti. Bu durumdan onu mahrum etmeyecekti. Yine de bu durumun fazla uzun sürmeyeceğine emindi. Sonrasında ise büyük ihtimalle onunla vahşice sevişecekti. Kendini tutamayacağı ana geldiğinde kızla yerlerini değiştirdi. Bacaklarının arasına inip onu dudakları ile deli ettiğinde kızı yatakta istediği pozisyona getirdi. Dizlerinin üzerinde arkasına geçtiğinde bir süre daha parmakları ile onunla oynayıp sertçe içine yerleşti. Bir süre kalçasını sertçe yoğurarak içinde hareket etti. Çığlıklar atan kız ona daha fazla haz verirken sonrasında bir süre durdu. Yavaş ve en delici ritmi bulduğunda eğilerek göğüslerini yoğurmaya başladı. Kız bu ritmin içinde iki kez tatmin oldu. Daha fazlasını kaldıramayacağını hissettiği anda ise doğrulup yeniden sertçe ona sahip olmaya başladı. Sert hareketleri tatmin ettiğinde kız iki kez daha tatmin olmuştu. Kızın üzerine yığılıp sırtına küçük öpücükler kondurup, saçlarını okşadıktan sonra kendini yana attı. Yorgun ve zor nefes alan bedenine rağmen hala onu istiyordu. Bu durumda onu sürekli olacak isteyeceğini biliyordu. Kızı kendine biraz daha çekip saçlarını okşarken gözlerine baktı.

"Lexi, sanırım seni her zaman arzu edeceğim. Bu yanlış geliyor, ama seni çok istiyorum."

Avcı Mesaj Sayısı : 77 Kayıt tarihi : 22/07/14

Olanlar hayallerine bile sığmayacak şekilde güzeldi. Algıladığı muhteşem tat düşündüklerinin çok çok ötesindeyken vücudundaki her bir dokunuşun tadını çıkarmıştı. Bedeni son zamanlarda hiç olmadığı kadar tatmin olup doyuma ulaştığından ona karşı olan zaafının hoşlanmayla sınırlı kalmadığını fark etti aynı zamanda bedeni de ona fazlasıyla duyarlıydı. Başkalarının uzun süre yapmayı başaramadığı şeyi o birkaç hareketiyle yapabiliyordu. Aslında lexi’nin onu arzu etmesi için saevus’un ekstra bir şey yapmasına gerek yoktu varlığı yetiyordu.

Memnuniyetle onun kolları arasında dinlenirken yakışıklı liderlerinin ağzından duyduklarından sonra aklındaki birkaç şeyi uygulamak için cesaretlenmiş ve istediği şeyi kelimelere dökmüştü. Duyduklarıyla gülümseyerek dudaklarına kapandı. Onu uzun bir süre baştan çıkardı. Duyduğu inlemeler hoşuna gitmişti ve onu deli ettiğini bilmek güzeldi. Yerleri değiştiğinde şehvetle gülümsedi. Onu bacaklarının arasında hissettiğinde ise gülümseme çarçabuk kaybolmuş ve dudaklarından iniltiler ile çığlıklar yükselmişti. Hayallerini süsleyen erkekle yeniden son derece zevkli bir şekilde birlikte olduğunda yorgunluktan parmağını kıpırdatacak hali kalmamıştı. Buna rağmen hala onu isteyebiliyordu. İlk kez bir erkeğin ağırlığının altında ezilmeyi rahatsız edici bulmadığını fark etti.

Kendisine o trey’in amcası diye ufak bir hatırlatmada bulundu. Bu bile kapıldığı büyüden kendisini kurtarmaya yetmemişti. Onu değer verdiği ortağını kaybetme tehlikesine rağmen istiyordu. Tenine kondurulan öpücükler dudaklarından kısık bir iniltinin çıkmasını sağlarken saçlarındaki okşama tarifi zor bir hissi tatmasını sağlamıştı. Duyduklarıyla''Yanlış evet. Trey’in seni babası gibi görüp hayatına tek gecelikte olsa girenlerle ilgili ne düşündüğünü bildiğim halde seni arzulamam, arzulamaya devam etmem ve muhtemelen buna devam edecek olmam çok çok yanlış.'' Dedi. Ona biraz daha sokulup başını omzuna koyarak ''Yine de kendime engel olamıyorum.'' Dedi.

Avcı Lideri Mesaj Sayısı : 97 Kayıt tarihi : 22/07/14

Yaptığı bu şeyin yanlış olduğunu aslında biliyordu. Bu büyük bir hataydı. Lexina... Onu serpildiği günden beri arzuluyordu. Bunu böyle düşünmek belki sapıkça gelebilir, ama değildi. Çünkü kıza hissettiği tek dürtü, onu becermekten oluşmuyordu. Ona değer verdiğini de biliyordu ve güvendiğini... Diğer türlü ortak adı altında Trey'i ona emanet etmezdi. Gerçi Lexina da Trey'e emanetti. Her ikisi ile de oldukça yakından ilgilenmişti. Şimdi en çokta Trey'i düşünmek onunla olan bu yeni durumun yanlış olduğu hissini uyandırıyordu. Ama içindeki arzu kesinlikle hata ya da yanlış kavramını dinleniyordu. Kız onu baştan çıkarmaya başladıktan dakikalar sonra ona vahşice sahip olmuştu. Lexi işe hiç itiraz etmemişti. Hatta tüm o iniltileri yaşadıkları o andan kendisi kadar memnun olduğunu göstermişti. Vahşi sevişmenin ardından işe kızın saçlarını okşamaya başladı. Sıradan bir kızla asla yapmayacağı birşeydi, bu. Becer ve gönder... Kadınlara normalde değer veren kibar bir erkek olsada tek gecelik ilişkilerinde her zaman yaptığı şey bu olmuştu. Düşünceleri kızın tatlı sesi ile dağılırken onun sözlerini dinledi. Lexina'nın da aynı düşüncelere sahip olduğunu görmek yüzünde yarım bir gülümseme oluştururken son cümlesi kanını kaynattı. Tüm düşünceleri bir şekilde bertaraf edilirken kızı yorgun bedenine aldırmadan, altına alarak içine yerleşti. Yavaşlığı hareketlerinde de sürerken gözlerinin içine baktı. Oldukça yavaş bir o kadar güzel bir sevişmeydi. Bunun dışında garip bir duygu benliğinin içine yerleşmişti.

"Çok değerlisin, Lexi."

Mırıldandığı kelimeyle hareketi devam ederken, Lexi ile birlikte tatmin oldu. Artık gitmesi gerekiyordu. Hiç gitmek istemese de Trey konusunda hem fikir olduklarından bu gerekliydi, en azından şimdilik. Ayağa kalkıp eşyalarını üzerine geçirip kıza yaklaştı. Dudaklarına tatlı, kısa bir öpücük kondurup konuşmasının ardından odasına gitti.

"Gitmek istemiyorum, ama gitmeliyim Trey'in şimdilik bizden haberi olmaması en iyisi... Onun yanındayken senden nasıl uzak duracağımı bilmiyorum. Iyi geceler, bebeğim..."

Avcı Mesaj Sayısı : 77 Kayıt tarihi : 22/07/14

Her şey tam anlamıyla arap saçına dönmüş durumdaydı. Tam anlamıyla genç kız olduğundan beri beğendiği arzuladığı adamdan uzak durmaya çalışmaları bu gece son bulmuştu. Olanlardan ya da yaptıklarından pişman değildi. Aksine oldukça mutluydu ve içinde onun tarif etmeyi beceremeyeceği bir duygu vardı. Farklıydı. İyi hissettirmenin yanında endişelendiriyordu da hoş endişesinin tek sebebi bu değildi.Trey… Sevgili ortağı. Onu seviyordu. Bir erkek anlamında değil daha çok bir dost bir kardeş gibiydi ve onun için yani onu kurtarmak adına savaşta hiç düşünmeden kendisini feda edebilirdi. Şimdi ise onun için bu hissettiği duyguları bastırabileceğinden emin değildi. Saevusu hiç kimseyi olmadığı kadar arzuluyordu. Daha da önemlisi ondan hoşlanıyordu.

Trey’in amcası için olan düşüncelerini bildiğinden bunun saklı kalmasının en iyisi olacağını biliyordu. Ortağını kaybetmek istemiyordu. Aklında bir sürü düşünceyle içinde kalanları söylediğinde onun üzerine çıkmasından sonra kısa süre içinde onu yeniden içinde hissetmişti. Hazla inlerken onun kendisini yeniden baştan çıkarmasına bile gerek kalmadığını görüp şaşkına dönmüş fakat bunun üzerinde çok fazla düşünemeden onunla zevkin doruklarına ulaşmıştı. Tatmin olduklarında nefes nefese yorgunlukla uyumamaya çabalarken onun kalkıp giyinişini izledi. Mantıken lexi’nin de giyinmesi en doğrusu olsa da o yataktan kalkabilecek durumda değildi. Çıplak uyumayı sorun etmediği için çarşafı üzerine çekip yatakta biraz aşağı kayarak iyice yerleşti. Gözlerini kapatmamak adına büyük bir savaş verirken aklına saevus’un sevişme esnasında söyledikleri geldi.

Onun için değerli olduğunu bilmek harika hissettirirken dudaklarına kondurulan öpücüğe karşılık verdi. Duydukları şok olmasını sağlarken sadece ''İyi geceler… ''diyebildi. Karmaşık düşünceler eşliğinde uykuya dalması ise sadece saliselerini almıştı.

» Şarhoş Misafir
» İstenmeyen Misafir
» Beklenmeyen Küçük Misafir...
» Küçük Yaralı Misafir